israf
İçindekiler
İsraf
- “Akıl ve hikmet ve istikrâ ve tecrübenin şehâdetleri ile sabit olan hilkat-i mevcudattaki adem-i abesiyet ve adem-i israf, saadet-i ebediyeye işaret eder. Fıtratta israf ve hilkatte abesiyet olmadığına delil, Sâni-i Zülcelâl’in, her şeyin hilkatinde en kısa yolu ve en yakın ciheti ve en hafif sureti ve en güzel keyfiyeti ihtiyar ve intihap etmesidir ve bâzan bir şeyi, yüz vazife ile tavzif etmesidir ve bir ince şeye bin meyve ve gayeleri takmasıdır. Madem israf yok ve abesiyet olmaz, elbette saadet-i ebediye olacaktır. Çünkü; dönmemek üzere adem, her şeyi abes eder, her şey israf olur. Umum fıtratta, ezcümle insanda, fenn-i menâfiu’l-âzâ şehâdetiyle sabit olan adem-i israf gösteriyor ki; insanda olan hadsiz istidadât-ı mâneviye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyûlât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise; insandaki o esaslı meyl-i tekemmül, bir kemâlin vücûdunu gösterir ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzet olduğunu kat’î olarak ilân eder. Öyle olmazsa insanın mahiyet-i hakikiyesini teşkil eden o esaslı mâneviyat, o ulvî âmâl, hikmetli mevcudatın hilâfına olarak israf ve abes olur, kurur, hebâen gider.”1)
- “Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtü vesselâm), … Bütün Sünen-i seniyyesinde, ahvâl-i fıtriyesinde ve ahkâm-ı şer’iyyesinde, hadd-i istikâmeti ihtiyar edip zulüm ve zulümât olan ifrât ve tefritten, israf ve tebzirden içtinâp etmiştir. Hattâ tekellümünde ve ekl ve şürbünde, iktisâdı rehber ve israftan katiyen içtinâp etmiştir.”3)
- “İktisâd, izzet ve cömertliktir. Hısset ve zillet, ehl-i israf ve tebzirin zâhirî merdâne keyfiyetlerinin iç yüzüdür.”6)
- “İmam Âzam , … لَا اِسْرَافَ فِى الْخَيْرِ كَمَا لَا خَيْرَ فِى الْاِسْرَافِ demiş. Yani: “Hayırda ve ihsânda (fakat müstehak olanlara) israf olmadığı gibi, israfta da hiçbir hayır yoktur.”7)
- “… hiçbir şeyde israf olmadığı gibi, hiçbir şeyde de hakikî zulüm ve mizansızlık yoktur.”9)
- “Sâni -i Zülcelâl, ism-i Hakîm’in muktezasıyla, her şeyde en hafif sureti, en kısa yolu, en kolay tarzı, en faydalı şekli ehemmiyetle takip ettiği gösteriyor ki; israf, abesiyet, faydasızlık fıtratta yoktur. İsraf ise, ism-i Hakîm’in zıttı olduğu gibi; iktisat, onun lâzımıdır ve düstur-u esasıdır.”10)
- “İnsanları meşru olmayan kazanç yollarına sevk eden âmillerin başında israf ve tebzîr gelir. Fert ve milletler israfla sefilleşir. Durum böyle olunca herkes, meşru-gayrimeşru ayırımı yapmadan kazanç gördüğü her şeye sarılır ve saldırır. Artık o fasit bir daire içine girmiştir ki, onun böyle bir çıkmazdan kurtulması oldukça zordur.”12)
Ayrıca Bakınız
Dipnotlar
1)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 565–566.
2)
A.g.e. s. 793.
3)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 77–78.
4)
A.g.e. s. 83.
5)
A.g.e. s. 174.
6)
A.g.e. s. 179.
7)
A.g.e. s. 181. Bkz.: El-Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1/262; El-Kurtubî, El-Câmi’li Ahkâmi’l-Kur’ân, 7/110; El-Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 5/454.
8)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 181.
9)
A.g.e. s. 385.
10)
A.g.e. s. 393.
11)
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 413.
12)
M. Fethullah Gülen, Enginliğiyle Bizim Dünyamız: İktisadî Mülâhazalar, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 331.
israf.txt · Son değiştirilme: 2024/03/19 11:59 Değiştiren: Editör