Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


tul-i_emel

Tûl-i Emel

  • Sonu gelmeyen arzu ve istekler besleme, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya dalma.
  • “Râbıta-i mevt, dediğimiz daima ölümü düşünme de gerilimimizi muhafazada önemli faktörlerden biridir. Ölmeden evvel ölme, hakikî hayata ermenin bir başka adıdır. Bizi bitirip tüketen tûl-i emeller, ancak, ölümle kesilip atılabilir. Hele, bütün dostların kabrin öbür tarafında bizi bekledikleri düşüncesi, hele gerçek saadet ve bahtiyarlığın, kabir koridorunun öbür ucunda bulunduğu inancı…”1)
  • “Münafık nazarında, insanı yükselten gerçek değerlerin ve insanoğlunun Hak nezdindeki konumunun hiç mi hiç önemi yoktur. Onun için varsa da yoksa da zevk u safâ ve her çeşidiyle cismanî arzular: O, yaşamak için yaşar.. en değerli sermayesi olan ömrünü nefsanî isteklerinin ağında tüketir.. hayatını yolda bulmuş bir metâ gibi kullanır.. ölümü ve ötesini kat’iyen düşünmez.. ebedîlik vehmiyle sürekli değişik arzular arkasında koşar.. zevklerinin bulanmasından, bulandırılmasından fevkalâde rahatsızlık duyar.. ve hep keyiften keyfe, neşeden neşeye sıçrar durur; sıçrar durur da, bir gün realitelerle, tûl-i emellerini besleyen vehimlerinin delinebileceği endişesiyle tir tir titrer.”2)
  • “Günümüzün insanı eşine az rastlanır şekilde kendini bir problemler sarmalı içinde buldu: Sağanak sağanak bela, musibet ve dahiyelerin yanında, nefsanlliğe teşvik eden sebep ve saikler; milli ve manevi değerlere karşı saygısızlık; mefkuresizliğin yol açtığı nefsanilik; süs, zinet ve debdebe düşkünlüğü; dünyaperestlik ve yaşama zevki; tûl-i emel ve tevehhüm-i ebediyet; sonra bütün bunları elde etme adına her vesilenin meşru sayılması -Makyavelizm-… gibi kalbi ve ruhi hayatı felç eden daha bir sürü kahredici emrazın yanında, korkunç bir vurdumduymazlık, insanı insanlığından utandıran aymazlık, dilsiz şeytanlık diyeceğimiz haksızlık karşısında suskunluk; bir kısım mütegallip ve zalimlerin hay-huyunu, mazlum ve mağdurların da ah u efganını duymamazlık… Daha onlarca dahiye ve musibet ki, tarihte emsali az görülmüştür desek mübalağa etmiş olmayız.”3)
  • “Ey yüce Rabbim! Beni hiçbir zaman Senden cüda kılıp kötülüklere düşürme; hatadan hataya düşüp isyan deryasına sürüklenmeme fırsat verme ve Senin gazabını gerektiren hususlara sürüklenmekten bendeni muhafaza buyur! Beni bitip tükenme bilmeyen tûl-i emeller arkasından koşturan, bela ve musibetler karşısında sürekli sızlanıp duran, her hayırlı işi kendinden bilen, her zaman mâlâyâniyâta meyyal bulunan, gaflet ve nisyanlarla mâlemâl, günahlara karşı her dem açık; Sana yönelmeye, tevbe ve inâbede bulunmaya gelince ‘yarın’ deyip erteledikçe erteleyen şu baş belası nefs-i emmâremi Sana şikayet ediyorum.”4)
  • “Kalb, iman, ibadet ve ihsan ruhunun vatan-ı aslîsi ve her zamanki otağı.. Allah-kâinat-insan arasında ince ince akıp duran duyguların yüksek debili bir ırmağı olmasına rağmen, bu cihanbahâ latîfeyi yerinden etmek ve bu ırmağa mecrâ değiştirtmek için, onun, sayılmayacak kadar da düşmanları vardır. Kasvetten küfre, ucubdan kibre, tûl-i emelden hırsa, şehvetten gaflete, menfaatten makam düşkünlüğüne kadar yığın yığın düşman, taarruz vaziyetinde onun zaaf ve boşluklarını kollamaktadır.”5)
  • “Zühdü; mudâyaka ve sıkıntı anlarında dahi şeriatın hudutlarını koruyup kollama, zenginlik ve genişlik zamanlarında da başkaları için yaşama şeklinde tarif edenler de olmuştur.. ve yine onu, Allah’ın helâlinden ihsan ettiği nimetlere karşı şükürle mukabelede bulunma, sonra bu mala terettüp eden bütün hakları yerine getirme.. ve İslâm’ı i’lâ etme, insanlara faydalı olma mülâhazalarının dışında mal biriktirmeme, tûl-i emellere girmeme şeklinde yorumlayanlar da olmuştur.”6)
  • “… Hazreti Pîr, insanda bulunan duyguların her birerlerinin bir ‘gayetü’l-gayât’ının olduğundan bahsediyor. İşte asıl mesele, insanın fıtratına yerleştirilen bu duyguları gaye-i kusvalarına yönlendirebilmektir. Meselâ insanda bir ebedî yaşama arzusu ve bir tûl-i emel hissi vardır. Bu duyguların esas tevcih edilmesi gereken yer ise âhiret âlemidir. Çünkü bu dünya sınırlıdır. Gelen gidiyor, konan göçüyor. Bu açıdan ebediyet arzusunun fâni dünyada tatmin edilmesi mümkün değildir. İşte akıl da bu kategori içinde ele alınmalı ve ifrat ve tefritlere girilmeden onun Kur’ânî yanı öne çıkartılmalıdır. Bunun ötesinde akla taşıyamayacağı, altında kalıp ezileceği bir sorumluluk ve mesuliyet yüklememelidir.”7)
  • Dünya sevgisi ve tûl-i emel birbirini destekleyen ve besleyen hususlardır. Dünyayı seven insan, hiç ölmeyecekmiş gibi beklentilere girer, hep orada kalacakmış gibi yaşar. Tûl-i emelin başlangıcında da tevehhüm-ü ebediyet (ebediyet vehmi, kuruntusu) vardır. Yani insanın hiç ölmeyecekmiş gibi hissetmesi.”8)
  • “Ey hizmet-i Kur’âniye’de arkadaşlarım! İhlâsı kazanmanın ve muhâfaza etmenin en müessir bir sebebi, ‘râbıta-yı mevt’tir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyâya ve dünyaya sevk eden, tûl-i emel olduğu gibi, riyâdan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, râbıta-yı mevttir. Yani, ölümünü düşünüp, dünyanın fânî olduğunu mülâhaza edip, nefsin desîselerinden kurtulmaktır.”9)
  • “Evet gayet zengin ve işsiz, istirahat döşeğinde her şeyi mükemmel bir efendiden sor; ‘Ne hâldesin?’ Elbette, ‘Aman vakit geçmiyor; gel bir şeş-beş oynayalım.’, veyahut ‘Vakti geçirmek için bir eğlence bulalım.’, gibi müteellimâne sözleri ondan işiteceksin. Veyahut tûl-i emelden gelen, bu şeyim eksik, keşke şu işi yapsaydım gibi şekvâları işiteceksin.”10)
  • “İ’lem Eyyühe’l-Aziz! Dünyada sana ait çok emirler vardır. Amma ne mahiyetlerinden ve ne akibetlerinden haberin olmuyor…
  • Biri de ömür ve yaşayıştır. Bunun da hududu tayin edilmiştir. Ne ileri ve ne de geri bir adım atılamaz. Bunun için elem çekme, mahzun olma. Tahammülünden âciz, takatinden hariç olduğun tûl-i emel yükünü yüklenme!”11)

Ayrıca Bakınız

İlave Okuma

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Asrın Getirdiği Tereddütler-3, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 106.
2)
M. Fethullah Gülen, Işığın Göründüğü Ufuk (Çağ ve Nesil-7), İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 293.
3)
M. Fethullah Gülen, Hakk’a Adanmışlar Yolu (Çağ ve Nesil-10), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2021, s. 13.
4)
A.g.e. s. 105.
5)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 74.
6)
A.g.e. s. 91.
7)
M. Fethullah Gülen, Yaşatma İdeali (Kırık Testi-11), İstanbul: Nil Yayınları, 2012, s. 75.
8)
M. Fethullah Gülen, Işık-Karanlık Devr-i Daimi (Kırık Testi-20), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2023, s. 110.
9)
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 204.
10)
A.g.e. s. 266.
11)
Bediüzzaman Said Nursî, Mesnevî-i Nûriye, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2007, s. 107.
tul-i_emel.txt · Son değiştirilme: 2024/03/21 11:16 Değiştiren: Editör