Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


belagat

Belâgat

  • “Sözün etkili, güzel ve hitap edilen kimseye, içinde bulunulan duruma uygun düşecek şekilde söylenmesi; fasih ve hâle uygun söz söyleme.”1)
  • “‘Büluğ’ kelimesiyle aynı kökten gelen ve ‘olgunlaşma’ anlamına da gelen belâgatte üç unsura dikkat çekilir: kelimeler, mânâlar ve nazım. Nazım; maksada, ele alınan konuya ve muhataba en uygun kelime ve mânâları seçip inci gibi dizerek kavramlar arasında bir bağ teşkil etmek, ‘su gibi akma’ anlamına da gelen ‘insicam’ı gerçekleştirmek, zihinler ve kalbler arasında sağlam bir kanal inşa ederek mânâ akışının sürekliliğini sağlamaktır. İnsicam, bir edebî kompozisyondaki fikirlerin birbiriyle mantıklı bir irtibat kurup intizamlı bir bütün teşkil etmesi demektir.”2)
  • Belâgatin en önemli unsuru nazımdır, sadece kelimeler veya mânâlar değil. Maddî ve manevî olanı bir arada tutan ve perçinleyen nazımdır. Nazım; nuranî bir sütun veya şeffaf ama sağlam bir çerçeve gibidir. Lafız ve mânâlar bu görünmez, muhkem ve zarif yapıyla ayakta durur, birbirine bağlanır ve bir nakış teşkil eder. Bu yönüyle nazım, yaratılışı tanzim eden kader kalıpları gibidir.”3)
  • Belâgat, maksadı en veciz şekilde ve hiç karışıklığa meydan vermeden anlatma demektir. Hâlin gerektirdiği duruma uygun söz söyleme ve muhatabın durumunu nazara alma, belâgatin önde gelen şartları arasındadır.”4)
  • “Hazreti Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem), küfrün, vahşetin aleyhine bir celâdet ve belâgat kılıcı olarak ortaya çıkma, dört bir yanda avaz avaz hakikati ilân etme ve insanlığa gerçek var oluş yollarını göstermede eşi-menendi olmayan bir Zât’tır.”5)
  • “Hem meselâ, Asâ-yı Mûsâ gibi çok hikmetleri ve faydaları bulunan kıssa-i Mûsâ’nın (aleyhisselâm) ve sair enbiyanın (aleyhimüsselâm) kıssalarını çok tekrarında, risalet-i Ahmediye’nin (aleyhissalâtü vesselâm) hakkaniyetine bütün enbiyanın nübüvvetlerini bir hüccet gösterip ‘Onların umumunu inkâr edemeyen, bu zâtın risaletini hakikat noktasında inkâr edemez.’ hikmetiyle; ve herkes her vakit bütün Kur’ân’ı okumaya muktedir ve muvaffak olamadığından, her bir uzun ve mutavassıt sûreyi birer küçük Kur’ân hükmüne getirmek için, ehemmiyetli erkân-ı imaniye gibi o kıssaları tekrar etmesi, değil israf, belki mukteza-yı belâgattir ve hâdise-i Muhammediye (aleyhissalâtü vesselâm), bütün benî âdemin en büyük hadisesi ve kâinatın en azametli meselesi olduğunu ders vermektir.”6)
  • “Cumada hutbe, zaruriyat ve müsellematı tezkirdir; nazariyatı talim değildir. İbare-i Arabiye daha ulvi ihtar eder. Hadis ile ayet muvazene edilse görünür ki; beşerin en beliği dahi, ayetin belâgatine yetişemez, ona benzemez.”7)
  • “Bilhassa günümüzde, peygamberliğe ait bir vazife olan tebliğ ve irşad vazifesini omuzlayanların bu noktaya çok iyi dikkat etmeleri ve bu mevzuda çok hassas davranmaları gerekmektedir. Çünkü sözün tesiri, belâgat ve fesahatinde değil, samimî olmasında saklıdır. Bu ise hasbîliği gerektirmektedir.”8)
  • Belâgatin heyecanının muvakkat olmaması için ihlâsa iktiran etmesi şarttır. Bediüzzaman’ın eserlerindeki tesir de işte bundandır. Hem de tıpkı büyük okyanusların büyük dalgaları gibi… Hatta bir ölçüde onun böyle olduğunu kabul etmekle ancak ondan istifade edilebilir; aksi takdirde edilemez.”9)
  • “… edebiyat, sadece insanlar arasında yazı yazma ve söz söyleme sanatlarıyla laf ebeliği yapmak, beğenilen sözler üretmek mesleği de değildir; o, belâgat ve fesahat buudlarıyla, söz söyleme sanatını sevimli hâle getirerek, gündelik dili en temiz, en nezih, en sevimli ve kalıcı malzemeyle beslemenin, süslemenin, zenginleştirmenin suyu-havası, incisi mercanı ve kullandıkça, harcadıkça çoğalan hazinesidir.”10)

Ayrıca Bakınız

İlave Okuma

  • Ahmed Cevdet Paşa, Belâgat-ı Osmâniyye, Ankara: Akçağ Yayınları, 2011.
  • Bediüzzaman Said Nursî, Muhâkemât, (İkinci Makale: Unsuru’l-Belâgat), İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 63–83.
  • Cüneyt Eren, “Kur’ân-ı Kerîm’in Eşsiz Belâğatı”, Temmuz-Ağustos-Eylül 2008.
  • Yusuf Bayram, “Belâgat ve Mantık”, Çağlayan, Haziran 2022.

Diğer Diller

Dipnotlar

2)
Yusuf Bayram, “Belâgat ve Mantık”, Çağlayan, Haziran 2022.
3)
A.g.e.
4)
M. Fethullah Gülen, Kur’ân’ın Altın İkliminde, İstanbul: Nil Yayınları, 2010, s. 58.
5)
M. Fethullah Gülen, Ölçü veya Yoldaki Işıklar, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 38.
6)
Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 237.
7)
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 538.
8)
M. Fethullah Gülen, Sonsuz Nur, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 94.
9)
M. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 252.
10)
M. Fethullah Gülen, Beyan, İstanbul: Nil Yayınları, 2011.
belagat.txt · Son değiştirilme: 2024/03/18 16:00 Değiştiren: Editör