====== Murâkabe ====== * “Gözetme, mülâhazaya alma, intizarda bulunma, kontrol etme ve kontrol edildiği şuuruyla yaşama mânâlarına gelen murâkabe; hâl ehlince, [[allah|Allah]]’tan gayrı her şeyden alâkayı keserek kalben Cenâb-ı Hakk’a yönelmek, ilm-i ilâhînin her şeyi kuşatmış olduğu inanç ve mülâhazasıyla nefsini menhiyâta karşı gemleyip hayatını Allah’ın emirleri ışığı altında dizayn edip yaşamaktan ibaret görülmüştür. **Murâkabeyi**; her zaman Hakk’ın muradını takip etme ve Cenâb-ı Hak tarafından takip edilme mülâhazasıyla iç ve dış bütünlüğü içinde, [[hayat|hayat]] ve davranışlarımızı ciddî bir çizgide sürdürme şeklinde de yorumlayabiliriz. Bu da ancak, Cenâb-ı Hakk’ın, [[insan|insanın]] her hâline nâzır bulunduğuna; yani onun sözlerini duyar ve işitir, ahvâlini bilir ve değerlendirir, yaptıklarını görür ve kaydeder olduğuna inanmakla gerçekleşebilir.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 106.)) * “**Murâkabeye** gelince, [[ibadet|ibadet]] ü taatı, bir kısım cisimlerin tülbentten geçirilmesi gibi öyle bir eler ki, âdeta onların içinde Hak mülâhazasından başka hiçbir şey kalmaz; zira **murâkabe** aynı zamanda ferdin yapayalnız anlarında dahi, her an görülüp gözetildiği şuuruyla duygu ve düşüncelerini bulandırmama gayretidir. * **Murâkabe** yolu, [[mursid|mürşid]] ve rehbere ihtiyaç hissetmeden, gidip Hakk’a ulaşan kestirme yolların en önemlilerindendir ve vilâyet-i kübrâ çeşnilidir. Bu yolun bahadırları, her zaman ve her yerde, acz ü fakr nâmeleriyle Cenâb-ı Hakk’a yönelebilir ve ihtiyaç tezkeresiyle halvethâneye alınabilirler.”((A.g.e. s. 107.)) * “**Murâkabenin** başlangıcı ve birinci merhalesi, [[allah|Allah’ın]] hâzır ve nâzır olduğuna ve her [[hal|hâlimize]] şahid bulunduğuna yakîn hâsıl edip, O’nun [[irade|irade]] ve meşîet ine kalben teslimiyetle, dileklerimizden daha çok, dileklerini kollayarak ‘[[allah|Allah]] her şey üzerinde rakîb ve gözetleyicidir.’ (Ahzâb, 33/52) ufkunda seyahat etmektir. * İkinci merhalesi, [[salik|sâlikin]] [[huzur|huzur]]-u kalble Cenâb-ı Hakk’a yönelip, ilâhî [[feyiz|feyizlerin]] [[kalb|kalbine]] akmasını [[sabir|sabır]], [[temkin|temkin]] ve [[teyakkuz|teyakkuz]] içinde beklemesidir.”((A.g.e. s. 107–108.)) * “**Murâkabenin** en önemli vasıtalarından biri ‘[[muhasebe|muhâsebe]]’dir –Hususî olarak üzerinde durulmuştu.– [[insan|İnsanın]] kendi kendini kontrol edip hesaba çekmesi, günah, hata ve benliği baskı altına alan daha başka duyguların [[suur|şuurunda]] olması mânâsına gelen muhâsebe yoluyla fert, kalbinde doğruyu bulabilir, onu davranışlarıyla temsil edebilir.. ve ruhunda ‘Tesbih ve takdis ederim beni göreni, görüp mekânımı bileni ve konuşmalarımı işiteni’ sırrı bütün vuzûhu ile belirir. Böyle biri, bütün benliğiyle [[ilim|ilim]] ve meşîetçe yakın takibe alınmış olduğunu hisseder ve ürperir.. ve derken, gözlerini açar-kapar her yerde O’nun muradını arar.”((A.g.e. s. 108.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[muhasebe|Muhasebe]] ===== Dipnotlar =====