Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


gonul_dili

Gönül Dili

  • “Beyan bir anahtarsa, o anahtarla açılan ışıktan dünyanın adı gönüldür. Her sözün kıymeti onun gönül ile irtibatı ölçüsündedir. Bence dil ve dudakla ifade edilen şeyler sadece gönül beyanının bir gölgesinden ibarettir. Ne var ki, Hak kelâmının bir izdüşümü sayılan gönül dilini de ancak ona açık duranlar ve ondan yükselen nefesleri duyanlar anlarlar.”1)
  • “… vicdan mekanizmasına mâl edilememiş, gönül diliyle seslendirilememiş ve hâl şivesiyle renklendirilememiş bütün söz ve beyanlar ne kadar yaldızlı olsalar da yine de ruhlar üzerinde mütemâdî tesir icra edemezler… Kendi özünden habersiz, mahiyetindeki derinliklere karşı bîgâne, Hak’la münasebetlerinde gerilerin gerisinde birisi oturup kalkıp bülbüller gibi şakısa, dil döküp çevresine destanvârî şeyler sunsa da kat’iyen hiçbir gönle giremez, hiçbir kimse üzerinde müessir olamaz; çok güzel konuşabilir, konuşmalarıyla teveccüh ve iltifat da toplayabilir, ama muhatapları üzerinde kalıcı bir tesir uyaramaz ve kat’iyen onları Hakk’a yönlendiremez; Allah, kendisine yönlendirmenin şifreli anahtarını gönül diline ve hâl şivesine armağan etmiştir.”2)
  • “… bugün ne gönül diliyle söylenen sözler ne de hâl şivesiyle seslendirilen beyanlar kat’iyen zayi olmamaktadır. Şimdilik zihinler onları birer disket gibi kaydediyor, şuur değerlendiriyor, mantık ve muhâkeme besleyip büyütüyor ve yeni kalıplara, yeni şekillere ifrağ ediyor, sonra da onları bir “vakt-i merhûn”a emanet ediyor. Mevsimi gelince belki de kalbin o sihirli beyanları, hâlin ruhlar üzerindeki o silinmez izleri ne duyulmadık şeyler ne görülmedik güzellikler ifade edeceklerdir.”3)
  • “Onların, Yüce Yaratıcı’nın lütuflarına açık duyguları, emme-basma tulumbaları gibi her zaman onların ruhlarına itminan ve huzur pompalar. Yer yer hâdiseler, gönül diliyle, onlara hayatın mûsıkîsini duyurmak için bir mızrap gibi onların ses veren tellerine dokunur; dokunur ve onlara çok az kimseye nasip olmuş çocuk neşesi tadında ve âşık bir kalb gibi dolgun ne zevkler, ne lezzetler ilham eder!”4)
  • “Bu kahramanları, sahnedeki örnekleriyle değerlendirecek olursak; bunlar hacca gidiyor gibi dünyanın dört bir yanına seyahatler tertip eder, seyahatlerini hicret ruhuyla taçlandırır; uğradıkları herkese hâl ve gönül diliyle bir şeyler fısıldar, çevrelerine hep sevgi mırıldanır, karşılaştıkları ruhları sevgiye uyarır ve yürür, sinelere sevgiden tahtlar kurarlar.”5)
  • “Bugün de gönüllere tesir eden ve insanları insafa getiren temsildir. ‘Şu sözleri duyarak hakkı buldum!’ diyen pek azdır; fakat ‘Falan samimi mü’minin şöyle hâlis bir hâlini görüp hidayete erdim!’ diyen insanların sayısı çoktur. Haddizatında, hidayete vesile sözler de hep gönül dili ve hâl şivesinin semeresi olan ifadelerdir. Zira, tebliğ, ancak hakiki temsil ile gerçek kıymetine ulaşır.”6)
  • “Kur’ân’ın dili Arapça olmasına rağmen, ‘Gönlün ve fıtratın dili birdir.’ fehvâsınca gönlünün diline kulak veren herkes, ondan ayrı bir zevk alır. Zira gönül dili, öyle bir dildir ki, Allah’ın kelâmından bir şeyler anladığı gibi, şeytanın ve insanın konuşmasından da bir şeyler anlar. Bu hakikatten dolayıdır ki Kur’ân, gönül dili ile okunmalı ve dinlenmelidir.”7)

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Solukları, İstanbul: Nil Yayınları, 2010, s. 35.
2)
A.g.e. s. 36.
3)
A.g.e. s. 39.
4)
M. Fethullah Gülen, Işığın Göründüğü Ufuk (Çağ ve Nesil-7), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 186.
5)
M. Fethullah Gülen, Örnekleri Kendinden Bir Hareket (Çağ ve Nesil-8), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 107–108.
6)
M. Fethullah Gülen, Vuslat Muştusu, (Kırık Testi-8), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 282.
7)
M. Fethullah Gülen, Kur’ân’ın Altın İkliminde, İstanbul: Nil Yayınları, 2010, s. 255.
gonul_dili.txt · Son değiştirilme: 2023/12/19 12:17 Değiştiren: Editör