====== Fücur ====== * Haram ve helali tanımama. [[kuvve-i_seheviye|Kuvve-i Şeheviyenin]] ifrat (aşırı) hâli. * “Nefis için hasıl olan bir durumdur ki onunla, dini emir ve yasaklarla mürüvvete aykırı bir takım işlere girişilir.”((Ali ibn Muhammed es-Seyyid eş-Şerif Cürcani, //Tarifat: Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü//, tercüme ve şerh: Arif Erkan, İstanbul: Bahar Yayınları, 1997, s. 170.)) * “[[kuvve-i_seheviye|Kuvve-i şeheviyenin]] ifrat hâline, tamamen ar ve [[haya|hayâ]] hislerinden sıyrılarak, her türlü saygısızlığı, her çeşit küstahlığı irtikâp edecek kadar kayıtsız davranma anlamında ‘fısk u **fücur**’; aklın ve şer’in tecvîz ettiği ilâhî nimet, lezzet ve zevklerden dahi kat-ı alâka etme, hissiz ve hareketsiz kalma mânâsındaki şekline ‘[[humud|humud]]’; behîmî hislerin inkıyad altına alınması, gayr-i meşru arzu ve iştihalara iradî olarak kapalı kalmanın yanında meşru dairedeki zevk ve lezzetlere istek izhar etme diyeceğimiz tavra da ‘[[iffet|iffet]]’ demişlerdir.”((M. Fethullah Gülen, //Kendi Dünyamıza Doğru (Ruhumuzun Heykelini Dikerken-2)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 212.)) * “Bir başka hadiste Efendimiz [[nifak|nifak]] alâmetine bir dördüncüsünü de ekler. O da **fücurdur**. **Fücur**, sorumsuzca her türlü günaha inhimak demektir.”((M. Fethullah Gülen, //Fasıldan Fasıla-2//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 292.)) * “... öyle fısk ve [[zulum|zulüm]] vardır ki, bunlar ayn-ı [[kufur|küfür]] kabul edilirler. Mesela [[allah|Allah]]’ın koyduğu esaslara karşı gelmek ve [[allah|Allah’a]] şirk koşmak, [[kufur|küfür]] içinde mütalâa edilebilecek bir fısk u **fücurdur**. Öte yandan kişinin yapmakla mükellef olduğu [[namaz|namaz]] kılmak, [[oruc|oruç]] tutmak.. gibi [[ibadet|ibadetleri]] yerine getirmemesi de –şayet alışkanlık hâline gelmemişse– bir fısktır; ama bu fıskı işleyen kişi, yine mü’min olarak mütalâa edilegelmiştir.”((M. Fethullah Gülen, //Bir İ’câz Hecelemesi//, İstanbul: Nil Yayınları, 2014, s. 159.)) * “Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), ‘Yalan, [[insan|insanı]] **fücura** (günaha), o da Cehennem’e; doğruluk ‘birr’e (iyilik) ve o da Cennet’e götürür.’((Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 102-105.)) diye ferman buyurmuşlardır. Burada ‘[[sidk|sıdk]]’ ile ‘birr’ ve ‘kizb’ ile de ‘**fücur**’ sebep-sonuç muvazenesi çerçevesinde zikredilmiştir.”((A.g.e. s. 218.)) * “... bir mü’minin davranışları, mülhitlere ve fısk u **fücur** içinde olanlara tıpatıp uyuyorsa o mü’min, gerçekten onlardan ayrılarak zâti kimlik ve şahsiyetiyle kendini olduğu gibi gösterememiş demektir.”((A.g.e. s. 254.)) * “[[allah|Allah]], bizi [[adem|yokluktan]] varlığa çıkarmış, var etmekle kalmayıp hayat ve [[suur|şuur]] ihsan etmiş, [[akil|akıl]] ve [[fikir|fikir]] vermiş ve aynı zamanda gönderdiği peygamberler ve indirdiği kitaplar vasıtasıyla bize [[hidayet|hidayet]] yollarını göstermiştir. Yani O, bir taraftan bizden kulluk vazifemizi yerine getirmemizi talep ederken, diğer yandan da kendisiyle münasebetlerimizi doğru tesis edebilmemiz adına gerekli olan şeyleri lütfetmiştir. [[insan|İnsanın]] bütün bunlara rağmen inhiraf etmesi, fısk u **fücura** girmesi, münkeratı irtikâp etmesi ve böylece doğuştan gelen temiz fıtratına toz kondurması gayretullaha dokunan bir husustur. Çünkü Allah, insana pek çok nimet ihsan etmiş, doğru yolu göstermiş, onun elinde bir mazeret bırakmamıştır.”((M. Fethullah Gülen, //Dert Musikisi (Kırık Testi-16)//, New Jersey: Süreyya Yayınları, 2019, s. 229.)) * “... her günah içinde küfre giden bir yolun olduğu gibi, içinde [[fesat|fesat]] ve **fücur** olan her [[hayal|hayal]] de sahibini fıska ve [[dalalet|dalâlete]] çekip götüren zihnî bir gulyabanidir.”((M. Fethullah Gülen, //Prizma-3//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 103.)) * “Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtü vesselâm), ((“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” Hûd, 11/112.))فَاسْتَقِمْ كَمَاۤ اُمِرْتَ emrini tamamıyla imtisâl ettiği için, bütün ef’âl ve akvâl ve ahvâlinde istikâmet, kat’î bir sûrette görünüyor. Meselâ, [[kuvve-i_akliye|kuvve-i akliyenin]] fesât ve zulmeti hükmündeki ifrât ve tefriti olan gabâvet ve cerbezeden müberrâ olarak, hadd-i vasat ve medâr-ı istikâmet olan [[hikmet|hikmet]] noktasında [[kuvve-i_akliye|kuvve-i akliyesi]] dâimâ hareket ettiği gibi; [[kuvve-i_gadabiye|kuvve-i gadabiyenin]] fesâdı ve ifrât ve tefriti olan korkaklık ve tehevvürden münezzeh olarak, [[kuvve-i_gadabiye|kuvve-i gadabiyenin]] medâr-ı istikâmeti ve hadd-i vasatı olan şecâat-ı kudsiye ile k[[kuvve-i_gadabiye|uvve-i gadabiyesi]] hareket etmekle beraber; [[kuvve-i_seheviye|kuvve-i şeheviyenin]] fesâdı ve ifrât ve tefriti olan [[humud|humud]] ve **fücurdan** musaffâ olarak, o kuvvenin medâr-ı istikâmeti olan [[iffet|iffette]], [[kuvve-i_seheviye|kuvve-i şeheviyesi]] dâimâ [[iffet|iffeti]], âzamî masûmiyet derecesinde rehber ittihâz etmiştir.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Lem’alar//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 77.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[humud|Humud]] * [[iffet|İffet]] * [[kuvve-i_seheviye|Kuvve-i Şeheviye]] * [[takva|Takva]] ===== Dipnotlar =====