dunya
İçindekiler
Dünya
- “Dünya kelimesi, ‘yakın olmak’ mânâsına gelen ‘dünüv’ kökünden türemiş ‘en yakın’ anlamındaki ednâ kelimesinin müennesidir. Kur’ân’da âhiret hayatının karşılığı olmak üzere çok defa, ‘yakın hayat’ anlamındaki ‘el-hayâtü’d-dünyâ’ tamlamasında ‘hayat’ kelimesinin sıfatı olarak, bazan da belirli (mârife) şekliyle isim olarak kullanılmıştır.”1)
- “… dünya, dârü’l-hikmet ve âhiret, dârü’l-kudret olduğundan; dünyada Hakîm, Mürettib, Müdebbir, Mürebbî gibi çok isimlerin iktizasıyla dünyada îcad-ı eşya bir derece tedricî ve zaman ile olması, hikmet-i rabbâniyenin muktezasıyla olmuş. Âhirette ise, hikmetten ziyade kudret ve rahmetin tezahürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan birden eşya inşâ ediliyor.”4)
- “Nasıl ki su, kendi zararına olarak incimad eder. Buz, buzun zararına temeyyu eder. Lüb, kışrın zararına kuvvetleşir. Lafız, mânâ zararına kalınlaşır. Ruh, cesed hesabına zaifleşir. Cesed, ruh hesabına inceleşir. Öyle de: Âlem-i kesif olan dünya, âlem-i latîf olan âhiret hesabına, hayat makinesinin işlemesiyle şeffaflaşır, latîfleşir.”6)
- “… dünya, öldükten sonra âhiret olarak diriltilecektir.”7)
- “Elbette en bahtiyar odur ki; dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhâne sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.”8)
- “Bediüzzaman Hazretleri ‘Bu dünya, dârü’l-hizmettir; dârü’l-ücret ve mükâfat değildir. Buradaki a’mâl ve hizmetlerin ücretleri berzahta ve âhirettedir; onlar orada meyve verir.’ der. Öyleyse, ahirette meyve verecek amellerin neticelerini dünyada istememek gerektir. Eğer burada verilirse, o zaman da, memnun olarak değil, mahzunâne ve temkinle kabul edilmelidir. Çünkü, Cennetin meyvelerini, bu dünyada fâni bir surette yemek, akıl kârı değildir. Keşif, keramet ve ruhanî zevkler de bir çeşit ücrettir. Bunlar da beklenmemeli, istemeden verilince de gizlenmeli; gurur ve kibre değil şükür ve ubudiyette derinleşmeye vesile edilmelidir.”10)
Ayrıca Bakınız
İlave Okuma
- M. Fethullah Gülen, “Dünya”
- M. Fethullah Gülen, “Dünya Sevgisi”
Dipnotlar
1)
TDV, Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul: TDV, 1994, 10/22.
2)
Bkz. El-Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 4/19; Es-Sehâvî, El-Makâsıdü’l-Hasene, s. 497; Aliyyülkârî, El-Esrâru’l-Merfûa, s. 205.
3)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 92.
4)
A.g.e. s. 120.
5)
A.g.e. s. 369.
6)
A.g.e. s. 577.
7)
A.g.e. s. 580.
8)
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 75.
9)
A.g.e. s. 320.
10)
M. Fethullah Gülen, İkindi Yağmurları (Kırık Testi-5), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 86.
11)
M. Fethullah Gülen, Kendi Dünyamıza Doğru (Ruhumuzun Heykelini Dikerken-2), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 61.
12)
M. Fethullah Gülen, Asrın Getirdiği Tereddütler-3, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 192.
dunya.txt · Son değiştirilme: 2024/05/31 18:06 Değiştiren: Editör