====== Âlem-i Mülk ====== * Zaman ve mekânın olduğu, maddî, görülen âlem. * “Hâlık’ın nâmütenâhî isimleri olduğu gibi o esmâ ve arkalarındaki sıfatların birinci, ikinci ve üçüncü... derecede tecellî alanları ve taayyün noktalarının bulunduğu da bir gerçek. Bu âlemler, hem bizim idrak ufkumuz hem de kendi mânâ ve muhtevaları itibarıyla aşkın âlemlerdir. **Âlem-i mülk** ve [[alem-i_sehadet|âlem-i şehadete]] dair, her zaman net bazı şeyler bilmemiz mümkün olsa da [[alem-i_lahut|lâhut]], [[alem-i_rahamut|rahamût]], [[alem-i_ceberut|ceberût]], [[alem-i_melekut|melekût]] âlemleriyle alâkalı ne keyfiyet çerçevesinde ne de kemmiyet planında açık bir şey söylememiz oldukça zordur. Bu konudaki bütün mülâhazalar, Kitap ve [[sunnet|Sünnet]]’in belirleyici temel esaslarına sadık kalınarak tamamen keşfe, müşâhedeye, mükâşefeye bağlı beyanlardır.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 538.)) * “... [[alem-i_melekut|melekût âlemi]] itibarıyla [[insan|insan]], kâinattan daha büyüktür.”((M. Fethullah Gülen, //Çizgimizi Hecelerken (Prizma-8)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 155.)) * “Eşyanın bir mülk, bir de melekût ciheti vardır. Cismaniyete ait gözle gördüğümüz şehadet âlemi (fizikî âlem), eşyanın **âlem-i mülk** cihetidir. [[alem-i_melekut|Melekût]] ciheti ise, ruhanî, ledünnî [[hikmet|hikmet]] ve maslahatların cevelangâhı, ruhun otağı ve tahtgâhı olan bir âlemdir. [[alem-i_melekut|Melekût âlemine]] ıttıla peyda eden kimseler, ister tecrübeyle, isterse müşâhede ve mükâşefesi açılmak suretiyle bir mânâda öbür âleme muttali olur ve orayı görebilirler.”((M. Fethullah Gülen, //Kendi Ruhumuzu Ararken (Prizma-9)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2013, s. 270.)) * “... mevcudat-ı hâriciyenin her biri, sureten câmid, şuursuz iken, gayet [[hayat|hayatkârâne]] ve [[suur|şuurdârane]] vazifeleri ve tesbihâtları vardır. Elbette nasıl melâikeler bunların [[alem-i_melekut|âlem-i melekûtta]] mümessilidirler, tesbihâtlarını ifade ederler; bunlar dahi **âlem-i mülk** ve âlem-i şehâdette o melâikelerin timsâlleri, hâneleri, mescidleri hükmündedirler.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Sözler//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 558.)) * “... **âlem-i mülk**, yani âlem-i şehadet, yani bu görmekte olduğumuz âleme göre, [[cehennem|cehennem]], arzın içindedir diye, [[cehennem|cehennemi]] küçük gösteriyoruz. Amma âlem-i âhirete nazaran, [[cehennem|cehennem]] öyle azamet peyda eder ki, binlerce arzları içine alır, doymaz. Bu [[alem-i_sehadet|âlem-i şehadet]], bir perde gibi, onun tevessüüne mâni olmuştur. Binaenaleyh, arzın içindeki [[cehennem|cehennemden]] maksat, [[cehennem|cehennemin]] kalbi ve cehennemin çekirdeğidir.”((Bediüzzaman Said Nursî, //İşârâtü’l-İ’câz//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2007, s. 133.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[alem-i_melekut|Âlem-i Melekût]] ===== Dipnotlar =====