====== Hevâ ====== * Nefsin boş ve gelip geçici isteği. * “Her bir insanda her bir latîfenin ayrı ayrı vazife-i ubûdiyetleri var. Ayrı ayrı lezzetleri, elemleri var. Nefis ve **hevâ**, kuvve-i şeheviye ve gadabiye, birer kapıcı ve it hükmündedirler. İşte o yüksek letâifi, nefis ve **hevâya** musahhar etmek ve vazife-i asliyelerini unutturmak, elbette sukuttur, terakki değildir.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Sözler//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 344.)) * “**Hevâ** da müstebittir, gayr-i zarûrî hâcâtı havâic-i zarûrî hükmüne geçirmiştir.”((A.g.e. s. 777.)) * “Hüdâ ise şifadır; **hevâ**, [[iptal-i-his|ibtal-i histir]]. Bu da teselli ister, bu da tegâfül ister, bu da meşgale ister, bu da eğlence ister. [[heves|Hevesât]]-ı sihirbaz.”((A.g.e. s. 812.)) * “Demek [[heves|heves]], **hevâ**, eğlence, sefâhetten memzuç olan şâşaa-yı medenî, bu [[dalalet|dalâletten]] gelen şu müdhiş sıkıntıya bir yalancı merhem, uyutucu zehir-baz.”((A.g.e. s. 813.)) * “... insanı dünyaya çağıran ve sevk eden [[esbab|esbab]] çoktur. Başta nefis ve **hevâsı** ve ihtiyaç ve havassı ve duyguları ve şeytanı ve dünyanın surî tatlılığı ve senin gibi kötü arkadaşları gibi çok dâîleri var. Hâlbuki bâkî olan âhirete ve uzun hayat-ı ebediyeye davet eden azdır.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Lem’alar//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 152.)) * “Ehl-i [[dalalet|dalâlet]] ise, nefsin ve **hevânın** tesiriyle, kör ve âkıbeti görmeyen ve bir dirhem hâzır lezzeti bir batman ilerideki lezzete tercih eden hissiyâtın muktaziyâtıyla, birbirine samimî olarak, muaccel bir menfaat ve hâzır bir lezzet için şiddetli ittifâk ediyorlar. Evet dünyevî ve hâzır lezzet ve menfaat etrafında aşağı, kalbsiz nefis-perestler samimî ittifâk ve ittihâd ediyorlar.”((A.g.e. s. 191.)) * “Sizlerin kalb ve ruh ve aklınızı itham etmem. Risale-i Nur’un verdiği te’sire binâen itimâd ediyorum. Fakat nefis ve **heva** ve [[his|his]] ve vehim bazen aldatıyorlar. Onun için, bazen şiddetli ikaz olunuyorsunuz. Bu şiddet, nefis ve **heva** ve his ve vehme bakıyor; ihtiyatlı davranınız.”((A.g.e. s. 208.)) * “[[medeniyet|Medeniyet]]-i hâzıra(nın) ... cazibedar hizmeti, **hevâ** ve [[heves|hevesi]] teşcî ve arzularını tatmindir. O **hevâ** ise insanın mesh-i mânevîsine sebeptir. * Şeriat-ı Ahmediye’nin (aleyhissalâtü vesselâm) tazammun ettiği ve emrettiği [[medeniyet|medeniyet]] ise ... **hevâ** yerine, hüdâdır ki; şe’ni, insaniyeten terakki ve ruhen tekâmüldür.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Mektubat//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 533.)) * “İnanılması gerekli olan şeylerin varlığını düşünmeden, sırf bir alâkasızlık ve lâubâlilikten doğan inançsızlıktır ki; büyük bir kısmı itibarıyla muhakemesizlerin, budalaların veya **hevâ** ve [[heves|hevesinin]] esiri zelil ruhların ve sefil akılların işidir.”((M. Fethullah Gülen, //Asrın Getirdiği Tereddütler-1//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 220.)) * “... **heva** ve [[heves|heves]] kaynaklı beşerî organizasyonların, insanlığın problemlerini çözeceğini hiç kimse beklememelidir. Zira, işin semavîliği bütün bütün gidip, her şey dünyeviliğin darlığına düşünce, artık hiçbir şeyin yapılamayacağı açıktır.”((M. Fethullah Gülen, //Enginliğiyle Bizim Dünyamız: İktisadî Mülâhazalar//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 87.)) * “... sohbet erleri, tabir-i diğerle, hakikat yolcuları eğer nefs-i emmarelerinden bütün bütün sıyrılamamış; sıyrılıp, **hevâ** ve [[heves|heveslerinin]] yerine Hak rızasını tam ikame edememiş iseler, değişik mevhibelere mazhariyeti veya bazı letâifin inkişafını kendilerinden bilme gafletine düşerek, şükür makamında fahre girebilir ve gölgeyi asıl zannederek iltibaslar yaşayabilirler.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 418.)) * “Nefis, zatında maddeden mücerred, ama iş ve icraatında her zaman maddeye mukarin bir cevherdir ki, herhangi bir şeyin özü, esası, kendi demektir. Onu; ruh, kalb, ceset, **hevâ**, [[heves|heves]] ve şeytanın insana nüfuz sistemi; hatta zaman zaman akıl yerinde de kullananlar olmuştur. Şeriat örfünde nefis; şehvet, gazap, öfke, kin, nefret, hiddet gibi hâl ve kuvvelerin esası, merkezi, beden ve cismaniyet edalı kabil-i tahavvül ve terakki bir mekanizmadır.”((A.g.e. s. 640.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[heves|Heves]] ===== Dipnotlar =====