fark
İçindekiler
Fark
- “Lügat mânâsı itibarıyla, ayırmak, ayrılmak, seçilmek mânâlarına gelen fark; sofîyece, kesretten vahdeti, vahdetten de kesreti apaçık müşâhede etme hâli diye yorumlanmıştır. Biraz daha açmak icap ederse fark, Zât-ı Bârî hakkındaki mârifet-i tâmme ufkundan bakıp halkı görmek ve Hak maiyyetiyle beraber halkın içinde olmayı da dengeli götürmek demektir.
- Cem’de; mârifet, muhabbet ve ruhânî zevklere bağlılık, cem ihtiva eden farkta ise, bu mârifet, muhabbet, zevk-i ruhânî ve ötesindeki ahvâli başkalarına duyurma meselesi de söz konusudur. Onun için farkı olmayanın kulluğu, cem’i duymayanın da mârifeti tam değildir demişlerdir. Bundan dolayı da erbabınca, her iki hâl de lüzumlu bulunmuş ve her iki pâyenin yerleri de ayrı ayrı hatırlatılmıştır. Zaten, daha evvel de geçtiği gibi, إِيَّاكَ نَعْبُدُ ‘Yalnız Sana ibadet ederiz.’ (Fâtiha, 1/5) itirafının farka, وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ‘Ve yalnız Senden medet umarız.’ (Fâtiha, 1/5) tazarruunun da cem’e işaret ettiği söylenmektedir.
- Cem, sübjektif, zevkî ve hâlî bir eksen, fark ise, objektif bir şeriat mihveridir. Birincisinde, hâl ve derûnîlik aklın, mantığın önünde; ikincisinde ise her zaman şer’î muhakeme esastır. İkincisinden her zaman birincisine geçilir ki buradaki fark, fark-ı evveldir. Cem’den ikinci kez farka dönüş ise bir farklılık mazhariyetidir.
- Cem’den sonraki fark, bir fark-ı tâmdır ve sâlikin, mâsivâya (varlık ve hâdiselere) karşı olan kalbî alâkasını bütün bütün kesip, Hazreti Vâhid u Ehad’in dergâhına tam bir teveccühle, O’nda fâni olması hâlidir ki; bu bize daha çok, değişik yollarla ulaşılan ‘fenâ fillâh’ mülâhazasını hatırlatmaktadır.”1)
Ayrıca Bakınız
İlave Okuma
- M. Fethullah Gülen, “Fark”
Dipnotlar
1)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 386.
fark.txt · Son değiştirilme: 2024/08/09 16:41 Değiştiren: Editör