====== Sohbet ====== * “**Sohbet**; Cenâb-ı Hakk’a yönlendiren yararlı konuşmalarda bulunma, söz ve düşünce ile başkalarının ufkunu açma, bir [[insan|insanın]] kendisine karşı duyulan hüsnüzannı, gönülleri sonsuza yönlendirmede bir kredi gibi kullanma ve hep hayırhahlık mülâhazasıyla oturup-kalkmaya denir ki; zannediyorum Yunus da, ‘Asayiş kılan cânı [[evliya|evliyâ]] **sohbetidir**.’ diyerek, işte böyle yüksek hedefli [[musahabe|musahabenin]] hayatiyetini vurgulamak istemişti. * [[sofi|Sofîyece]], [[hakikat|hakikate]] ulaştıran iki önemli yol vardır; bunlardan biri **sohbet**, diğeri de [[hizmet|hizmettir]]. [[hizmet|Hizmet]], [[himmet|himmete]] mazhariyetin bir vesilesi ve yolu; **sohbet** de, zâhir ve bâtın duygularla [[hakikat|hakikatı]] duyma, hissetme, yaşama hâlidir ki, öteden beri hep ehemmiyetli bir ‘[[insibag|insibağ]]’ sebebi addedilegelmiştir. Ne var ki, her [[insibag|insibağ]], **sohbetin** merkez noktasını tutan zâtın mertebesiyle mebsuten mütenasip (doğru orantılı) olduğundan, tezahür ve tesirlerinde de bir kısım farklılıklar söz konusudur. İnsanlığın İftihar Tablosu’nun, câmiiyyeti itibarıyla hak **sohbeti** sayesinde mazhar olduğu [[insibag|insibağ]], en kâmil [[mana|mânâdadır]] ve صِبْغَةَ اللهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللهِ صِبْغَةً ‘Sen, Allah'ın boyasıyla boyan ve O’nun verdiği rengi tam al; (zaten) o ilâhî boyadan boyası daha güzel olan kimdir ki?’ (Bakara, 2/138) [[hakikat|hakikatının]] [[ask|aşkın]] bir remzidir. Ondan sonra, O'nun metbûiyyetine bağlı bir tâbiiyyet içinde ve asliyetine nisbeten bir zılliyet [[mahiyet|mahiyetinde]] diğer bütün dava-i nübüvvet ve dava-i vilâyet vârislerinin [[insibag|insibağları]] gelir ki, verenin ve alanın istidadına göre çok farklı ve mütefâvittir ve bu konudaki ahz ü atâ da tamamen kabiliyetlere göre cereyan etmektedir. * ‘Herkesin [[istidat|istidadına]] vabestedir asar-ı [[feyiz|feyzi]], * Ebr-i nisandan ef'i sem, sadef dürdane kapar.’ (Mîrî) * [[hizmet|Hizmet]], [[ihlas|ihlâs]] ve samimiyet içinde Hak [[riza|rızâsını]] aramak ve Hakk’ın hoşnut olduğu kimselerin terbiye ve vesayetinde bulunmak; **sohbet** ise, gönül kapılarını ardına kadar ilâhî [[varidat|vâridat]] ve [[mevhibe|mevhibelere]] açık tutarak, bir hak dostuna mülâzemette bulunup, onun Hak tecellîlerine açık o zengin atmosferini paylaşmak demektir. [[sahabe|Sahabe]], [[hizmet|hizmette]] zirveleri tuttuğu gibi, **sohbette** de en yüksek şâhikaların üveyki olma pâyesiyle serfirazdır ki, bu, o toplumun [[musahabe|musâhabesinde]] merkez noktayı tutan zâtın bir tek nazarı -bu konu, Nazar başlığıyla ayrıca tahlil edilecektir- müstaid ruhları bir hamlede evc-i kemale çıkarmasında aranmalıdır. Tabiî, [[kalb|kalblerini]], [[irade|iradelerini]], [[his|hislerini]], [[suur|şuurlarını]] o Kutup Yıldızı’nın çevresinde dönmeye bağlamış bu [[aktif_sabir|aktif sabır]] kahramanlarının [[istidat|istidat]] ve performanslarının da nazardan dûr edilmemesi gerekir. * Her hak dostu, ‘Sıbğatullah’dan belli bir tasarruf [[mevhibe|mevhibesiyle]] şereflendirilmiştir; bu [[mevhibe|mevhibenin]] sınırları da, mum ışığı ölçüsündeki bir ziyâ ile [[himmet|himmet]] örfânesine iştirak eden herhangi bir hak erinden, kehkeşanların ışık kaynağı sayılan ‘Şemsü'ş-Şümûs’lara kadar olabildiğine geniştir. Ayrıca, daha önce de işaret edildiği gibi, bunda [[istidat|istidat]] ve kabiliyetlerin istifade ve istifazasının sınırlayıcılığı da söz konusudur ki, bu da, [[evliya|evliyâ]] ve [[asfiya|asfiyâ]] adedince ‘Sıbğatullah tecellîsi ve [[insibag|insibağ]] keyfiyetinin var olduğunu gösterir.’ Evet, Hazreti ‘Nûru'l-Envâr’a bir mir’ât-ı mücellâ olan zâttan, zılliyet ve cüz’iyet plânında ona düz bir ayna olmaya çalışan en küçük bir [[salik|sâlike]] kadar, birbirinden farklı pek çok sıbğ u [[insibag|insibağ]] mertebesi söz konusudur. Asliyet ve [[kulliyet|külliyet]] plânında bu mazhariyetin ferd-i ferîdi olan zâtın **sohbet** ve [[musahabe|musâhabesi]], umumî [[fazilet|fazilette]] erişilmeyen öyle bir pâyedir ki, hiçbir kimse, hiçbir zaman, hiçbir ‘[[seyr-u-suluk|seyr u sülûk]]’ helezonuyla kat’iyen o mertebeye ulaşamaz. Düşünün ki, أَوَّلُ مَا خَلَقَ اللهُ نُورِي ‘[[allah|Allah’ın]] haricî vucûd nokta-i nazarından varlık olarak en önce ortaya koyduğu, benim nûrumdur.’ diyen Hazreti Mazhar-ı ‘Nûru'l-Envâr’ın **sohbetiyle** şereflenmiş o bahtiyar kimseler, hakkın en birinci talipleri, Hak yolunun en müştak sâlikleri, Allah [[riza|rızâsının]] da en kusursuz müridleri oldukları hâlde, bu hususlardan herhangi biriyle değil de, **sohbet** pâyesiyle öne çıkarılarak, bu güzîde topluluğa, ‘[[musahabe|musâhabe]] kahramanları’ mânâsına, ‘[[sahabe|Ashâb]]’ denmiştir. * Her **sohbet** eri, [[musahabe|musâhabe]] merkezinde bulunan zâtın, Hazreti Ehad ü Samed'e [[iman|imanını]], [[irfan|irfanını]], O’na muhabbetini ve O’nunla münasebetini -[[suur|şuuru]] taalluk etsin, etmesin- onun her tavrında müşahede ederek, asliyetteki bu aşkınlığı zılliyet plânında duyup yaşaması açısından, hemen her zaman âsârı görülen, fakat yakalanıp değerlendirilemeyen, tarifi, teşhisi zor sırlı bir [[alem-i_lahut|lâhûtî]] atmosfer içinde bulunur. Nisbet farklılığı mahfuz, bu durum, hemen her hâlis hakikat eri için de söz konusudur ki, Mevlânâ’nın ifadesiyle; merkez noktayı tutan zâtın ilelmerkez (merkezçek) câzibe-i kudsiyesi etrafında pervaz ederek ‘Şemsu'ş-Şümûs’a yürüyenler, hem onun [[irfan|irfan]] deryasından istifade eder, hem de onun zincirinin halkaları olmaları itibarıyla, tebaiyyetin gerektirdiği edep içinde, onun uğradığı hemen her noktaya uğrayabilirler.”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 415–417.)) * “Evet, aynı ruh, aynı duygu, aynı düşünce, aynı [[mefkure|mefkûre]] etrafında kenetlenmiş kimselerin birlik içinde Hakk’a yönelişlerinde öyle bir derinlik, [[his|his]] ve [[suur|şuurlarında]] öyle bir zenginlik, zikr ü fikirlerinde öyle bir enginlik vardır ki, en [[istidat|istidatlı]] fertler ve en kâmil insanlar bile, böyle bir heyet içindeki [[varidat|vâridlerin]] en küçüğünü dahi tek başlarına elde etmeleri mümkün değildir. Evet, **sohbetin** nûrânî atmosferinde ifade de istifade de, ifaza da istifaza da, hissettirme de hissetme de, hep farklı buudlarda cereyan eder ve her şey, ferdîlikteki riyâzîliğe mukabil, hendesî açılıma bağlı bir keyfiyette gerçekleşir. * Aslında bu **sohbetlerde** en önemli gaye, [[iman|imanın]] [[marifet|mârifet]] ufkuna ulaştırılması, [[marifet|mârifetin]] ‘yakîn’in değişik mertebeleri sürecine bağlanması, [[hakikat-i_ahmediye|Hakikat-ı Ahmediye]] vesayetinde [[kalb|kalb]] ve ruhun hayat mertebelerinde seyahatler gerçekleştirilmesi ve bu seyahatlerin de [[suur|şuurlu]] temâşâ ile değerlendirilmesidir. Böyle bir seyahat ve temâşâda gönül erlerinin en önemli sermaye ve azıkları da, zikr ü fikir gibi [[kalb|kalb]] ve lisan amelleriyle letâifi harekete geçirmek, [[sevk|şevk]] ü [[sukur|şükürle]] de ilâhî mevhibelere karşı liyakatını ortaya koymaktır. Bu türlü [[mevhibe|mevhibelere]] mazhariyet umûmiyet itibarıyla Hazreti Rûh-u Seyyidi’l-Enâm’ın risâlet ve siyâdetine baktığından, dahası, bu siyâdet ve risâletin şâhitleri ve bürhanları olduklarından, zılliyet plânındaki memerri olmaktan daha çok, asliyyet çerçevesindeki mazharı bulunan Hazreti Sahib-i [[kuran|Kur’ân’ın]] hakkaniyetine birer hüccet sayılırlar. Bu, biraz da, muvakkat mümessillerin mahviyet ve [[tevazu|tevâzularına]], ayrıca [[nefs-i_emmare|nefs-i emmâreden]] sıyrılmalarına bağlıdır. Aksine, **sohbet** erleri, tabir-i diğerle, hakikat yolcuları eğer nefs-i emmârelerinden bütün bütün sıyrılamamış; sıyrılıp, hevâ ve heveslerinin yerine Hak rızâsını tam ikame edememiş iseler, değişik [[mevhibe|mevhibelere]] mazhariyeti veya bazı letâifin inkişafını kendilerinden bilme [[gaflet|gafletine]] düşerek, şükür makamında fahre girebilir ve gölgeyi asıl zannederek iltibaslar yaşayabilirler. Hele bir de, bazı ikram veya [[cezbe|cezb]] ü [[incizap|incizâblara]] memer iseler -bilhassa mazhar demiyorum- şatahat vâdîlerine yuvarlanarak; aslında bu kabîl başarı kulvarlarında iç içe kazançlar söz konusu olduğu hâlde onlar üst üste hasaretler yaşayabilirler.”((A.g.e. s. 418.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[musahabe|Musâhabe]] * [[sohbet-i_canan|Sohbet-i Cânân]] ===== İlave Okuma ===== * M. Fethullah Gülen, [[https://fgulen.com/tr/eserleri/kalbin-zumrut-tepeleri/Sohbet-ve-Musahabe|“Sohbet ve Musâhabe ”]] ===== Dipnotlar =====