Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


hadiselerin_dili

Hâdiselerin Dili

  • “Sabır, fıtratın sinesinde cereyan eden armoninin, insan tarafından sezilmesi, kavranması ve taklit edilmesidir. Evet, o, eşya ve hâdiselerin dilini anlama ve onlarla diyaloga geçme gayretidir. Bu dili anlayacağı âna kadar sebat gösteren, sonra da, varlığın zaman seli içindeki akışıyla kendi davranışları arasında bir köprü kurarak tabiatla bütünleşen insan ne mübeccel; kâinattaki bu ilahî musiki ne ulvî ve bu âhengin sezilip görülmesi ne âlî bir temâşâdır!”1)
  • “… bizim vazifemiz de, bu engin varlık çağlayanı içinde kendi yerimizi, kendi sorumluluklarımızı, kâinat ve kâinat ötesi münasebetlerimizi düşünmek ve ruhî mantığımızı, varlığın perde arkası değerlerini araştıran bir hikmet kaynağı hâline getirmemizdir. Bunu yapabildiğimiz takdirde, kendimizi daha farklı duyacak, daha farklı görecek, daha derin hissedecek, derken bütün varlık ve hâdiselerin dilinin çözüldüğüne, bize bir şeyler anlattıklarına ve bizimle diyaloğa geçtiklerine şahit olacağız.”2)
  • “… bizim düşünce sistemimizde, insan-kâinat bir meşher, bir kitap ve hâdiselerin diliyle bir beyan olarak, varlığı kendinden (Vacibü’l-Vücûd) o Yüce Zât’ı anlatan, O’nun sanat eserlerini teşhir eden ve icraatını seslendiren bir dil, bir sergi ve bir enstrümandır.”3)
  • İnsan yaşadığı hayatı ve çevresinde meydana gelen hâdiseleri doymak bilmeyen bir tecessüs le incelemek zorundadır. Bilhassa tahkik mesleğine mensup olanlar için bu kaçınılmazdır. Onlar rüyalarla değil, bizzat eşyanın kendisini kurcalamakla, tanımakla ve onların arasındaki münasebetleri kavramakla, hâdiseler hakkında neticeler elde etme peşindedirler. Hâdiselerin diliyle onların kulaklarına fısıldanan yorumlar, rüyalardan çok daha net ve çok daha fazladır. Böyle bir yorumu dinleyebilmek için de canlı-cansız çevreden haberli yaşamak şarttır. Biz buna ‘vicdan kültürü’ diyoruz. Daha uygun bir tabir buluncaya kadar da öyle demeye devam edeceğiz.”4)
  • İnsan bir kere varlığa vicdan mekanizmasıyla bakabilse ve azıcık hâdiselerin diline kulak verse, canlı-cansız her şeyde –Hoca Tahsin ’in de Türkçe bir manzumesinde ifade ettiği gibi–: تَأَمَّلْ سُطُورَ الْكَائِنَاتِ فَإِنَّهَا مِنَ الْمَلَإِ الْأَعْلَى إِلَيْكَ رَسَائِلُ sözlerinin nümâyân olduğunu görecektir. Nasıl olmasın ki, bir mânâda O’nun Zât’ı o sutûr-u kâinatla ilan edilmekte; O’nun ilmi, hayatı, kudreti ve iradesi onlarla seslendirilmekte; esmâ-i sübhaniyesinin değişik tecellî dalga boyundaki farklılıkları onlarla ortaya çıkmakta ve her şey onlardaki nizam, intizam, âhenk ve sanatın ince nakışlarıyla bize iç içe şölenler yaşatmaktadır.”5)
  • “Şeytan, bazen bir baykuşu –gerekirse içine girerek– çekip sizin balkonunuza getirir ve orada saatlerce öttürür. Böyle bir olay karşısında, ‘Acaba bunun manası nedir?’ diyebilir ve şayet işin ehli iseniz, hadiselerin dilinden bir ima çıkarmaya çalışabilirsiniz. Fakat, onu mutlaka başınıza gelecek bir felaketin habercisi gibi görmeniz ve o afeti beklemeye durmanız mü’mince bir davranış değildir. Zaten şeytanın öyle bir hileden maksadı, tansiyonunuzu yükseltmek, ruhunuzda gerilim hasıl etmek, vücudunuzun kimyasını bozmak, sizi ciddi anguazlara sokmak ve hatta psikosomatik rahatsızlıklara sürükleyerek ibadet ü taatinizden dahi alıkoymaktır.”6)
  • “İsmine ne dersek diyelim, bir insanın hayatını çevreleyen eşya ve hâdiselerin dilini çok iyi okuması ve anlaması, enfüsî ve âfâkî tefekküre dalarak sürekli bilgi dağarcığını beslemesi çok önemlidir. Tıpkı çocukların kumbarasına para atması gibi, her gün yaşadığı hayatı derinlemesine süzen ve bilgi dağarcığına yeni yeni marifet hüzmeleri atan bir insan, marifet, muhabbet ve iştiyak dağarcığını da genişletmiş olacaktır.”7)
  • “Türk milleti olarak yaklaşık üç asırdan beri 40-50 yıllık fasılalarla büyük musibetlere maruz kalmışızdır. Evet, 17. asrın başından bu yana başımıza sağanak sağanak belâlar yağarken sanki Allah (celle celâluhu), hâdiselerin dili ile ‘Dikkat edin, kendinize gelin, aslî hüviyetinize dönün!’ demesine ve bizi tedip etmesine rağmen bizler bundan gerekli dersi bir türlü anlamamışız ve alamıyoruz.”8)

Ayrıca Bakınız

İlave Okuma

Diğer Diller

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Çağ ve Nesil (Çağ ve Nesil-1), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 145.
2)
M. Fethullah Gülen, Işığın Göründüğü Ufuk (Çağ ve Nesil-7), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 20–21.
3)
M. Fethullah Gülen, Kendi Dünyamıza Doğru (Ruhumuzun Heykelini Dikerken-2), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 86.
4)
M. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla-2, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 96–97.
5)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 802–803.
6)
M. Fethullah Gülen, Vuslat Muştusu, (Kırık Testi-8), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 165.
7)
M. Fethullah Gülen, Dert Musikisi (Kırık Testi-16), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2019, s. 146.
8)
M. Fethullah Gülen, Prizma-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 111.
hadiselerin_dili.txt · Son değiştirilme: 2024/03/12 12:38 Değiştiren: Editör