====== İ’lâ-i Kelimetullah ====== * “Bugün [[allah|Allah]] rızası için yapılacak dünyalar kıymetinde bir iş var. Öyle bir iş ki, dünyevî cihetle bin defa İstanbul’un fethine takaddüm eder; gavsiyetten, kutbiyetten çok önce gelir. Bu iş, O’nun âleme tanıtılması, Hz. Muhammed aleyhisselamın muhtaç ruhlara duyurulmasıdır. Öyleyse, bırakalım büyük iddiaları, boş lafları da bu vazifeyi yapmaya çalışalım. [[din|Dinimizi]] doğru bir şekilde başkalarına duyurma yolları arayıp bulalım. Allah’ın bize nasip ettiği bu eşsiz [[hakikat|hakikatleri]] çocuğuyla genciyle, kadınıyla erkeğiyle bütün dünyaya birden nasıl duyurabiliriz, bunun derdiyle dertlenelim.”(( M. Fethullah Gülen, Kırık Testi-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 106.)) * “... **i’lâ-i kelimetullah** vazifesini yerine getirirken [[insan|insanın]] muhlis olması gerekir ki kazanma kuşağında kayıplar yaşamasın. Muhlis, [[ihlas|ihlası]] temsil eden kişi demektir. Fakat [[insan|insan]] bu konuda ihlas [[suur|şuuruna]] öyle bir kilitlenmelidir ki, ihlasa ermeyi bile az görerek ‘muhlasîn’den olma peşinde koşmalıdır. Muhlas, [[allah|Allah]] tarafından safvete ulaştırılma ve böylece mahz-ı ihlas kesilme, ihlaslaşma, tamamen durulma, berraklaşma demektir. Bu, başta Resûl-i Ekrem Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) olmak üzere, Hazreti İbrahim, Hazreti Musa, Hazreti İdris (aleyhimüsselâm) gibi mustafeyne’l-ahyara mahsus bir mazhariyettir. (Bkz.: Sâd sûresi, 38/47). Fakat asliyet planında olmasa bile zılliyet planında bu hedefe ulaşmak için peygamberlerin dışındaki mü’minler de gözlerini bu yüce ufka dikmeli, sürekli murad-ı ilâhîyi takip etmeli, bütün ibadetlerini sadece emredildiği için yapmalı, ubûdiyetlerini/kulluklarını dünyevî hiçbir gayeye bağlamamalı, hatta [[ridvan|rıdvan]] dışında uhrevî beklentilerden sıyrılmalı, neticeyi de Cenâb-ı Hakk’a bırakmalıdırlar.” ((M. Fethullah Gülen, [[https://www.herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-dunyada-riza-otede-ridvan/|“Dünyada Rıza, Ötede Rıdvan”]], 31 Mayıs 2015, Kırık Testi.)) * “Peygamberler, özel donanımlı, hususî insanlar olduğundan ve vazifeleri nazara alındığından, onlara dâhi denemeyeceği gibi; peygamberlerin yaptıkları işlere de dâhiyâne ve hedefledikleri şeylere [[mefkure|mefkûre]] denemez. Ziya Gökalp, idealin yerine [[mefkure|mefkûreyi]] kullanmıştı. Çünkü, yaptıkları şeyler kendi düşünceleri değildir. Bu yönüyle, onların hedeflerine bir [[gaye-i-hayal|gâye-i hayal]] demek daha uygundur ki, Üstad Hazretleri de o tabiri kullanmıştır. Gâye-i hayal; yani, inanmış bir insanın gönlünde kurgulayabileceği, tasarlayabileceği, tasavvur edebileceği, [[allah|Allah’ın]] rızası gibi, **i’lâ-i kelimetullah** gibi, iyi [[insan|insan]] olma gibi mefkûreler, düşünceler, beklentiler ve hedefler halitasından meydana gelen bir yüksek hedef...”((M. Fethullah Gülen, //Gurbet Ufukları (Kırık Testi-3)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 155.)) * “... peygamber enginliği, peygamberâne [[vicdan_genisligi|vicdan genişliği]] herkesi kabulde, duyduklarını herkese duyurma gayretinde gizlidir. Bu açıdan, [[allah|Allah’a]], âhirete inanan bir [[insan|insan]],** i’lâ-i kelimetullah** vazifesinden müstağni kalamaz; gerçekten yürekten inanmışsa başkalarına da duyurmayı gönlünden, kafasından çıkaramaz.”((M. Fethullah Gülen, //Ümit Burcu (Kırık Testi-4)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 134.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/sohbet-i-canan/ila-yi-kelimetullah-veya-mukaddes-vazife|“İ’la-yı Kelimetullah veya Mukaddes Vazife”]] * M. Fethullah Gülen, “[[https://herkul.org/kirik-testi/en-onemli-vazife/|En Önemli Vazife: İ’lâ-yı kelimetullah]]” ===== Dipnotlar =====