heva
İçindekiler
Hevâ
- Nefsin boş ve gelip geçici isteği.
- “Her bir insanda her bir latîfenin ayrı ayrı vazife-i ubûdiyetleri var. Ayrı ayrı lezzetleri, elemleri var. Nefis ve hevâ, kuvve-i şeheviye ve gadabiye, birer kapıcı ve it hükmündedirler. İşte o yüksek letâifi, nefis ve hevâya musahhar etmek ve vazife-i asliyelerini unutturmak, elbette sukuttur, terakki değildir.”1)
- “Hevâ da müstebittir, gayr-i zarûrî hâcâtı havâic-i zarûrî hükmüne geçirmiştir.”2)
- “Hüdâ ise şifadır; hevâ, ibtal-i histir. Bu da teselli ister, bu da tegâfül ister, bu da meşgale ister, bu da eğlence ister. Hevesât-ı sihirbaz.”3)
- “Demek heves, hevâ, eğlence, sefâhetten memzuç olan şâşaa-yı medenî, bu dalâletten gelen şu müdhiş sıkıntıya bir yalancı merhem, uyutucu zehir-baz.”4)
- “Ehl-i dalâlet ise, nefsin ve hevânın tesiriyle, kör ve âkıbeti görmeyen ve bir dirhem hâzır lezzeti bir batman ilerideki lezzete tercih eden hissiyâtın muktaziyâtıyla, birbirine samimî olarak, muaccel bir menfaat ve hâzır bir lezzet için şiddetli ittifâk ediyorlar. Evet dünyevî ve hâzır lezzet ve menfaat etrafında aşağı, kalbsiz nefis-perestler samimî ittifâk ve ittihâd ediyorlar.”6)
- “… sohbet erleri, tabir-i diğerle, hakikat yolcuları eğer nefs-i emmarelerinden bütün bütün sıyrılamamış; sıyrılıp, hevâ ve heveslerinin yerine Hak rızasını tam ikame edememiş iseler, değişik mevhibelere mazhariyeti veya bazı letâifin inkişafını kendilerinden bilme gafletine düşerek, şükür makamında fahre girebilir ve gölgeyi asıl zannederek iltibaslar yaşayabilirler.”11)
- “Nefis, zatında maddeden mücerred, ama iş ve icraatında her zaman maddeye mukarin bir cevherdir ki, herhangi bir şeyin özü, esası, kendi demektir. Onu; ruh, kalb, ceset, hevâ, heves ve şeytanın insana nüfuz sistemi; hatta zaman zaman akıl yerinde de kullananlar olmuştur. Şeriat örfünde nefis; şehvet, gazap, öfke, kin, nefret, hiddet gibi hâl ve kuvvelerin esası, merkezi, beden ve cismaniyet edalı kabil-i tahavvül ve terakki bir mekanizmadır.”12)
Ayrıca Bakınız
Dipnotlar
1)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 344.
2)
A.g.e. s. 777.
3)
A.g.e. s. 812.
4)
A.g.e. s. 813.
5)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 152.
6)
A.g.e. s. 191.
7)
A.g.e. s. 208.
8)
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 533.
9)
M. Fethullah Gülen, Asrın Getirdiği Tereddütler-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 220.
10)
M. Fethullah Gülen, Enginliğiyle Bizim Dünyamız: İktisadî Mülâhazalar, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 87.
11)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 418.
12)
A.g.e. s. 640.
heva.txt · Son değiştirilme: 2024/11/13 10:31 Değiştiren: Editör