Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


mehabetullah

Mehâbetullah

  • Allah saygısı.
  • “Allah sevgisinin en güzeli, bir tarafta mehâbetullah, öte tarafta mehâfetullah ile çevrili olanıdır.”1)
  • “Gönüldeki hüzün-keder, neş’e-sevinç, merhamet-şefkat gibi duyguların coşup bulutlaşması ve gözler yoluyla dışa vurmasıdır gözyaşları. Tasa-elem, aşk-iştiyak, emel-ümit, firak-visal; belki bütün bunlardan daha çok da ‘mehâfetullah’ ve ‘mehâbetullah’ ağlatır, hisleri hüşyar ve kalb ufkunda O’na yâr olanları. Diğer ağlamalar, insanın cismanî ve ruhanî tabiatının halitasından fışkırır gelir; cibillîdir, yaygındır, için sesi değildir, dolayısıyla da sıradan sayılırlar.”2)
  • “… insanın ruhi hayatındaki virütik alanlar böylesine cismani ve nefsani arzulara açık olursa, böyle birinin vicdani hayatı için ölüm kaçınılmaz olmuştur. Mehafet ve mehâbetullahla mamur olan bu en mühim sistem böyle felç olunca da gayrı öyle biri asla kendini doğru okuyamaz .. ahsen-i takvime mazhariyetin ifade ettiği o engin gayeyi anlayamaz .. baş döndüren insan anatomisini, topyekün kevn ü mekanların bir fihristi gibi göremez; göremez ve varlığı böyle bir temaşa ile değerlendiremez.. eşya ve hadiseler arasında yer ve konumunu doğru belirleyemez; hatta bazen sebepler girdabına kapılarak natüralizm türküleri mırıldanmaya durur…”3)
  • “Kendini doğru okuyan, gözü Hak hoşnutluğunda, kalbi mehâfetullah ve mehâbetullahla tir tir dırahşan çehrelerden biri de ‘Zünnun’ diye anılagelen Hazreti Yunus aleyhisselam'dır.”4)
  • “… (Üstad Bediüzzaman), tam bir iffet âbidesiydi; meselâ, 15-20 yaşlarında, Bitlis’te Ömer Paşa’nın sarayında altı ay kadar kaldığı hâlde, onun kerimelerini bir türlü tanıyamamıştı. Aynı şekilde 20-25 yaşlarında İstanbul’a geldiğinde, Çamlıca ’da Yusuf İzzettin’le birlikte onun köşkünde kalırken, çoğu zaman geze geze Üsküdar’a inip, oradan kayıkla karşı tarafa geçerlerdi, Haliç’te kadın-erkek, çoluk-çocuk şarkı söyleyip saz çalmak için sahile döküldükleri hâlde, bir kerecik olsun göz kapağını kaldırıp onlara bakmamıştı. Kendisine neden bakmadığı sorulduğunda da, kaçamak bir cevapla, ‘Ben âlim olmanın izzet ve onurunu koruyorum.’ demişti. Oysa o, mehâfetullaha (Allah korkusu) ve mehâbetullaha (Allah saygısı) o kadar kilitliydi ki, hayatını sürdürdüğü kalb ve ruh ufkundan öyle şeylere bakılmazdı ve bakmadı.”5)

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Ölçü veya Yoldaki Işıklar, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 137.
2)
M. Fethullah Gülen, Beyan, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 108.
3)
M. Fethullah Gülen, Hakk’a Adanmışlar Yolu (Çağ ve Nesil-10), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2021, s. 39.
4)
A.g.e. s. 78.
5)
M. Fethullah Gülen, Kendi İklimimiz (Prizma-5), İstanbul: Nil Yayınları, 2007, s. 29.
mehabetullah.txt · Son değiştirilme: 2024/04/08 12:06 Değiştiren: Editör