Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


vera

Vera

  • “Lügat ve kamuslarda; ‘uygunsuz, yakışıksız ve gereksiz şeylerden sakınma, haram ve yasaklara karşı da, titiz davranma, tetikte olma.. veya memnu şeylere girme endişesiyle, bütün şüpheli hususlara karşı kapanma’ mânâsına hamledilmiştir. Bu, دَعْ مَا يَرِيبُكَ إِلٰى مَا لَا يَرِيبُكَ ‘Sana kuşku vereni bırak, şüphesiz olana geç.’1) İslâmî prensibine ve; اَلْحَلَالُ بَيِّنٌ وَالْحَرَامُ بَيِّنٌ 2) hadisinde anlatılan gerçeğe belli mutabakat noktalarında bir misliyet görünümü arz eder.
  • Sofîlerden bazıları vera’ı; yakînin sıhhati, davranışların istikameti ve Cenâb-ı Hak’la münasebetlerde de âlî himmet ve temkinli olma şeklinde yorumlamışlardır.
  • Bir ehl-i dil onu, ‘Göz açıp-kapayıncaya kadar olsun Hak’tan gafil olmamak..’ bir diğeri, ‘Hayatın her lahzasında, O’ndan başka her şeye kapalı kalmak..’ daha bir başkası ise, ‘Hâliyle veya diliyle hak yolcusunun dünya ve ehl-i dünyaya tezellül ve tenezzülde bulunmayıp, bütün varlığı ve kendini aşması’ şeklinde tarif etmişlerdir.”3)
  • Vera’ı; hayat ve davranışlarını gerekli, lüzumlu ve ötelere uzanan şeylere kilitleyip, lüzumsuz, fâni ve zâil şeylerin gerçek konumlarını kavrama şuuruyla hareket etme şeklinde de yorumlayabiliriz ki;مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ yani “Kıvamında ve kendi iç güzellikleriyle yaşanan M üslümanlık, mâlâyâniyâta karşı kapalı olan Müslümanlıktır.”4) ölçüsü de bunu hatırlatıyor olsa gerek.”5)
  • Vera, zâhir ve bâtın buudlarıyla yerine getirilmesi kulluk borcu umumî bir ameldir. Vera yolcusu, takva ile ulaşılan zirvelerde dolaşırken, bir taraftan zâhiriyle, emr u nehiylerin âzâd kabul etmez kölesi olarak hayatını onlarla örgüler.. ve ‘Allah için işler, Allah için başlar’, Allah için oturur, Allah için kalkar. Allah için yer, Allah için içer, ‘lillâh, livechillâh dairesinde hareket eder’, diğer taraftan da bâtınını “Hazîratü’l-Kuds”ün izdüşümü hâline getirerek, kalbindeki ‘Kenz-i Mahfî’ ile halvet olur ve bütün bütün ağyâra kapanır. Yani, O’na götürmeyen düşüncelerden uzaklaşır.. O’nu hatırlatmayan görüntülere sırtını döner, O’nu söylemeyen beyanlara –onlara beyan denecekse– kulaklarını tıkar ve O’nun kıymetler listesine girmeyen şeylerden de elini-eteğini çeker.”6)
  • Vera’, bir yönüyle şüpheli şeylerden tevakki etmek, diğer yandan da Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) اتقوا مواضعَ التُّهَمِ ‘Töhmet yerlerinden sakının!’7) hadis-i şerifi mucibince bazı meşru tavır ve davranışları bile bir kısım yanlış yorumlamalara sebebiyet verebilir mülâhazasıyla terk etmektir. Buna göre vera’ sahibi bir mümin, laubalilik ve gayr-i ciddiliklerin nümayan olduğu bir yerde bulunmaktan tevakki etmelidir. Mesela bir kına gecesi, bir düğün merasimi dahi olsa, eğer orada Allah’ı ve peygamberi unutturacak laubalilikler ufku kirletiyorsa, vera’ sahibi bir insan o mekânda kendi konumuna halel getirmemeli, durum ve kredisini kırdırmamalı, itibarını zedelememeli ve asla gayr-i ciddiliklere, laubaliliklere girmemelidir. Evet, haramlardan sakınma, kemal-i hassasiyetle farzları yerine getirme, vacipleri ifa ve sünnetleri kılı kırk yararcasına eda etme hassasiyetinin yanında, yanlış yorumlara sebebiyet verecek yerlerde dolaşmama, yanlış yorumlanabilecek tavır ve davranışlar içine girmeme de vera sahibi olma adına önem arz eder.”8)

Dipnotlar

1)
Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 60; Nesâî, Eşribe, 50; Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, 3/153.
2)
“Helâl(ler) de haram(lar) da açıktır, bellidir.” Buhârî, İman, 39; Müslim, Müsâkat 107, 108.
3)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 99.
4)
Tirmizî, Zühd, 11; İbn Mâce, Fiten, 12.
5) , 6)
A.g.e. s. 100.
7)
Suyuti, Camiü’l-Kebir, 1/817.
8)
M. Fethullah Gülen, Cemre Beklentisi (Kırık Testi-10), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 78.
vera.txt · Son değiştirilme: 2024/01/16 15:48 Değiştiren: Editör