Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


alem-i_mana

Âlem-i Mânâ

  • “Melekler, Allah’ın emri ve izniyle başka başka şekil ve suretler aldıkları gibi, ruhanîler, cinler, şeytanlar; eşyanın ruhundaki kanunlar, mânâlar, Kur’ân’lar, dualar, tesbihler hepsi Allah’ın izniyle temessül edebilir. İnsanın rüyalarına akseden şeylerin bütünü, bu temessülâttan ibarettir. Meselâ, siz rüyanızda bir elma görürsünüz. Bu elma, âlem-i mânâ ve âlem-i misalde bir hakikati temsil eder. Elma, tatlı söze de delâlet eder. Meselâ, elma gören bir insan, yarın tatlı söz konuşacak ve birinin gönlünü alacak demektir.”1)
  • “Hem, hiç mâkûl mudur ki; hattâ çekirdek kadar her bir mevcûda, bir ağaç kadar vazife yükü yüklesin, çiçekleri kadar hikmetleri bindirsin, semereleri kadar maslahatları taksın da; bütün o vazifeye, o hikmetlere, o maslahatlara, dünyaya müteveccih yalnız bir çekirdek kadar gaye versin.. bir hardal kadar ehemmiyeti olmayan dünyevî bekâsını gaye yapsın.. ve bunları âlem-i mânâya çekirdekler ve âlem-i âhirete bir mezraa yapmasın.. –tâ, hakikî ve lâyık gayelerini versinler– ve bu kadar mühim ihtifâlât-ı mühimmeyi, gayesiz, boş, abes bıraksın; onların yüzünü âlem-i mânâya, âlem-i âhirete çevirmesin! Tâ, asıl gayeleri ve lâyık meyvelerini göstersin.”2)
  • “Bu mevcudatın yüzleri, âlem-i mânâya müteveccihtir. Münâsip meyveleri orada veriyor ve gözleri esmâ-yı kudsiyeye dikkat ediyor. Gayeleri o âleme bakıyor. Ve özleri dünya toprağı altında, sümbülleri âlem-i misâlde inkişaf ediyor. İnsan, istidâdı nisbetinde burada ekiyor ve ekiliyor; âhirette mahsul alıyor.”3)
  • “… ‘hüve’ anahtarı ile havanın maddî cihetindeki bu acâibi gördüğüm gibi, hava unsuru da bir ‘hüve’ olarak âlem-i misâl ve âlem-i mânâya bir anahtar oldu.”4)
  • “denizin balığa nisbeti gibi, ervaha muvâfık olan âlem-i gayb ve âlem-i mânâ, ervâhlar ile dolu olmak iktiza eder.”5)
  • “… âlem-i mânâ ve âlem-i misalde ve âlem-i berzah ve ervahta, küremizi bir çamın çekirdeği hükmünde farzetsek, ondan temessül ve teşekkül eden misalî şeceresi, o çekirdeğe nisbeten koca bir çam ağacı kadar olduğundan bir kısım ehl-i şuhûd, seyr-i ruhanîlerinde, arzın tabakalarından bazılarını âlem-i misalde pek çok geniş görüyorlar; binler sene bir mesafe tuttuklarını görüyorlar.”6)
  • “… âlem-i şehâdetten olan kafadaki hardal kadar kuvve-i hâfıza, âlem-i mânâdan bir kütüphâne kadar vücûdu içine alır.”7)
  • “… aynadaki aksin fotoğraf vasıtasıyla kâğıt üstüne vücud-u hâricî giymesi veyahut görünmeyen bir yazı ile yazılan bir mektuba gösterici maddeyi sürmekle görünmesi gibi, Ferd-i Vâhid’in ilm-i ezelîsinin aynasında bulunan mâhiyet-i eşya ve suver-i mevcûdâta gayet sühûletle, kudret onlara vücud-u hâricî giydirir ve âlem-i mânâdan âlem-i zuhûra getirir, gözlere gösterir.”8)

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Asrın Getirdiği Tereddütler-2, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 135.
2)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 89.
3)
A.g.e. s. 91.
4)
A.g.e. s. 172.
5)
A.g.e. s. 556.
6)
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 87.
7)
A.g.e. s. 281.
8)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 400.
alem-i_mana.txt · Son değiştirilme: 2023/08/15 23:20 Değiştiren: Editör