====== Kendini Sıfırlamak ====== * “[[allah|Allah]] ne güzel! Onun karşısında bir başka güzellik de [[insan|insanın]], **kendini** günde birkaç defa **sıfırlayıp** [[mutlak|mutlak]] [[kemal|kemalin]] O’na ait olduğunu vurgulamasıdır. Evet, [[insan|insan]] Allah’ın azameti karşısında ‘Ben... Ben... Ben...’ diyeceğine, mârifet-i Sâni adına açılan menfezlerden içeri girerek, asıl büyüklüğün O’na, küçüklüğün ise kendine ait olduğunu ilân etmelidir.((M. Fethullah Gülen, //Fasıldan Fasıla-4//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 48–49.)) * “Müslümanlıkta [[tevazu|tevazu]], mahviyet ve hacalet esastır. İslâm’a göre [[insan|insan]] kendi acizliği ve fakirliğini anlayabildiği ölçüde seviye kazanır. İşte bu bizim ‘**kendini sıfırlama**’ diye ifade ettiğimiz husustur. Zaten [[insan|insan]] [[allah|Allah’ın]] kulu değil midir? Allah’ın kulu olma lütfundan rahatsızlık duyma olur mu? Büyükler, Hakk’a kulluğu en büyük pâye saymışlardır. Allah Resûlü’nün ‘kul peygamberliği’((Ahmed ibn Hanbel, //El-Müsned//, 2/231; En-Nesâî, //Es-Sünenü’l-Kübrâ//, 4/171.)) tercihi bizlere ne önemli bir örnek teşkil eder! Hâsılı, kendini Allah’ın yüklediği misyonun dışında farklı farklı makamlarda gören [[insan|insan]], bana göre İslâmî esasları tam kavrayamamış, psikolojik açıdan da rahatsız biridir.”((A.g.e. s. 49.)) * “[[fikir_iscileri|Fikir işçileri]] arasında zâhiren bir disiplin olsa da esas itibarıyla onlar kendi aralarında müdür, amir, şef gibi herhangi bir makam, mevki ve rütbe mülâhazası olmayan kimselerdir. Bu mülâhazaya sahip kimselerden her bir fert, kendisini, ‘İnsanlardan bir [[insan|insan]] ol’ düsturu gereği basit bir fert olarak kabul etmeli ve değer itibarıyla da ancak, soluna konulacak herhangi bir rakamla kıymet kazanmayı bekleyen ‘sıfır’ görünümünde olmalıdır. Sıfırların kendi aralarında herhangi bir üstünlüklerinin bulunması bahis mevzuu değildir. Zira bunların birbirleriyle toplanmaları, çıkarılmaları, çarpılmaları, bölünmeleri onları kat’iyen farklılaştırmaz. Sıfır, ancak tam bir mânâ-i harfî ile soluna konulacak rakam ya da rakamlar sayesinde birdenbire on, yüz, bin veya milyonlarca kat büyüyüp değer kazanır. Bu itibarla da, makam ve mansıba talip olmamayı, en akıllıca bir iş kabul ediyoruz. Düz yerde yürümek her zaman için emniyetli; zirvelerde dolaşmak ise tehlikelidir. Çünkü zirveden düşmekle meydana gelecek sonuç, çok defa düz yolda tökezleyip düşmekten daha vahim neticeler doğurur.”((M. Fethullah Gülen, //Fikir Atlası (Fasıldan Fasıla-5)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 23–24.)) * “[[insan|İnsan]] **kendini sıfırladığı** nispette [[allah|Allah’a]] yaklaşır. Aksine az da olsa kendine bir şey atfettiğinde de Allah’tan uzaklaşır. Sonsuz karşısında **kendini sıfırlama** çok önem arz etmektedir. Çünkü iki sonsuz yoktur. Sonsuz olmayan ortada da olamaz. Evet, Sonsuz karşısında **sıfır olma** [[insan|insan]] için en ideal ufuktur.”((A.g.e. s. 161.)) * “Dervişin, ‘kapı eşiği’ mânâsına gelmesi, insanlara karşı zillet gösterme anlamı itibarıyla değil, [[allah|Allah]] karşısındaki tevazuu, mahviyeti ve **kendini** sık sık **sıfırlayarak**, maddî-mânevî üzerinde taşıdığı değerlerin izafîliğini vurgulaması açısındandır.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 436.)) * “[[insan|İnsan]] kendini ‘sifir’ kabul etmeli; ‘sıfır’ bile değil, Arapçadaki hâliyle ‘sifir’ bilmeli. Çünkü ‘ı’larda kendini hissettiren bir sertlik vardır. Samimi mü’min, o kadarcık dahi olsa, nefsini nazara vermemeli.”((M. Fethullah Gülen, //Kırık Testi-1//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 181.)) * “[[insan|İnsan]] bir makama, bir mertebeye, bir seviyeye ulaştıktan sonra ‘Oldum, piştim, bittim, vardım, ulaştım, gördüm.’ dememeli; seyrini devam ettirmelidir. Süreklilik, her gün yeniden bir kere daha baştan başlamak, bu yolun değişmez esasıdır. Daha önceden kat ettiği mertebelerin, almış olduğu seviyenin yeni yapacağı yolculuğa elbette katkısı ve faydası vardır/olacaktır; ama önemli olan tezkiye-i nefs etmemek suretiyle tezkiyeye ulaşmaktır. **Nefsi sıfırlamak** suretiyle, sıfırın kıymetsizliğini, sonsuzun kıymetini kavrama ufkuna vasıl olmaktır. Zira hiçbir [[insan|insan]], **kendini sıfırlamadan** sonsuza açılamaz. Sonsuza açılanlar ise **kendilerini sıfırlamış**, Hak karşısında bir hiç olduklarının idrakine varmışlar demektir. Dolayısıyla bunlar mü’minlere karşı tevazu, mahviyet ve hacâlet ufkuna çok daha çabuk ulaşırlar.”((M. Fethullah Gülen, //Sohbet-i Cânan (Kırık Testi-2)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 140.)) * “Şöyle düşünmeli [[insan|insan]]; “Elhamdülillâh, ben şu mevzuda nefsini tezkiye etmemek suretiyle bir tezkiye duygusuna ulaştım. Demek ki devamlı öyle yapmam lazım. **Nefsimi sıfırlamak** suretiyle sıfırın kıymetsizliğini anladım. Sıfırın kıymetsizliği ise beni sonsuzun kıymetini kavrama ufkuna ulaştırdı. Öyleyse ben bu hâli, bu bakış açısını muhafaza etmeliyim. Evet, [[insan|insan]] **kendini sıfırlamadan** sonsuza açılamaz. [[allah|Allah’ın]] üzerindeki mevhibelerinden herhangi birisini nefsine isnat ettiği zaman çok yüksek bir kulenin başından çok derin bir kuyuya düşer. Bu düşünce yapısına sahip bir [[insan|insanın]] terakki etmesi de mümkün değildir.”((M. Fethullah Gülen, //Gurbet Ufukları (Kırık Testi-3)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 125.)) * “İslam’ın aydın simasına kara çalmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu itibarla da, ‘**Kendimi sıfırlayayım**, sığ görüneyim, hafî olayım!’ derken, İslam’ın ve Müslümanların yanlış anlaşılmasına ve ayıplanmasına sebebiyet verebilecek hal ve tavırlara girmemeye de özen gösterilmelidir.”((M. Fethullah Gülen, //Ölümsüzlük İksiri, (Kırık Testi-7)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 231.)) * “... durduğu yeri, konumunu, [[allah|Allah’la]] münasebetini çok iyi belirlemiş ve **kendisini sıfırlamış** bir [[insan|insan]], Cenâb-ı Hak’tan gelen ikramların kendisine göre olmadığını anlar.”((M. Fethullah Gülen, //Yaşatma İdeali (Kırık Testi-11)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2012, s. 126.)) * “... büyüklerin takip ettiği yolda ilerlemeye çalışan birinin, ‘Allah’ım bu yolda yürümek benim haddim değil ama ben kendimi bu işe verdim. Enbiya-i izâma, [[evliya|evliya]]-i fihâma, ebrar-ı kirama baktım, hepsi bu deryada yüzüyorlar. Ben de her ne kadar yüzmeyi beceremesem de onların yolundan gitme arzu ve niyetindeyim.’ deyip o deryaya atlaması bir inayet çağrısı olur. [[allah|Allah]] (celle celâluhu) Kendisine teveccüh etmiş böyle bir kulun boğulmasına fırsat vermez ve elinden tutup onu oradan çıkarır. Daha sonra ona yeni yeni ufuklar açar. Zerreyi Güneş, damlayı derya, hiç ender hiçi de her şey yapar onun için. Yeter ki biz bu anlayışla **kendimizi sıfırlayabilelim**. Yeter ki biz, varlık iddiasından, benlik davasından sıyrılabilelim. Bildiğiniz gibi sıfırın hiç değeri yoktur fakat bakarsınız yanına bir rakam konur ve birdenbire, onun değeri on kat artar.”((M. Fethullah Gülen, //Yenilenme Cehdi (Kırık Testi-12)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2013, s. 171–172.)) * “Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) ifadeleriyle nice saçı başı dağınık, kapı kapı kovulan insanlar vardır ki ellerini kaldırıp ‘Ya Rabbi!’ dediklerinde elleri boş dönmezler.((Müslim, Cennet, 46–48; Tirmizî, Menâkıb, 124.)) Onlara zavallı ve derbeder nazarıyla bakabilirsiniz. Ne var ki onlar, [[allah|Allah]] katında çok kıymetlidirler. Dışarıdan yıkılmaya yüz tutmuş virane binalar gibi görünseler de gerçekte içleri define doludur. Allah, zayıf ve derbeder görünen bu tür insanlara çok önemli misyonlar, aşkın vazifeler gördürür. Zira onlar, ciddi bir kalb saffetine sahiptir. Allah’a gönülden teveccüh etmişlerdir. **Kendilerini sıfırlamış**, üzerlerine bir çarpı çekmişlerdir. Onların bu hususiyetleri Cenab-ı Hakk’ın inayet ve rahmetine önemli bir çağrı ve davetiye hükmüne geçmiş ve Allah da onları muvaffak kılmıştır.”((M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-zor-zamanlarda-hizmet/|“Zor Zamanlarda Hizmet”]])) * “... sonsuz bir tanedir. O’nun yanında izafi sonsuzlar yoktur. Mutlak Sonsuz’un karşısında birilerine ille de bir değer verecek, onlar için bir kıymet-i harbiye biçeceksek, onlara düşen hisse ‘sıfırdır.’ [[allah|Allah]] ile [[insan|insan]] arasındaki münasebet de sonsuz-sıfır münasebetidir. Fakat insan öyle bir sıfırdır ki lafz-ı celâlin ‘elif’i o sıfırın sol tarafına konduğu zaman birdenbire 10 olur. Daha sonra koyacağınız her sıfırla onun kıymeti de artar. Dolayısıyla insanın tek başına bir zatî değeri olmasa da Allah’a dayandığı takdirde kıymetler üstü kıymetlere ulaşır. Öncelikle herkesin kendi konumunu doğru takdir etmesi lazım.”((A.g.e.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[ihlas|İhlas]] * [[tevazu|Tevazu]] ===== İlave Okuma ===== * Hamza Aydın, [[https://fgulen.com/tr/basindan-tr/kose-yazilari/Hamza-Aydin-Sizinti-Haziran-2005-Sifir-Insan-Olma-Yolunda|“‘Sıfır’ İnsan Olma Yolunda”]], //Sızıntı//, Hazrian 2005. * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/fasildan-fasila-4/Kendini-Sifirlama|“Kendini Sıfırlama ”]] * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/fikir-atlasi/sonsuz-ve-sifir|“Sonsuz ve Sıfır”]] ===== Diğer Diller ===== * [[https://hizmetpedia.org/doku.php?id=nullifying_ones_self|English]] ===== Dipnotlar =====