====== Musâhabe ====== * “[[sohbet-i_canan|Sohbet]]; Cenâb-ı Hakk’a yönlendiren yararlı konuşmalarda bulunma, söz ve düşünce ile başkalarının ufkunu açma, bir insanın kendisine karşı duyulan hüsnüzannı, gönülleri sonsuza yönlendirmede bir kredi gibi kullanma ve hep hayırhahlık mülâhazasıyla oturup-kalkmaya denir ki; zannediyorum Yunus da, ‘Asayiş kılan cânı [[evliya|evliyâ]] [[sohbet|sohbetidir]].’ diyerek, işte böyle yüksek hedefli **musâhabenin** hayatiyetini vurgulamak istemişti.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 415.)) * “[[hizmet|Hizmet]], [[ihlas|ihlâs]] ve samimiyet içinde Hak rızasını aramak ve Hakk’ın hoşnut olduğu kimselerin terbiye ve vesayetinde bulunmak; [[sohbet|sohbet]] ise, gönül kapılarını ardına kadar ilâhî [[varidat|vâridât]] ve [[mevhibe|mevhibelere]] açık tutarak, bir hak dostuna mülâzemette bulunup, onun Hak tecellîlerine açık o zengin atmosferini paylaşmak demektir. [[sahabe|Sahabe]], [[hizmet|hizmette]] zirveleri tuttuğu gibi, [[sohbet|sohbette]] de en yüksek şâhikaların üveyki olma pâyesiyle serfirazdır ki, bu, o toplumun **musâhabesinde** merkez noktayı tutan zatın bir tek nazarı –bu konu, Nazar başlığıyla ayrıca tahlil edilecektir– müstaid ruhları bir hamlede evc-i kemale çıkarmasında aranmalıdır. Tabiî, kalblerini, iradelerini, hislerini, şuurlarını o Kutup Yıldızı’nın çevresinde dönmeye bağlamış bu [[aktif_sabir|aktif sabır]] kahramanlarının istidat ve performanslarının da nazardan dûr edilmemesi gerekir.”((A.g.e. s. 416.)) * “Asliyet ve [[kulliyet|külliyet]] planında bu mazhariyetin ferd-i ferîdi olan zatın [[sohbet|sohbet]] ve **musâhabesi**, umumî [[fazilet|fazilette]] erişilmeyen öyle bir pâyedir ki, hiçbir kimse, hiçbir zaman, hiçbir [[seyr-u-suluk|seyr u sülûk]] helezonuyla kat’iyen o mertebeye ulaşamaz. Düşünün ki, أَوَّلُ مَا خَلَقَ اللهُ نُورِي ‘[[allah|Allah]]’ın haricî vucûd nokta-i nazarından varlık olarak en önce ortaya koyduğu, benim nurumdur.’((Aclûnî, Keşfü’l-hafâ, 1/265 (Lafız farkıyla).)) diyen Hz. Mazhar-ı Nûru’l-Envâr’ın [[sohbet|sohbetiyle]] şereflenmiş o bahtiyar kimseler, hakkın en birinci tâlipleri, Hak yolunun en müştak sâlikleri, Allah [[riza|rızasınında]] en kusursuz müridleri oldukları hâlde, bu hususlardan herhangi biriyle değil de, [[sohbet|sohbet]] pâyesiyle öne çıkarılarak, bu güzide topluluğa, ‘**musâhabe kahramanları**’ mânâsına, ‘Ashab’ denmiştir.”((A.g.e. s. 416–417.)) * “... seyahat ve **musâhabeleri** Hz. Ruh-u Seyyidi’l-Enâm’ın mişkât-ı nübüvveti altında gerçekleştiremeyenler, [[din|dinin]] ruhundaki muvazeneyi her zaman tam koruyamayacaklarından, yer yer laubaliliklere girebilir, zaman zaman söz ve davranışlarıyla, seviyesinin huzuru sayılan makama saygısızlıkta bulunabilir; hatta bazen, vilâyeti nübüvvete tercih etme gibi küstahlıklara düşebilir; dolayısıyla da, pîrlerinin, pîr-i muganlarının söz, sistem ve vaz’ ettikleri esasları peygamber yolunun esas, erkân ve âdâbına tercih ederek, güneşi bırakıp mum ışığına sığınma gibi hatalar irtikâp edebilirler.”((A.g.e. s. 418–419.)) * “... kahvehanelerdeki [[sohbet|sohbetleri]] hatırlatan tekye, zaviye ve halvethanelerdeki **musâhabelerde** ilâhî [[varidat|vâridâttan]] bahsetmek şöyle dursun, şeytanî şerarelerden endişe duyulmalıdır.”((A.g.e. s. 419.)) * “Her [[sohbet|sohbet]] eri, **musâhabe** merkezinde bulunan zatın, Hazreti Ehad ü Samed’e [[iman|imanını]], [[irfan|irfanını]], O’na [[muhabbet|muhabbetini]] ve O’nunla münasebetini –[[suur|şuuru]] taalluk etsin, etmesin– onun her tavrında müşâhede ederek, asliyetteki bu aşkınlığı zılliyet planında duyup yaşaması açısından, hemen her zaman âsârı görülen, fakat yakalanıp değerlendirilemeyen, tarifi, teşhisi zor sırlı bir [[alem-i_lahut|lâhûtî]] atmosfer içinde bulunur.”((A.g.e. s. 417.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[musahabe|Musâhabe]] * [[sohbet-i_canan|Sohbet-i Cânân]] ===== Dipnotlar =====