====== İstişare ====== * “**Şûrâ**, ilk mîrasçılar gibi günümüzün kutsileri için de en hayâtî bir vasıf, en esaslı bir kuraldır. Kur’ân’a göre o, mü’min bir toplumun en bariz alâmeti ve İslâm’a gönül vermiş bir cemaatin en önemli hususiyetidir. Kur’ân-ı Kerim’de **şûrâ**, namaz ve infakla aynı çizgide zikredilir ve ‘Onlar (öyle kimselerdir) ki, Rabbilerinin çağrısına icâbet eder ve namazı dosdoğru kılarlar; onların işleri kendi aralarında **şûrâ** iledir; kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infakta bulunurlar.’ (Şûrâ, 42/38) buyurularak, **şûrânın** [[ibadet|ibadet]] ölçüsünde bir muâmele olduğu hatırlatılır. Evet, bu İlâhî emirde, Allah’ın çağrısına icâbet ve bu icâbetin gereği ve neticesi sayılan namaz-şûrâ-infak zikredilerek bu hayâtî meselenin önemi vurgulanmıştır.”((M. Fethullah Gülen, //Ruhumuzun Heykelini Dikerken-1//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 50.)) * “Bir sistem olarak İslâm nizâmını ayakta tutan dinamiklerin başında **şûrâ** gelir. Ferde-topluma, devlete-millete, [[ilim|ilme]]-maarife, iktisâdiyâta ve içtimâiyâta ait meselelerin çözümünde en önemli misyon ve vazife **şûrâya** aittir; tabiî bu meseleler hakkında mânâsı açık ‘nass’ mevcut değilse.”((A.g.e. s. 51–52.)) * “Kur’ân-ı Kerîm’de **istişâre**, iki âyette sarâhaten ele alınır; işâreten **şûrâya** temas eden âyât-ı Kur’âniye ise pek çoktur. Te’vilsiz, yorumsuz açıktan açığa **şûrâ** ile alâkalı bu iki âyetten biri, Âl-i İmrân sûre-i celîlesindeki: ‘Bu iş hususunda onlarla **istişârede** bulun!’ (3/159) âyeti, diğeri de Şûrâ sûre-i mübînindeki: ‘Onların işleri kendi aralarında **meşveret** iledir.’ (42/38) fermân-ı Sübhânîsidir. Ayrıca, **şûrâyla** alâkalı beyânın içinde bulunması itibârıyla, bu sûreye ‘Şûrâ’ isminin verilmesi de gayet mânidârdır!”((A.g.e. s. 52.)) * “**Meşveret**, verilecek kararların isabetli olarak verilebilmesinin ilk şartıdır. Bir mesele hakkında iyiden iyiye düşünülmeden, başkalarının [[fikir|fikir]] ve tenkitlerine arzedilmeden verilen kararlar, çok defa hüsran ve hezimetle neticelenir. Düşüncelerinde kapalı, başkalarının fikrine hürmet etmeyen ‘kendi kendine’ birinin, üstün bir [[fitrat|fıtrat]], hatta dâhi de olsa, her düşüncesini **meşverete** arzeden bir diğer insana göre daha çok yanıldığı görülür.”((M. Fethullah Gülen, //Ölçü veya Yoldaki Işıklar//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 171.)) * “En akıllı insan, **meşverete** en çok saygılı ve başkalarının fikirlerinden en çok istifade eden insandır. Yapacağı işlerde kendi düşünceleriyle iktifa eden ve hatta onları başkalarına da kabul ettirmeye zorlayan ham ruhlar, etraflarından hep nefret ve istiskal görürler.”((A.g.e. s. 171.)) * “Güzel neticelerin elde edilmesinin ilk şartı **meşveret** olduğu gibi, kötü âkıbet ve hezimetlerden korunmanın ehemmiyetli bir vesilesi de, dostların yüksek fikirlerinden istifadeyi ihmal etmemektir.”((A.g.e. s. 172.)) * “... işlerin **istişareyle** yürüdüğü bir yerde hiçbir akıl başkası tarafından ipotek altına alınamaz. Kararların alınmasında herkesin fikrine müracaat edildiği bir yerde ‘kayıtsız şartsız itaat’ten bahsedilemez. Bilakis burada fikir ve düşünce özgürlüğü vardır.”((M. Fethullah Gülen, //İstikamet Çizgisi (Kırık Testi-17)//, New Jersey: Süreyya Yayınları, 2020, s. 73.)) * “... **istişare** ferdî, ailevî, içtimaî her türlü meselelerimizin çözümünde vazgeçilmez bir yere sahiptir. Ama **istişare** etmek kavga etmek değil, terbiyesizce birbirimizi eleştirmek değildir. Hele **istişare** hiçbir zaman tartışma demek değildir. Tartışmanın kelime olarak yüklendiği mânâ kavgadır, çatışmadır, insanın kendisine ve başkasına saygısızlık etmesidir.”((M. Fethullah Gülen, //Gurbet Ufukları (Kırık Testi-3)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 56–57.)) * “Nasıl ki, zaman-ı saadette ve selef-i salihîn zamanlarında hüküm-fermâ hak ve [[burhan|burhan]] ve [[akil|akıl]] ve **meşveret** olduklarından, şükûk ve şübehâtın hükümleri olmazdı. Kezâlik görüyoruz ki: Fennin himmetiyle, zaman-ı hâlde filcümle, inşallah istikbalde bitamamihî hükümfermâ, kuvvete bedel hak ve safsataya bedel burhan ve tab’a bedel [[akil|akıl]] ve hevâya bedel hüdâ; ve taassuba bedel metanet ve garaza bedel [[hamiyet|hamiyet]] ve müyûlât-ı nefsaniyeye bedel temayülât-ı ukul ve hissiyata bedel efkâr olacaklardır.”((Bediüzzaman Said Nursî, //Muhâkemât//, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 26.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[kolektif_suur|Kolektif Şuur]] ===== İlave Okuma ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/ruhumuzun-heykelini-dikerken/sura|“Şûrâ”]] ===== Dipnotlar =====