====== Mefkûre ====== * “Her yüce ideal ve yüksek **mefkûre**, sistemli düşünce ve sıhhatli bir planda varlığa erer, taraftar bulur ve günde birkaç defa müntesiplerinin tali’ine tebessüm eden bir mihrap hâline gelir. Bu destek ve kaideyi bulamayan dava ve düşünceler ise, daha doğmadan, ölür giderler.”((M. Fethullah Gülen, //Ölçü veya Yoldaki Işıklar//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 226.)) * “[[insan|İnsan]], ancak yüksek ideallerle gerçek insanlığa ulaşabilir. Hayatını yüksek **mefkûre** ve ideallerle derinleştirmeyen kimselerin yükselip ruh insanı olmaları bir yana, ilk fıtratlarını korumaları da çok zordur; hatta imkânsızdır.”((M. Fethullah Gülen, //Prizma-4//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 271.)) * “... bir [[insan|insan]], dünyayı veya sadece cismaniyete ait bir zevki ya da ikbal, makam ve mansıba müteallik hususları **mefkûreleştirse**, [[gaye-i-hayal|hayaline gaye]] yapsa ve bu yolda çalışıp çabalamaya dursa ve zamanla bunları elde etse de o hiçbir zaman doymayacak beden ve cismaniyeti adına sürekli daha başka şeyler arayacaktır. [[akil|Aklı]], ruhu ve bütün hissiyatıyla yüksek **mefkûrelere** yöneleceği âna kadar da bir türlü doyma bilmeyecektir.”((M. Fethullah Gülen, //Kendi İklimimiz (Prizma-5)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2007, s. 214.)) * “**Mefkûre**, [[mefkure_insani|mefkûre insanının]] elinde değerler üstü değerlere ulaşır ve zaferlerin, muvaffakiyetlerin büyüsü hâline gelir. Eğer o **mefkûreyi** temsil edecek insanlar, o işin tam eri değilse, o **mefkûre** sancak olmadan çıkar; altında seviyesiz, âdi hırsların haykırıldığı bir flama olur. Böyle bir flama sokak çocuklarını bir araya getirip oyun türünden bazı hedeflere sevk etse de, milletimizin ruh derinliklerindeki duyguları gerçekleştirmeye yetmez.”((M. Fethullah Gülen, //Ruhumuzun Heykelini Dikerken-1//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 120.)) * “Canlı kalmak ve [[hayat|hayat]] solumak... Ayakta kalmak ve **mefkûremizi** cihanşümul bir atlasta nakış nakış dokumak, sınırsız bir ufukta tayf tayf yayabilmek… İşte bir fert için, bir millet için en önemli konu bu.”((M. Fethullah Gülen, //Beyan//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 12.)) * “... bir taraftan yeni çalışmalarla, millî ruh köklerimizi tespit ederek onlara dayanmaya, hatta onları aşmaya uğraşırken, diğer taraftan da, yaşamak için yenilenmek, meyve verebilmek için de her zaman canlı kalmak **mefkûresiyle**, gönüllerimiz, ruh ve mânâ köklerimiz de, gözlerimiz, geleceğin art arda ufukları ötesinde, yaşamayı ve inkişaf etmeyi ‘olmazsa olmaz’ ölçüsünde bir düstur kabul ederek, hiç bitmeyen bir açılma [[istiyak|iştiyakıyla]] yaşamalıyız ki, hayatlarımızı onların yaşamasına bağladığımız gelecek nesilleri de yaşatabilelim.”((A.g.e. s. 41.)) * “Sinesini en yüksek **mefkûre** ve insanlık sevgisiyle donatanlardır ki, kalbin enerji balansını düzeltmiş, duyguları en ulvî hedeflere doğru kamçılamış ve kendi içlerinde ölümsüzlüğe ermişlerdir. Bir hamlede hayvanî yaşayıştan kurtulup bedenî hazlarını aşan bu tali’liler, ruhlarını coşturmuş, kalblerini kanatlandırmış ve nefislerinin rağmına insanî yanlarını zaferlere ulaştırmışlardır.”((M. Fethullah Gülen, //Buhranlar Anaforunda İnsan (Çağ ve Nesil-2)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 49.)) * “Nesiller kendilerine gösterilecek yüksek hedef ve ulvî ideallerle canlılıklarını korurlar. Hedefsiz, **mefkûresiz** kaldıklarında da kadavralaşır ve birer iskelet hâline gelirler.”((A.g.e. s. 90.)) * “Önceden belirlenmiş yüksek idealleri ve mâkul **mefkûreleri** istikametinde şerefle ilerlerken, karşılarına çıkan engelleri, çelikleşmelerine vesile sayacak; darılmalara ve kırılmalara düşmeyeceklerdir.”((A.g.e. s. 134.)) * “Yüksek **mefkûrelere** gönül verememiş; kendini ulvî gayelere göre ayarlayamamış; basit düşüncelerin karanlık ve zıtlarla dolu atmosferinden çıkamamış; görüp duyduğu, okuyup düşündüğü şeylerle yeniliklere ulaşamamış ve insanlara karşı içindeki iştiyak ve sevgi ateşini körükleyip coşturamamış ham ruhlar, hayatta olsalar dahi yaşamış sayılmazlar.”((M. Fethullah Gülen, //Yitirilmiş Cennete Doğru (Çağ ve Nesil-3)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 29.)) * “Geçmiş zaman, bin bir modeliyle geleceğin rengârenk kostümlerini hazırlar. Gelecek, ihya edilmeyi bekleyen bir arazi gibi, yüksek **mefkûre** ve hülya derinliğinde hâdiselere bağrını açar bekler. İçinde bulunduğumuz zaman bir mekik gibi bu iki kutup arasında gelir-gider ve kendi dilimini örer.”((M. Fethullah Gülen, //Zamanın Altın Dilimi (Çağ ve Nesil-4)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 14.)) * “Kendini bir yüce dava ve **mefkûreye** vakfeden herhangi bir [[insan|insan]], kendi imkân ve iktidarı ölçüsünde tedbirini alıp Hakk’ın tevfikine sığınarak çalışabildiği ve Montherland’ın tabiriyle ‘zaman yiyiciler’den uzak kalabildiği takdirde, güç ve takatinin çok fevkinde iş ve hizmetlere muvaffak olacağından, dolayısıyla da bir o kadar müspet neticeler elde edeceğinden asla şüphe edilmemelidir.”((A.g.e. s. 173.)) * “Kanaatimce, toplumumuzun şimdilerde, şuna-buna değil, ... **mefkûre kahramanlarına** ihtiyacı var. Önce kendi milletimize, sonra da bütün bir insanlığa merhamet duygusuyla ellerini uzatabilen ve ellerini Rabbine her kaldırışında başkalarını dileyen **mefkûre kahramanlarına**.”((M. Fethullah Gülen, //Işığın Göründüğü Ufuk (Çağ ve Nesil-7)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 158.)) * “[[adanmislik|Adanmışın]] **mefkûre** kıymeti, dünyevî değerlerin o kadar üstündedir ki, hedefe –o, garazsız-ivazsız [[allah|Allah’ın]] hoşnutluğudur– kilitlenmiş böyle birine yörünge değiştirtmek çok zor, başka bir bedele bağlamak ise âdeta imkânsızdır.”((M. Fethullah Gülen, //Örnekleri Kendinden Bir Hareket (Çağ ve Nesil-8)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 35.)) * “... **mefkûre muhacirlerinin** uğradığı hemen her yerde, insanlar arasında âdeta bir sevgi seli çağlamaya başladı bile. Hemen her bucakta duyulur, hissedilir şekilde iç içe huzur ve [[itminan|itminan]] esintileri var. Dahası, her yanda âhenk ve istikrarın sarsılmaz blokajları diyebileceğimiz sulh adaları oluşuyor.”((A.g.e. s. 105.)) * “[[iman|İmanımız]] bize her zaman farklı şeyler fısıldar, vicdanlarımız ayrı ayrı telden nağmeler dinletir. Ne var ki, bizimle aynı inanç ve aynı **mefkûreyi** paylaşmayanlar bütün bunlardan ne bir şey duyar ne de bir şey anlarlar.”((A.g.e. s. 202.)) * “Bir hakikati, bir düşünceyi ikame etmek, yerleştirmek başkadır, devam ettirmek daha başkadır. Bin bir ihtimamla teessüs ettirilmiş nice **mefkûre** ve ona bağlı müessese vardır ki kuruluş ve işleyiş şartları itibarıyla herhangi bir kusur söz konusu olmasa da, devam adına gerekli olan hassasiyet gösterilemediğinden iki adım ileriye gidilememiş; hatta bir kısım ‘şerrü’l-halef’ler yüzünden teessüsüyle yıkılış sürecinin başlaması bir olmuştur.”((M. Fethullah Gülen, //Çekirdekten Çınara (Bir Başka Açıdan Ailede Eğitim)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 169.)) * “[[huzun|Hüzün]]; gam, keder, gussa mânâlarına gelen Arapçadaki ‘hazen’den alınmıştır. Sofiye bu kelimeyi; sevinç, neşe ve sürûrun karşılığı olarak kullanmıştır ki, buna [[vazife_suuru|vazife şuuru]], dava düşüncesi ve **mefkûre** buudlu tasa da diyebiliriz.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 77.)) * “... aynı ruh, aynı duygu, aynı düşünce, aynı **mefkûre** etrafında kenetlenmiş kimselerin birlik içinde Hakk’a yönelişlerinde öyle bir derinlik, [[his|his]] ve [[suur|şuurlarında]] öyle bir zenginlik, zikr ü fikirlerinde öyle bir enginlik vardır ki, en istidatlı fertler ve en kâmil insanlar bile, böyle bir heyet içindeki vâridlerin en küçüğünü dahi tek başlarına elde etmeleri mümkün değildir.”((A.g.e. s. 418.)) * “**Mefkûre** yörüngeli yaşayan insanlar lazım. **Mefkûre** yörüngeli insanlar, hem kendileri çok büyük bir ideale dilbeste olmuş, hem de hayatlarını o **mefkûreye** bağlı sürdürmeye azmetmiş insanlardır.”((M. Fethullah Gülen, //Sohbet-i Cânan (Kırık Testi-2)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 72.)) * “... **mefkûre** muhacirleri bir anda dünyanın çehresini değiştirebilecek kadar çok yüksek [[gaye-i-hayal|gaye-i hayaller]] peşinde olmalıdır. Zira himmetler âli ise davranışlarla ona yetişilemediği durumlarda bile [[allah|Allah]] (celle celâluhu), niyetlerle o boşluğu doldurur ve kişiyi hayalinde kurguladığı hedefe göre mükâfatlandırır. Yani [[insan|insan]], realize edilemeyen güzel niyetlerinin bile sevabını alır.”((M. Fethullah Gülen, //Buhranlı Günler ve Ümit Atlasımız (Kırık Testi-14)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2015, s. 44.)) * “Peygamberler, özel donanımlı, hususî insanlar olduğundan ve vazifeleri nazara alındığından, onlara dâhi denemeyeceği gibi; peygamberlerin yaptıkları işlere de dâhiyâne ve hedefledikleri şeylere **mefkûre** denemez. Ziya Gökalp, idealin yerine **mefkûreyi** kullanmıştı. Çünkü, yaptıkları şeyler kendi düşünceleri değildir. Bu yönüyle, onların hedeflerine bir gâye-i hayal demek daha uygundur ki, Üstad Hazretleri de o tabiri kullanmıştır. Gâye-i hayal; yani, inanmış bir insanın gönlünde kurgulayabileceği, tasarlayabileceği, tasavvur edebileceği, [[allah|Allah’ın]] rızası gibi, [[ila-i_kelimetullah|i’lâ-i kelimetullah]] gibi, iyi [[insan|insan]] olma gibi **mefkûreler**, düşünceler, beklentiler ve hedefler halitasından meydana gelen bir yüksek hedef...”((M. Fethullah Gülen, //Gurbet Ufukları (Kırık Testi-3)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 155.)) * “Kullana kullana kabullendiğimiz ‘**mefkûre**’ kelimesi hedef, gâye, ideal ve [[gaye-i-hayal|gâye-i hayâl]] gibi mânâlara gelmektedir ve bazıları ‘**mefkûre**’ yerine ‘ideal’ ya da ‘[[gaye-i-hayal|gâye-i hayâl]]’ demeyi tercih etmektedirler. Aslında bu kelimelerin hepsiyle de hemen hemen aynı mânâ ifade edilmekte; [[insan|insanın]], bir gâyeye bağlanması, bir dâvâya [[adanmislik|adanması]], yüksek bir hedefe kilitlenmesi ve oturup kalkarken, yerken içerken bile o gâyeyi, o dâvâyı ve o hedefi düşünmesi nazara verilmektedir.”((M. Fethullah Gülen, //Ümit Burcu (Kırık Testi-4)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 81.)) * “...hayatını ... bir gâyeye bağlayan [[insan|insan]], zamanla kendi kusurlarını da görmeye başlar. Dolayısıyla, kendi nefsine dini hayatı, hâl ve tavırları adına eğrilmeye, eksik ve kusurlara girmeye çok fazla fırsat vermez; dikkatli yaşar, iradesinin hakkını verir. Belki bazen nefis ve şeytandan gelen bir kısım cismanî ve bedenî arzu oklarına maruz kalabilir. Fakat, bağlandığı gâye onun yanlış adım atmasına mâni olur. **Mefkûre** duygusu o [[insan|insanda]] ihsan [[suur|şuurunu]] tetikler. [[allah|Allah’ı]] görüyor ya da O’nun tarafından görülüyor olma mülâhazası herhangi bir günah ihtimaline karşı onu hemen teyakkuza çağırır.”((A.g.e. s. 82–83.)) * “Kur’ân’ın sadık bir talebesi kendi aşk, şevk, heyecan ve tutkularının ötesinde başkalarını da terkisine alıp sonsuza taşıma azmindeki bir ebediyet süvarisidir. O, düşünce dünyasına göre **mefkureleştirdiği** ufka doğru ilerlerken, başkalarının realite dedikleri pek çok şeyi çiğner-geçer; çiğner-geçer de bir kısım **mefkûrezedeler** onu deli sanırlar.”((M. Fethullah Gülen, //Ölümsüzlük İksiri, (Kırık Testi-7)//, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 219–220.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[gaye-i-hayal|Gaye-i Hayal]] * [[mefkure_insani|Mefkûre İnsanı]] ===== İlave Okuma ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/dirilis-cagrisi/dirilis-cagrisi-ve-yasatma-mefkuresi|“Diriliş Çağrısı ve Yaşatma Mefkûresi”]] * M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/kirik-testi/millet-sevgisi/|“Millet Sevgisi” (Mefkûre Delileri)]] * M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/kirik-testi/halkin-icinde-hak-la-beraber/|“Halkın İçinde Hak’la Beraber” (Mefkure Kahramanları ve Uzlet]] * M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/kirik-testi/mefkure-muhacirleri-ve-onlara-sahip-cikan-civanmert-gonuller/|“Mefkûre Muhacirleri ve Onlara Sahip Çıkan Civanmert Gönüller”]] * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/sohbet-i-canan/ila-yi-kelimetullah-veya-mukaddes-vazife|“İ’la-yı Kelimetullah veya Mukaddes Vazife” (Rahmet Yağmurları ve Mefkûre)]] * M. Fethullah Gülen, [[https://herkul.org/kirik-testi/yeni-kirik-testi-yuce-bir-mefkurenin-kutlu-talipleri/|“Yüce Bir Mefkûrenin Kutlu Talipleri”]] ===== Diğer Diller ===== * [[https://hizmetpedia.org/doku.php?id=noble_ideal|English]] ===== Dipnotlar =====