Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


istidat

İstidat

  • Doğuştan gelen yatkınlık. Gerekli şeyleri yapabilmeye hazır olma.
  • “Herkes kendi çerçevesinde kâmildir ve kemali de onun istidat ve mârifet gayretiyle mebsuten mütenasiptir (doğru orantılı). Evet, bütün kâmil insanlarda beyan ve burhanın yanında irfan da önemli bir derinlik ve zenginliği teşkil etmektedir. Bu hususlardan herhangi birindeki bir kusur, kemal adına da ciddî bir eksiklik sayılır. Kur’ân ve Sünnet temel yörünge; mantık ve akılla istidlâl, beyana bağlı bu konunun bir burhan ayağı; irfan ise, böyle bir istikametin semeresidir.”1)
  • “Bir hedefi takip eden, bir yolda yürüyen ve Allah’a ulaşma gayreti içinde bulunan hak yolcusu diyeceğimiz sâlik; usûlünce, Hakk’a ulaşma cehdi içinde bulunan herkese denir ki; her ferdin, istidat, kabiliyet ve mazhar olduğu/olacağı mevhibeler açısından farklı farklıdır.”2)
  • “‘Ferdî istidat ve kabiliyetler, kolektif şuur içerisinde körelmeye maruz kalır.’ şeklinde bir yaklaşım kanaatimce doğru değildir. Aksine kolektif şuur; farklı istidat ve kabiliyetlerin inkişaf etmesi için uygun bir ortam hazırlamanın ad ve unvanıdır.”3)
  • “İnsanın hem hayra hem de şerre karşı bir yönüyle istidat ve temayülü vardır. İnsan, kalbinin sesini dinleyip hayra teveccüh etmeli ve evrâd ü ezkârla sürekli kalbinin derinliklerine doğru yelken açmalıdır.”4)
  • “… bazen elde edilen başarı ve muvaffakiyetler insanı gurura sevk edebilir ve onun kendini rahat ve rehavete salmasına sebebiyet verebilir. Bazen de insan, zâhiri sebepler açısından kendi tavır ve davranışları neticesinde ortaya çıkan güzellikleri, kendi istidat ve kabiliyetine, hikmet donanımlı düşüncelerine ve üstün fetanetine verebilir. Oysaki bütün bunlar bünyeye giren öldürücü birer virüs gibidir. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde bu virüsler bünyeyi yere serebilir.”5)
  • “… insan, bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla her şey ilme bağlıdır ve bütün ulûm-u hakikiyenin esâsı ve madeni ve nuru ve ruhu, marifetullahtır ve onun üssü’l- esası da iman-ı billâhtır.”6)
  • İnsan ahsen-i takvîmde yaratıldığı ve ona gayet câmi bir istidat verildiği için esfel-i sâfilîndenâlâ-yı illiyyîne; ferşten tâ arşa, zerreden tâ şemse kadar dizilmiş olan makamâta, merâtibe, derecâta, derekâta girebilir ve düşebilir bir meydan-ı imtihana atılmış, nihayetsiz sukut ve suûda giden iki yol onun önünde açılmış bir mucize-i kudret ve netice-i hilkat ve acûbe-i sanat olarak şu dünyaya gönderilmiştir.”7)
  • İnsanın cihâzât cihetiyle zenginliği şu sırdandır ki; akıl ve fikir sebebiyle insanın hasseleri, duyguları fazla inkişaf ve inbisat peydâ etmiştir ve ihtiyacâtın kesreti sebebiyle çok, çeşit çeşit hissiyat peydâ olmuştur ve hassasiyeti çok tenevvü etmiş ve fıtratın câmiiyeti sebebiyle pek çok makâsıda müteveccih arzulara medâr olmuş ve pek çok vazife-i fıtriyesi bulunduğu sebebiyle, âlât ve cihâzâtı ziyade inbisat peydâ etmiştir ve ibadâtın bütün envâına müstaid bir fıtratta yaratıldığı için bütün kemâlâtın tohumlarına câmi bir istidat verilmiştir.”8)

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 329.
2)
A.g.e. s. 442.
3)
M. Fethullah Gülen, Kalb İbresi, (Kırık Testi-9), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 300.
4)
M. Fethullah Gülen, Yol Mülahazaları (Prizma-6), İstanbul: Nil Yayınları, 2007, s. 40.
5)
M. Fethullah Gülen, Yolun Kaderi (Kırık Testi-15), İstanbul: Nil Yayınları, 2016, s. 64.
6)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 336–337.
7)
A.g.e. s. 340.
8)
A.g.e. s. 346.
istidat.txt · Son değiştirilme: 2024/03/11 14:19 Değiştiren: Editör