“
Vera’, bir yönüyle şüpheli şeylerden tevakki etmek, diğer yandan da Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) اتقوا مواضعَ التُّهَمِ ‘Töhmet yerlerinden sakının!’
7) hadis-i şerifi mucibince bazı meşru tavır ve davranışları bile bir kısım yanlış yorumlamalara sebebiyet verebilir mülâhazasıyla terk etmektir. Buna göre
vera’ sahibi bir mümin, laubalilik ve gayr-i ciddiliklerin nümayan olduğu bir yerde bulunmaktan tevakki etmelidir. Mesela bir kına gecesi, bir düğün merasimi dahi olsa, eğer orada Allah’ı ve peygamberi unutturacak laubalilikler ufku kirletiyorsa,
vera’ sahibi bir insan o mekânda kendi konumuna halel getirmemeli, durum ve kredisini kırdırmamalı, itibarını zedelememeli ve asla gayr-i ciddiliklere, laubaliliklere girmemelidir. Evet, haramlardan sakınma, kemal-i hassasiyetle farzları yerine getirme, vacipleri ifa ve sünnetleri kılı kırk yararcasına eda etme hassasiyetinin yanında, yanlış yorumlara sebebiyet verecek yerlerde dolaşmama, yanlış yorumlanabilecek tavır ve davranışlar içine girmeme de
vera sahibi olma adına önem arz eder.”
8)