Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


fedakarlik

Fedakârlık

  • Fedakârlık, Hizmet insanının en önemli hususiyetlerinden birisidir. Baştan fedakârlığı göze almayan, alamayan insanlar asla dava insanı olamazlar. Dava insanı olmayan kimselerin başarılı olmaları da söz konusu değildir. Evet, gerektiği yerde mal, gerektiği yerde can, hatta evlâd ü iyâl, makam, mansıp, şöhret vs. gibi çoklarının dilbeste olduğu, gaye-i hayal bildiği şeyleri, bir çırpıda terk etmeye hazır olanlar ve bunların sahip çıktıkları davanın, neticede varıp zirvelere oturması muhakkak ve mukadderdir.”1)
  • Hizmet duygu ve düşüncesinde sadece maddî fedakârlık değil, yeri geldiği zaman manevi fuyuzat hislerinden dahi bir kimsenin fedakârlık yapabilmesi gerekir.
  • Maddî füyûzât hisleri, insanın meşru dairede zevk ve lezzetlerden istifade etmek isteyişi demektir. Allah’ın helâl kıldığı çerçevede yeme-içme, rahat etme; israf, lüks ve fanteziye girmemekle beraber Cenâb-ı Hakk’ın lütfettiği nimetlerden meşru dairede faydalanma; cismaniyet ve maddî hayat itibariyle onları kullanma duygusu hem kula verilmiş bir hak hem de insan olmanın gereğidir. Fakat, bu istifade etmenin de bir sınırı vardır; bir insanın, hak etmediği ya da dinin cevaz vermediği şeylerden faydalanması doğru değildir; çünkü öyle bir işte Allah’ın rızası yoktur. Cenâb-ı Hak, nelerden istifade etmeyi mübah kılmışsa, onlardan yararlanma kulun hakkıdır; isterse bu hakkı kullanır, isterse de kullanmayıp gelecek nesiller adına onu ayrı bir kıymet hükmüne bağlar, onların kullanmasını sağlar.
  • Manevî füyûzât hisleri ise bir insanın iman-ı billah, mârifetullah, muhabbetullah ve lâtife-i Rabbâniye ile ulaşabileceği ruhanî zevkleri arzulaması; Cennet’e girme ümidiyle ve Cennet nimetlerinin hayaliyle yaşaması demektir. Allah’a iman etme ve mârifetullaha ermenin ruhî ve kalbî hayat itibariyle çok derin bir zevki vardır. Cenâb-ı Hakk’a yakınlıkta, dünyevî nimetlerle elde edilemeyecek çok engin hazlar bulunur. Allah’a imanla başlayan ve O’nun sevgisine doğru devam eden yolun her adımında ayrı bir sürprizle karşılaşılır. İşte, bu yolda yürüyen bir insanın tattığı zevk ve lezzetler manevî füyûzât hisleridir.”2)
  • “Risale-i Nur’un en mühim bir esası şefkat olmasından, nisa taifesi şefkat kahramanları bulunmaları cihetiyle daha ziyade Risale-i Nur’la fıtraten alâkadardırlar. Ve lillahilhamd, bu fıtrî alâkadarlık çok yerlerde hissediliyor. Bu şefkatteki fedakârlık, hakikî bir ihlası ve mukabelesiz bir fedakârlık manasını ifade ettiğinden, şimdi bu zamanda pek çok ehemmiyeti var. Evet bir vâlide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakikî bir ihlas ile vazife-i fıtriyesi itibariyle kendini evlâdına kurban etmesi gösteriyor ki; hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlık var. Bu kahramanlığın inkişafı ile; hem hayat-ı dünyeviyesini, hem hayat-ı ebediyesini onunla kurtarabilir. Fakat bazı fena cereyanlarla, o kuvvetli ve kıymetdar seciye inkişaf etmez veyahut sû’-i istimal edilir.”3)

Ayrıca Bakınız

İlave Okuma

Diğer Diller

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, İrşad Ekseni, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 213.
2)
M. Fethullah Gülen, Ümit Burcu (Kırık Testi-4), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 305–306.
3)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 246.
fedakarlik.txt · Son değiştirilme: 2024/03/21 11:19 Değiştiren: Editör