katre
İçindekiler
Katre
- “Şimdi sen dahi ey katre içine giren hakîm feylesof! Senin katre-i fikrin dürbünüyle, felsefenin merdiveniyle tâ kamere kadar terakki ettin, kamere girdin. Bak, kamer kendi zâtında kesafetli, zulümâtlıdır. Ne ziyâsı var, ne hayatı. Senin sa’yin beyhude, ilmin faydasız gitti. Sen yeisin zulümâtından ve kimsesizliğin vahşetinden ve ervâh-ı habîsenin iz’acatından ve o vahşetin dehşetinden şu şartlar ile kurtulabilirsin ki; tabiat gecesini terk edip hakikat güneşine teveccüh etsen ve yakînen inansan ki, şu gece nurları gündüz güneşinin ışıklarının gölgeleridir… Bu şartı yaptıktan sonra, sen kemâlini bulursun. Fakir ve karanlıklı kamer yerine, haşmetli güneşi bulursun. Fakat sen dahi öteki arkadaşın gibi, güneşi safi göremezsin. Belki senin aklın ve felsefen, ünsiyet ve ülfet ettikleri perdeler arkasında ve ilim ve hikmetin nescettiği hicabların halfinde ve kabiliyetin verdiği bir renk içinde görebilirsin.”2)
- “… mesela, sizde kemal mertebede manevî derinliğe götürecek bir his kabiliyeti var. Ancak bunu pratik ile takviye etmeniz lâzım ki bir işe yarasın. Evet, sizi uzun boylu kapıda tutmadan postta ya da sedirde oturtmazlar. Kaldı ki, sedir de istidadınıza göre olur. Evet, katre iseniz katre, reşha iseniz reşha, zühre iseniz zühre makamına oturtulursunuz. Yani tamamen kalbî de olsa hissiyatlar pratik ve tecrübe ile bütünleşmelidir. Bu da iman ve İslâm’a hizmet ve bunların pratiğe dökülmesiyle mümkün olur.”3)
- “İnsanın terakki adına vird-i zeban ettiği esmânın, yine onun, mahiyet, kabiliyet ve gerçek kimliği ve Allah tarafından onun mahiyetine konan renklerle çok alâkası vardır. Meselâ ben ne kadar çok istesem de bir başkasının seviyesini yakalamam mümkün değildir. Çünkü o, doğrudan doğruya duru ve berzahsız esmâ-i ilâhiye, sıfât-ı ilâhiye ve şe’n-i Rubûbiyet’e açık bir insandır ve âdeta peyke binmiş gibi Allah’a yükselir. Bu hakikat, Yirmi Dördüncü Söz’deki Zühre, Katre, Reşha meselelerinde ifade edilmiştir. Zühre yırtılsa, dökülse ve parçalansa da güneşle olan münasebetini değiştiremez. Çünkü güneş, onun renklerinde istihale ederek kendisini ona hissettirir. Yine katre, ne yaparsa yapsın bir reşhanın güneşle münasebetini yakalayamaz. Çünkü o bir cisimdir ve onu, ancak gözbebeğinin içine alabilir.”4)
Ayrıca Bakınız
Dipnotlar
katre.txt · Son değiştirilme: Değiştiren: Editör