====== Temkin ====== * “**Temkin**; oynak ve hafif-meşrepli olmanın zıddı; vakur, ciddî, uslu ve oturaklı olma hâlidir ki; tasavvuf erbabınca, [[istikamet|istikamette]] derinleşip istikrar kazanma, yüzüp-gezmeden kurtularak [[huzur|huzûr]] ve itminana ulaşmaktan ibarettir. Böyle bir [[hak_yolcusu|hak yolcusu]], ibtidâsı aynı intihâ, sürekli rızâ ufkunun müşahedesiyle, hâlden [[hal|hâle]], makamdan makama intikali fark etmeden, her zaman vuslatın neşvesiyle, hüsn-ü âkıbetini duymanın itminanını yaşar ve çok defa [[sefer|sefer]] meşakkatinin zerresini bile hissetmez. * [[hak_yolcusu|Hak yolcusu]], bidâyet-i [[hal|hâl]] itibarıyla, hâlin gereği, hep televvün edalıdır; zira o, [[seyr-u-suluk|seyr u sülûk-i]] ruhânîde, esmâdan müsemmâya, sıfattan mevsufa, hâlden makama, yolcular için uzun bir mesafe sayılan eb’âdı aşarken, sürekli farklı şeyler görür, farklı şeyler duyar, farklı şeyler hisseder; bu duyuş, bu görüş ve bu hissedişler, her zaman [[salik|sâlikin]] benliğini tesir altına alacağından, onun tavırlarından hep televvün akar.. ve bu yolda olma hususiyeti, [[hakikat|hakikat]] yolcusunun hedefe ulaşacağı ‘ân’a kadar devam eder. Gün gelip de ‘[[fena_fillah|fenâ fillâh]]’ ufkunda, ‘[[beka_billah|bekâ billâh]]’ hakikatı zuhûr edince, telvin de yerini **temkine** bırakır, televvün temekkünle becâyiş olur. Ve artık //Mîzanü’l-İrfan// Sahibinin de dediği gibi: * ‘Çün ere Maksûd’una merd-i Hüdâ, * ‘İrciî’ remziyle eyler nidâ.. * Kâbe-i maksûda bulunca vusûl, * Matlab-ı âlâya erdikde yol; * İşte **temkin**-i tarikattir bu [[hal|hâl]]! * Ekmel olmuş burda erbab-ı [[kemal|kemâl]]...’ * der ve [[itminan|itminan]] soluklar. * **Temkin**, itminandan bir iki kadem daha üsttedir ve وَلاَ يَسْتَخِفَّنَّكَ الَّذِينَ لاَ يُوقِنُونَ ‘Yakîne ermemiş olanlar, seni hafifliğe (ve telvine) sevketmesin.’ (Rûm, 30/60) fehvasınca ulü’l-azmâne bir oturmuşluğun ifadesidir. * Yolun başındakilerin temekkünü; sağlam niyet, ulü’l-azmâne [[irade|irade]], kaynağından gelen tam bilgi ve yolun yol rehberiyle yürünmesine bağlıdır. Yani, maksat, [[riza|rızâ]]-i ilâhî; azık, Ehl-i [[sunnet|Sünnet]] anlayışı içinde dinin hayata [[hayat|hayat]] kılınması ve yolun da Hazreti Rûh-u Seyyidi’l-Enâm’ın rehberliğinde sürdürülmesidir ki; bunu: Gaye, [[allah|Allah]]; maksad, O’ndan gelenlere karşı duyarlı olup olabildiğince titiz yaşamak; yol da değişik türden ifratlar ve tefritlere karşı istikamet ifadesi kabul edilen sırat-ı müstakîmdir. * Kendini tamamen Hakk’a adamışların temekkünü; kalben ağyar münasebetlerinden sıyrılıp, her an sînesini Hak tecellîleri için pak tutmak suretiyle hazır bulunarak, ilâhî vâridleri avlamakla meşgul olmaktır...”((M. Fethullah Gülen, //Kalbin Zümrüt Tepeleri//, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 304–305.)) ===== Ayrıca Bakınız ===== * [[dikkat|Dikkat]] * [[telvin|Telvin]] * [[teyakkuz|Teyakkuz]] * [[yakaza|Yakaza]] ===== Dipnotlar =====