Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


hikmet

Hikmet

  • Hikmet, eşyanın hakikatini, vasıflarını, hususiyetlerini, hükümlerini nasılsa öyle bilmek; sebeplerin müsebbibleriyle irtibatlarını, mevcudattaki intizamın sırlarını ve onun muktezasına göre amel etmeyi bilmektir.”1)
  • “Ahlakın dört esası vardır: Hikmet, şecaat, iffet, adalet.”2)
  • İlim, irfan, fıkıh, felsefe, sebeplerin ruhunu kavrama, eşyanın perde önü ve perde arkasına ıttıla, kâinat kitabı ve dinin özündeki fayda, maslahat ve gayelere vukuf gibi pek çok mânâlara gelen hikmet; hakikat ulemasınca, daha çok faydalı ilim ve salih amel beraberliği şeklinde yorumlanmıştır ki bunlardan biri diğerinin iradî sonucu, beriki de bir kısım yeni mevhibelerin başlangıcı ve mukaddimesidir.”3)
  • “… bazıları, tıpkı aklı, “amelî ve nazarî” şeklinde iki bölümde ele aldıkları gibi, hikmeti de “amelî ve nazarî” diye iki kısma taksim etmişlerdir. Nazarî hikmet, varlık ve hâdiseleri, bir meşher gibi temâşâ etmek; bir kitap gibi okumak; bir senfoni gibi dinlemek; her zaman eşyanın perde arkasını kollamak; fizik ve metafizik dünyalardaki sırlı münasebetleri mütalâa etmek, çözmeye çalışmak ameliyesi, cehdi ve mevhibesidir. Amelî hikmete gelince o, böyle nazarî bir yolla elde edilen ilim, irfan, alâka, münasebet ve kulluk şuuruyla bu meşherin sahibine, bu kitabın kâtibine, bu koronun idarecisine yönelip ubûdiyetle O’nu aramak, aşkla, şevkle hep O’na koşmak, hayret ve dehşetle O’nun huzurunda olmanın saygı ve mehâbetini yaşamaktır. Bu itibarla da hikmeti, evveli tefekkür, tefahhus, tecessüs ve temâşâ; ortası itaat ve ibadet; sonu da zevk-i ruhanî ve ebedî saadet şeklinde hulâsa edebiliriz.”4)
  • Hikmet, Kur’ân’ın incelikleri ve sırları mânâsına gelir ki, bu, aynı zamanda Kur’ân’ın şerh ve izah ettiği kâinat kitabının da sırları ve incelikleri demektir. Bu gerçeğe Kur’ân: ‘Allah hikmeti dilediğine verir; kime de hikmet verilirse, ona bol bol hayır verilmiş demektir.’ (Bakara, 2/269) âyetiyle işaret eder.
  • Peygamberlik ve esrar-ı risalet ki, bu mânâ, hadisçilerce Sünnet’e hamledilmiştir ve ‘Allah Davud’a (aleyhisselâm) saltanat ve hikmet verdi.’ (Bakara, 2/251) veya “And olsun biz Lokman’a hikmet verdik.” (Lokman, 31/12) gibi âyetler bu gerçeği ihtar eder.
  • Nazarî ve amelî hikmet mânâlarını da ihtiva eden bir câmiiyetle hayırhahlıktır ki ‘İnsanları Rabbin yoluna hikmet ve mev’ize-i hasene ile davet et!’ (Nahl , 16/125) mealindeki âyetler de bu anlamdaki hikmeti hatırlatır.”5)
  • “Büyük ölçüde hikmetin kaynağı vahiy ve ilhamdır. Bu açıdan da peygamberlerin ve derecesine göre diğer mürşidlerin, metâları hikmet birer hakîm olduklarını söylemek yerinde bir tesbit olsa gerek.”6)
  • “… varlık bir hikmet kitabı, bir hikmet meşheri, Kur’ân da bu hikmetler mecmuasının dili, tercümanı, yorumcusu ve tarifnâmesidir.”7)
  • “Gerçek mefkûre insanı, aynı zamanda bir hikmet eridir. O, her şeyi bir taraftan aklın ihatalı dünyasıyla temâşâ ederken, diğer taraftan da kalbin kadirşinas kıstaslarıyla tartar, muhasebe ve murâkabe kriterlerinden geçirir, muhakeme potasında yoğurur, şekillendirir ve her zaman aklın ziyasıyla kalbin nurunu atbaşı götürmeye çalışır.”9)
  • Allah’ın yaratmasın da hikmet, hilkate tâbidir. Bu hakikati İbrahim Hakkı Hazretleri, “Her işte hikmeti vardır, abes fiil işlemez Allah.” İfadeleriyle dile getirir.”10)
  • “… dünya, dârü’l-hikmet ve âhiret, dârü’l-kudret olduğundan; dünyada Hakîm, Mürettib, Müdebbir, Mürebbî gibi çok isimlerin iktizasıyla dünyada îcad-ı eşya bir derece tedricî ve zaman ile olması, hikmet-i rabbâniyenin muktezasıyla olmuş.”11)
  • “Kudret ve hikmet ve hakikat, kusurdan münezzehtirler.”12)
  • “… mevcudatın tafsîl-i mahiyetinde ve ince ahvâllerinde ehl-i hikmet çok ileri gitmişler. Fakat hakikî hikmet olan ulûm-u âliye-i ilâhiye ve Uhreviyede o kadar geridirler ki, en basit bir müminden daha geridirler.”13)

Ayrıca Bakınız

İlave Okuma

Diğer Diller

Dipnotlar

1)
Zafer Erginli, Metinlerle Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Kalem Yayınevi, 2006, s. 374.
2)
Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazali, İhya-u Ulumi’d-Din III, Beyrut: Dâru Sâdır, 2000, tr. Ahmed Serdaroğlu, İstanbul: Bedir Yayınevi, 2002, s. 67.
3)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 237.
4)
A.g.e. s. 237.
5)
A.g.e. s. 237–238.
6)
A.g.e. s. 239.
7)
A.g.e. s. 240.
8)
M. Fethullah Gülen, İstikamet Çizgisi (Kırık Testi-17), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2020, s. 153.
9)
M. Fethullah Gülen, Ruhumuzun Heykelini Dikerken-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 120–121.
10)
M. Fethullah Gülen, Kendi İklimimiz (Prizma-5), İstanbul: Nil Yayınları, 2007, s. 171.
11)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 120.
12)
A.g.e. s. 184.
13)
A.g.e. s. 373–374.
hikmet.txt · Son değiştirilme: 2024/08/09 16:42 Değiştiren: Editör