====== İman ====== * [[kalb|Kalb]] ile tasdik, dil ile ikrar edilen hüküm.((Ali ibn Muhammed es-Seyyid eş-Şerif Cürcani, //Tarifat: Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü//, tr. Arif Erkan, İstanbul: Bahar Yayınları, 1997, p. 31.)) Kalbde bulunan, [[insan|insanı]] [[insan|insan]] eden, manevî [[cennet|Cennet]] ağacının çekirdeği gibi olan nur. * “**İman**, Sa’d-ı Teftazanî’nin ifadesiyle; ‘Cenâb-ı Hakk’ın, istediği kulunun [[kalb|kalbine]], cüz-ü ihtiyarının sarfından sonra ilka ettiği bir nurdur.’ Yani **iman**, insanın [[akil|aklını]] kullanması veya [[afak|âfâkî]]-[[enfus|enfüsî]] [[tefekkur|tefekkürü]] sonunda, Cenâb-ı Hakk’ın murad-ı sübhânîsiyle onun içinde yaktığı bir ışıktır, bir nurdur.”((M. Fethullah Gülen, //Ümit Burcu (Kırık Testi-4)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 174.)) * “**İman**, inanılması gerekli olan hususları [[kalb|kalb]] ile tasdik etmek demektir. Dil ile ikrar ise, [[kalb|kalbdeki]] bu **imanın** seslendirilmesidir. Tabiî, dil ile ikrar sadece bir ifadelendirme yahut seslendirme değildir. Bu seslendirmenin de [[islam|İslam]] [[hukuk|hukuku]] açısından bir karşılığı vardır, ancak asıl olan [[kalb|kalbin]] tasdikidir. Bu açıdan, inanılması gerekli olan hususlara [[kalb|kalben]] inanıp bunu diliyle de seslendiren insan mümindir, müslümandır. Ve bu insana, inanç esaslarını inkâr etmediği sürece de ‘kâfir’ denilmesi yasaklanmıştır.”((M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/herkulden-bir-demet-hadis/haftanin-hadis-i-serifi-mayinli-araziler/|Haftanın Hadîs-i Şerîfi: Mayınlı Araziler]].)) * “... hakkıyla [[allah|Allah’a]] ve ahiret gününe **inanan** bir [[insan|insanın]], toplum içinde bulunarak bir kıblenümâ gibi çevresindekilere hep [[hak|hak]] ve [[hakikat|hakikat]] kıblesini göstermesi gerekmektedir.”((M. Fethullah Gülen, //Mefkûre Yolculuğu (Kırık Testi-13) //, İstanbul: Nil Yayınları, 2014, s. 192.)) * “[Karun], [[allah|Allah’a]] dosdoğru inanamamış ve problemi nefsinde çözememişti. İnanıyor göründüğü hâlde, **imanını**, yakîne çevirememiş ve bir iz’an ufkuna teveccüh edememişti.”((A.g.e., s. 212.)) * “Ayrıca, lisanın [[sukur|şükrünü]] evrâd ü ezkâr, [[kalb|kalbin]] [[sukur|şükrünü]] yakîn ve [[istikamet|istikamet]], cevârihin [[sukur|şükrünü]] de [[ibadet|ibadet]] ü taat şeklinde yorumlayanlar olmuştur. Onun böyle bütün bir **iman** ve [[ibadet|ibadete]] taallukundan ötürüdür ki, büyükler ona [[iman|imanın]] yarısı nazarıyla bakmış, kendi şümûlü içinde sabırla müşterek mütalâa etmişlerdir.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 143.)) * “... pek çok latîf, ulvî ve lezîz, tatlı [[hakikat|hakikatler]], **imanından** tecelli eder, tezahür eder. Demek, **iman** bir mânevî tûbâ-yı [[cennet|cennet]] çekirdeğini taşıyor. [[kufur|Küfür]] ise mânevî bir zakkum-u [[cehennem|cehennem]] tohumunu saklıyor. Demek selâmet ve emniyet, yalnız [[islam|İslâmiyet]]’te ve **imandadır**. Öyle ise, biz daima: اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلٰى دٖينِ الْاِسْلَامِ وَ كَمَالِ الْاٖيمَانِ demeliyiz.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Sözler//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 16.)) * “**İmanı**, ona bir emniyet-i tâmme verir. Evet, her hakiki hasenât gibi cesâretin dahi menbaı **imandır**, ubûdiyettir. Her seyyiât gibi cebânetin dahi menbaı dalâlettir!”((A.g.e. s. 18.)) * “Ve onların her biri öyle bir kıymet almalarının sebebi; mümin, **imanıyla** Hâlık’ının emânetini, O’nun nâmına ve izni dâiresinde istimâl etmesidir. Ve kâfir, hıyanet edip [[nefs-i_emmare|nefs-i emmâre]] hesabına çalıştırmasıdır.”((A.g.e. s. 28.)) * “Hem zevâl ve firak, memat ve vefat ve darağacı olan mürûr-u zaman, o **iman** tılsımı ile, Sâni-i Zülcelâl’in taze taze, renk renk, çeşit çeşit mucizât-ı nakşını, havârık-ı kudretini, tecelliyât-ı rahmetini, kemâl-i lezzetle seyr ve temâşâya vâsıta suretini alır.”((A.g.e. s. 32.)) * “**İman**; nasıl ki bir nurdur, [[insan|insanı]] ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektûbât-ı samedâniyeyi okutturuyor. Öyle de kâinatı dahi ışıklandırıyor. Zaman-ı mâzi ve müstakbeli, zulümâttan kurtarıyor.”((A.g.e. s. 332.)) * “**İman** hem nurdur, hem kuvvettir. Evet hakiki **imanı** elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve **imanın** kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir.”((A.g.e. s. 332.)) * “... **iman** tevhidi, tevhid [[teslim|teslimi]], [[teslim|teslim]] [[tevekkul|tevekkülü]], [[tevekkul|tevekkül]] saadet-i dâreyni iktiza eder.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Sözler//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 335.)) * “**İman**, insanı [[insan|insan]] eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, **iman** ve [[dua|duadır]]. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.”((A.g.e. s. 336.)) * “... [[insan|insan]], bu âleme [[ilim|ilim]] ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. [[mahiyet|Mahiyet]] ve [[istidat|istidat]] itibarıyla her şey [[ilim|ilme]] bağlıdır ve bütün ulûm-u hakikiyenin esâsı ve madeni ve nuru ve ruhu, [[marifetullah|marifetullahtır ]] ve onun üssü’l- esası da **iman**-ı billâhtır.”((A.g.e. s. 336–337.)) * “... bütün erkân-ı **îmâniyenin** inkişafıyla hakikî kemâl bulunur.”((A.g.e. s. 357.)) * “Hakikî bütün elem dalâlette, bütün lezzet **imândadır**.”((A.g.e. s. 808.)) * “... günah [[kalb|kalbe]] işleyip, siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u **îmânı** çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah [[istigfar|istiğfar]] ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Lem’alar//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 9.)) * “Bir saray, yüzer kapalı kapıları var. Bir tek kapı açılmasıyla, o saraya girilebilir, öteki kapılar da açılır. Eğer bütün kapılar açık olsa, bir-iki tanesi kapansa, o saraya girilemeyeceği söylenemez. İşte, hakâik-i **îmâniye** o saraydır. Her bir [[delil|delil]], bir anahtardır, isbât ediyor, kapıyı açıyor. Bir tek kapının kapalı kalmasıyla o [[hakikat|hakâik]]-i **îmâniyeden** vazgeçilmez ve inkâr edilemez. Şeytan ise, bazı esbâba binâen, ya [[gaflet|gaflet]] veya cehâlet vasıtasıyla kapalı kalmış olan bir kapıyı gösterir; isbât edici bütün delilleri nazardan iskat ediyor. “İşte, bu saraya girilmez, belki saray değildir, içinde bir şey yoktur.” der kandırır.”((A.g.e. s. 112.)) * “... **imanlı** [[fazilet|fazilet]] , medâr-ı tahakküm olmadığı gibi, sebeb-i istibdad da olamaz. Tahakküm ve tagallüb etmek, faziletsizliktir.”((A.g.e. s. 215.)) * “Silsile-i nakşînin kahramanı ve bir güneşi olan İmam Rabbânî (radıyallâhu anh) Mektubat’ında demiş ki: ‘Hakâik-i **imaniyeden** bir meselenin inkişafını, binler ezvak ve mevâcid ve keramâta tercih ederim.’ Hem demiş ki: ‘Bütün tarîklerin nokta-yı müntehâsı, hakâik-i **imaniyenin** vuzuh ve inkişafıdır.’”((Bediüzzaman Said Nursî, //Mektubat//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 19.)) * “Erkân-ı **imaniye** altıdır. **İman**-ı billâhtan başka, **iman**-ı bi’l-yevmi’l-âhir gibi rükünler var. Bu rükünler ise, mümkinâtın vücûdlarını ister. O muhkem erkân-ı **imaniye**, [[hayal|hayal]] üstünde bina edilmez!”((A.g.e. s. 505.)) * “Gördüm ve hissettim ve [[hakkal_yakin|hakkalyakîn]] zevk ettim ki; bekâmın lezzet ve [[saadet|saadeti]], aynen ve daha mükemmel bir tarzda Bâki-i Zülkemâl’in bekâsına.. ve benim Rabb’im ve İlah’ım olduğuna [[iman|imanımda]] ve [[izan|iz’anımda]] ve îkanımda vardır. Çünkü onun bekâsıyla benim için lâyemût bir [[hakikat|hakikat]] tahakkuk eder. Zira benim mahiyetim; hem bâki, hem sermedî bir ismin gölgesi olur, daha ölmez diye [[suur|şuur]]-u [[iman|imanî]] ile takarrur eder.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Şuâlar//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 71.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[fehim|Fehim]] * [[istiyak-i_likaullah|İştiyak-ı Likaullah]] * [[marifetullah|Mârifetullah]] * [[muhabbetullah|Muhabbetullah]] * [[şuur|Şuur]] * [[zevk-i_ruhani|Zevk-i Ruhanî]] ===== İlave Okuma ===== * Francis S. Collins, //[[https://www.goodreads.com/book/show/35506.The_Language_of_God|The Language of God: A Scientist Presents Evidence for Belief]]// * M. Fethullah Gülen, //[[https://www.goodreads.com/book/show/17306929-i-nanc-n-g-lgesinde|İnancın Gölgesinde]]// * Myint Khine, //[[https://www.goodreads.com/book/show/9515931-knowing-knowledge-and-beliefs|Knowing, Knowledge and Beliefs: Epistemological Studies across Diverse Cultures]]// * T. J . Mawson, //[[https://www.goodreads.com/book/show/1026784.Belief_in_God|Belief in God: An Introduction to the Philosophy of Religion]]// * Timothy Chan, //[[https://www.goodreads.com/book/show/24947726-the-aim-of-belief|The Aim of Belief]]// ===== Diğer Diller ===== * [[https://hizmetpedia.org/doku.php?id=belief|English]] * [[https://fr.hizmetpedia.org/doku.php?id=croyance|Français]] * [[https://nl.hizmetpedia.org/doku.php?id=geloof|Nederlands]] ===== Dipnotlar =====