====== Firar ====== * “Herhangi bir şeyden kaçma ve uzaklaşma mânâlarına gelen **firar**; erbâbınca, halktan Hakk’a seyerân etmenin, gölgeden asla ilticâda bulunmanın, damlayı bırakıp deryaya yönelmenin, zerreden vazgeçip güneşe teveccühün ve benlikten sıyrılıp vücudu Hak şuaları içinde eritmenin unvanı olmuştur ki; bunu insanın ‘seyr-i kalbî’ ve ‘seyr-i ruhâni’sine işaret eden: فَفِرُّوا إِلَى اللهِ ‘Kaçıp Allah’a sığınınız’ (Zâriyât, 51/50) meâlindeki âyetle irtibatlandırmak mümkündür. * [[insan|İnsan]], [[iman|imanı]] hesabına, beden ve cismâniyetin öldürücü atmosferinden uzaklaştığı ölçüde Allah’a yaklaşmış ve kendine karşı da saygılı ve anlayışlı davranmış sayılır. Böyle bir **firârî** ve Hak mültecîsinin nasıl pâyelendirildiğini, o kapının sadık bir bendesi olan Hz. Mûsa (alâ Nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm) Efendimiz’den dinleyelim: فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ ‘Sizinle beraber bulunmaktan korkup kaçtığım için, Rabbim bana hâkimiyet lütfetti ve beni mürselînden kıldı.’ (Şuarâ, 26/21). Bu beyânıyla Hakk’ın nebîsi, zevk ve vuslata, [[hilafet|hilâfet]] ve [[kurb|kurbete]] varan yolun **firardan** geçtiğine dikkati çekiyor ve peygamberâne irâdelere öncülük ediyor. * Avamın **firarı**; varlığın dağdağasından, ma’siyetin çirkinliğinden [[allah|Allah’ın]] üns ve gufrânına sığınma şeklinde olur. Bunlar gözlerini her açıp kapayışlarında: رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ ’Yarlığa Rabbim ve merhamet buyur; buyur ki, ‘Sen merhameti en hayırlı olansın.’ (Mü’minûn, 23/118). âyetini okur.. ve oturur-kalkar:أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ ‘Rabbim işleyegeldiğim şeylerin şerrinden Sana sığınırım.’((Buhârî, Deavât, 2; Tirmizî, Deavât, 15.)) der inlerler. * Havâssın **firarı**; sıfatlardan sıfatlara, sırdan şuhûda, rüsûmdan usûle ve nefsânî duygulardan ruhâni ihsaslaradır ki: اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ ‘Allah’ım Senin gazabından rızâna, ukûbetinden afvına sığınırım.’((Müslim, Salât, 222; Tirmizî, Deavât, 76, 113; Ebû Dâvûd, Salât, 340. Lafız Ebû Dâvûd’dan alınmıştır.)) sözleri onların her zamanki vird-i zebânlarıdır. * Haslar üstü hasların **firarı** ise, sıfâttan Zât’a ve Hak’tan yine Hakk’adır ki, her zaman: أَعُوذُ بِكَ مِنْكَ ‘Sen’den yine Sana sığınırım.’((Müslim, Salât, 222; Tirmizî, Deavât, 76.)) der, heybet ve mehâbet soluklarlar.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 61–62.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[itisam|İ’tisâm]] ===== Dipnotlar =====