Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


humud

Humud

  • Kuvve-i şeheviyenin, hayâ hissinden tamamen sıyrılarak her türlü cürmü işleyecek kadar kayıtsız kalma şeklindeki ifrat hâlini ‘fısk u fücur’; helal nimet ve lezzetlere karşı dahi hissiz ve hareketsiz kalma durumunu da ‘humud’ olarak isimlendirmişlerdir.”1)
  • Kuvve-i şeheviyenin ifrat hâline, tamamen ar ve hayâ hislerinden sıyrılarak, her türlü saygısızlığı, her çeşit küstahlığı irtikâp edecek kadar kayıtsız davranma anlamında ‘fısk u fücur’; aklın ve şer’in tecvîz ettiği ilâhî nimet, lezzet ve zevklerden dahi kat-ı alâka etme, hissiz ve hareketsiz kalma mânâsındaki şekline ‘humud’; behîmî hislerin inkıyad altına alınması, gayr-i meşru arzu ve iştihalara iradî olarak kapalı kalmanın yanında meşru dairedeki zevk ve lezzetlere istek izhar etme diyeceğimiz tavra da ‘iffet’ demişlerdir.”2)
  • “… şehvet hissinin tefriti, ne helâle ne de harama alâka duymama gibi bir humudettir; ifratı, helâl haram tefrik etmeden fısk u fücur yaşamaktır. Ortası ve dengeli olanı ise meşru olanına açık, gayr-i meşru bulunanından da uzak durmaktır. Yeme, içme, uyuma, konuşma gibi konularda da bu üç durum söz konusudur.”3)
  • “… kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi humuddur ki, ne helâle ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur. İfrat mertebesi fücurdur ki, namusları ve ırzları pâyimal etmek iştihasında olur. Vasat mertebesi ise iffettir ki, helâline şehveti var, harama yoktur.”4)
  • “… insandaki kuvve-i şeheviye; selâmetli istikâmeti ve iffeti zâyi etse, ifratla musibetli, rezaletli fücura, fuhşa.. ve tefritle humuda, yani nimetlerdeki zevk ve lezzetten mahrum düşer ve o mânevî hastalığın azabını çeker.”5)
  • “Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtü vesselâm), فَاسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ (Hûd, 11/112) emrini tamamıyla imtisâl ettiği için, bütün ef’âl ve akvâl ve ahvâlinde istikâmet, kat’î bir sûrette görünüyor. Meselâ, kuvve-i akliyenin fesât ve zulmeti hükmündeki ifrât ve tefriti olan gabâvet ve cerbezeden müberrâ olarak, hadd-i vasat ve medâr-ı istikâmet olan hikmet noktasında kuvve-i akliyesi dâimâ hareket ettiği gibi; kuvve-i gadabiyenin fesâdı ve ifrât ve tefriti olan korkaklık ve tehevvürden münezzeh olarak, kuvve-i gadabiyenin medâr-ı istikâmeti ve hadd-i vasatı olan şecâat-ı kudsiye ile kuvve-i gadabiyesi hareket etmekle beraber; kuvve-i şeheviyenin fesâdı ve ifrât ve tefriti olan humud ve fücurdan musaffâ olarak, o kuvvenin medâr-ı istikâmeti olan iffette, kuvve-i şeheviyesi dâimâ iffeti, âzamî masûmiyet derecesinde rehber ittihâz etmiştir.”6)

Ayrıca Bakınız

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, İkindi Yağmurları (Kırık Testi-5), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 335–336.
2)
M. Fethullah Gülen, Kendi Dünyamıza Doğru (Ruhumuzun Heykelini Dikerken-2), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 219.
3)
M. Fethullah Gülen, Prizma-4, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 144.
4)
Bediüzzaman Said Nursî, İşârâtü’l-İ’câz, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2007, s. 21.
5)
Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 604.
6)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 77.
humud.txt · Son değiştirilme: 2023/07/30 23:09 Değiştiren: Editör