====== Cehalet ====== * “Bir şey bilmeme, bildiği şeyleri değerlendirmeme, Hak’tan ve hak düşüncesinden mahrum bulunma mânâsında **cehalet**, hemen her devir için felâket olmuştur.”((M. Fethullah Gülen, //Buhranlar Anaforunda İnsan (Çağ ve Nesil-2)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 101.)) * “**Cehalet**, en kötü arkadaş; [[ilim|ilim]], en vefalı yoldaştır.”((M. Fethullah Gülen, //Ölçü veya Yoldaki Işıklar//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 27.)) * “Cahillik, eşyanın yüzüne çekilmiş bir peçe gibidir; o peçeyi yüzünden sıyıramayan bahtsızlar, hiçbir zaman kâinattaki yüksek hakikatlere nüfuz edemezler. En büyük **cehalet**, [[allah|Allah’ı]] bilmemektir; hele bu bir de bencillikle birleşince, artık tedavisi kabil olmayan bir cinnet halini alır.”((A.g.e. s. 147.)) * “Bir toplum içinde ilhadın ilk yeşerdiği vasat, serpilip geliştiği atmosfer, **cehalet** ve kalbsizliğin hâkim olduğu atmosferdir. Kalbi ve ruhu beslenemeyen kitleler er geç ilhadın pençesine düşerler ve Hak yardımı olmazsa bir daha da kurtulmaları imkânsız gibidir.”((M. Fethullah Gülen, //Asrın Getirdiği Tereddütler-1-2-3-4//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 71.)) * “... [[insan|insan]], bir şeyi bilmiyorsa onun **cehaleti** bir cehl-i basit, şayet bilmediğini dahi bilmiyorsa bir cehl-i mürekkeb; ve eğer bir şey bilmediği hâlde biliyor iddiasında ise bu da bir cehl-i mük’abtır (üç boyutlu). Evet bunlardan biri tek buudlu basit **cehalet**, ikincisi iki buudlu mürekkeb **cehalet**, üçüncüsü ise üç buudlu mük’ab bir **cehalettir**.”((M. Fethullah Gülen, //Bir İ’câz Hecelemesi//, İstanbul: Nil Yayınları, 2014, s. 259.)) * “Bediüzzaman’a göre, bugün olduğu gibi o gün de, bütün fenalıkların menbaı **cehalet**, fakr u zaruret ve iftiraktı. Evet, içtimaî sıkıntılarımızın en birinci sebebi, millî sefaletlerimizin en önemli sâiki **cehalettir**. Allah bilmeme, Peygamber tanımama, dine karşı lakayt kalma, maddî-mânevî tarihî dinamiklerimizi görmeme mânâsına gelen **cehalet**, hiç şüphesiz o gün-bugün başımızın en büyük belâsıdır. Ve Bediüzzaman da, bütün hayatını bu öldürücü mikropla savaşa vakfetmiştir. * Ona göre kitleler [[ilim|ilimle]], irfanla aydınlatılmadıkça, toplum sistemli düşünme ye alıştırılmadıkça ve yanlış sapık düşünce akımlarının önü alınmadıkça milletimiz için kurtuluş ümidi besleme abestir. Evet, o **cehalet** yüzünden değil midir ki; kâinat Kur’ân’dan, Kur’ân da kâinattan koparıldı.. koparıldı ve biri varlığın sırlarını bilmeyen, eşya ve hâdiselere kapalı, bağnaz ruhların [[hayal|hayal]] zindanlarında yetim kaldı; diğeri de her şeyi maddede arayan ve mânâya karşı bütün bütün kör, mük’ab cahiller in elinde bir kaos hâlini aldı. Yine bu **cehalet** sebebiyle değil midir ki; bu mübarek [[dunya|dünya]], en münbit ovaları, en feyyaz obaları ve en bereketli ırmaklarına rağmen zaruret ve sefaletlerin pençesinde inim inim inlemekte ve eski kapıkullarına dilencilik etmekte.”((M. Fethullah Gülen, //Fasıldan Fasıla-2//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 221–222.)) * “... ister bilgi ve mârifetin zıddı olan **cehalet**, ister yanlış davranış ve taşkınlıkların esası olan bilgisizlik olsun, bunlar, birer birer veya hepsi birden ruhlarda keder ve tasa kaynağıdırlar.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 299–300.)) * “Dalâletten gelen hadsiz bir **cehâlet** ve zındıkadan neşet eden çirkin bir temerrüd sebebiyle bilmiyorlar ki: Esbâb yalnız birer bahânedirler, birer perdedirler. Dağ gibi bir çam ağacının cihâzâtını dokumak ve yetiştirmek için bir köy kadar yüz fabrika ve tezgâh yerine küçücük çekirdeği gösterir: “İşte bu ağaç bundan çıkmış.” diye Sâni’inin o çamdaki gösterdiği bin mucizâtı inkâr eder misillü bazı zâhirî sebepleri irâe eder. Hâlık’ın ihtiyar ve hikmet ile işlenen pek büyük bir fiil-i rubûbiyetini hiçe indirir. Bazen gayet derin ve bilinmez ve çok ehemmiyetli bin cihette de hikmeti olan bir hakikate fennî bir nâm takar. Güya o nâm ile mâhiyeti anlaşıldı, âdileşti, hikmetsiz, mânâsız kaldı.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Sözler//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 185.)) * “... kâinatın mevcudatında bir emare yok ki, bir şirk ihtimali ona bina edilsin. Demek dâvâ-yı şirk, sırf tahakkümî ve mânâsız söz ve dâvâ-yı mücerred olduğundan; şirki iddia etmek, mahz-ı **cehalet**, ayn-ı belâhettir.”((A.g.e. s. 661.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[ilim|İlim]] ===== İlave Okuma ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/buhranlar-anaforunda-insan/cehalet-cikmazi|“Cehalet Çıkmazı”]] ===== Dipnotlar =====