====== İnsan-ı Kâmil ====== * “Yetkin [[insan|insan]] demek olan **insan-ı kâmil**; [[allah|Allah’ın]] ef’âl, esmâ, sıfât, hatta şuûnât-ı zâtiyesinin en parlak aynası demektir. ‘Mutlak [[zikir|zikir]] kemaline masruftur.’ esprisi açısından, **insan-ı kâmil** denince, ilk akla gelen hakikat-i Muhammediye’dir (sallallâhu aleyhi ve sellem). Sonra da diğer enbiyâ, gavs, kutup ve derecelerine göre [[evliya|evliya]], [[asfiya|asfiyâ]], ebrâr ve mukarrabîn.. bu konuda böyle bir farklılığı kabullenmek, Kur’ân ve [[sunnet|Sünnet]]-i Sahiha açısından mahzursuz olduğu gibi, [[akil|akla]], mantığa, hiss-i selime de aykırı değildir.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 460.)) * “Himmetler âlî tutulmalı, hem fert hem de toplum plânında insanlık, ‘**insan-ı kâmil**’ olma yoluna yönlendirilmelidir. Aynı zamanda Üstad’ın da ifade buyurduğu gibi azamî [[takva|takvâ]] ve azamî [[ihlas|ihlâs]] gözetilmeli ve hedef de azamî velâyet olmalıdır.”((M. Fethullah Gülen, //Fasıldan Fasıla-4//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 89.)) * “İnsanın yaratılışından gâye, **insan-ı kâmil** olmaktır.”((A.g.e. s. 150.)) * “**İnsan-ı kâmil** ufkuna ulaşma yollarının en keskin, en kestirme ve en sıhhatli olanı [[ask|aşk]] yoludur. Aşka, iştiyaka açık olmayan yollarla, o ufka ulaşmak oldukça zordur. Denebilir ki, [[hakikat|hakikate]] ulaşmada, ‘[[acz|acz]] u [[fakr|fakr]], [[sevk|şevk]] ü [[sukur|şükür]]’ yolundan başka aşka denk ikinci bir yol yoktur.”((M. Fethullah Gülen, //Ölçü veya Yoldaki Işıklar//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 67.)) * “[[ibadet|İbadet]]; insandaki iyilik, güzellik ve doğruluk düşüncesine kuvvet veren bereketli bir kaynak ve nefsin kötülük temayüllerini iyileştirip melekler âlemine çeviren sırlı bir iksirdir. Her gün birkaç defa [[zikir|zikr]] u [[fikir|fikriyle]] bu kaynağa müracaat eden ruh ‘**insan-ı kâmil**’ olma yoluna girmiş ve bir ölçüde nefsin desiselerine karşı da siperini bulup mevzilenmiş sayılır.”((A.g.e. s. 108.)) * “İnsanlığın yaratılışından gaye, **insan-ı kâmil** olmaktır. ‘Ben [[insan|insanları]] ve [[cinler|cinleri]] ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım.’ (Zâriyât, 51/56) [[ayet|âyet]]-i kerimesinde, yaratılışın esas gayesi anlatılırken ‘[[ibadet|ibadet]]’ kelimesinin kullanılması mânidardır. İbadet deyince bizim ilk aklımıza gelen [[namaz|namaz]], [[oruc|oruç]], [[zekat|zekât]], [[hac|hac]] nevinden yaptığımız ameller olur. Oysa kelimenin iştikakından istifadeyle yapılacak bir tahkikle meseleye daha farklı yaklaşıldığında görülür ki, [[ibadet|ibadet]], [[allah|Allah]] yolunda duyulan, hissedilen, yaşanan ve yapılan şeylerin insan [[hayat|hayatı]] ve insan tabiatıyla bütünleşmesi ve yaşanan bu yolun şehrah hâline gelmesi demektir.”((M. Fethullah Gülen, //Prizma-3//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 181.)) ===== İlave Okuma ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/kalbin-zumrut-tepeleri/Insan-i-Kamil|“İnsan-ı Kamil”]] * M. Fethullah Gülen, [[http://fgulen.com/tr/eserleri/prizma/ilim-amel-munasebeti|“İlim Amel Münasebeti”]] ===== Dipnotlar =====