Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


insan-i_kamil

İnsan-ı Kâmil

  • “Yetkin insan demek olan insan-ı kâmil; Allah’ın ef’âl, esmâ, sıfât, hatta şuûnât-ı zâtiyesinin en parlak aynası demektir. ‘Mutlak zikir kemaline masruftur.’ esprisi açısından, insan-ı kâmil denince, ilk akla gelen hakikat-i Muhammediye’dir (sallallâhu aleyhi ve sellem). Sonra da diğer enbiyâ, gavs, kutup ve derecelerine göre evliya, asfiyâ, ebrâr ve mukarrabîn.. bu konuda böyle bir farklılığı kabullenmek, Kur’ân ve Sünnet-i Sahiha açısından mahzursuz olduğu gibi, akla, mantığa, hiss-i selime de aykırı değildir.”1)
  • “Himmetler âlî tutulmalı, hem fert hem de toplum plânında insanlık, ‘insan-ı kâmil’ olma yoluna yönlendirilmelidir. Aynı zamanda Üstad’ın da ifade buyurduğu gibi azamî takvâ ve azamî ihlâs gözetilmeli ve hedef de azamî velâyet olmalıdır.”2)
  • “İnsanın yaratılışından gâye, insan-ı kâmil olmaktır.”3)
  • İnsan-ı kâmil ufkuna ulaşma yollarının en keskin, en kestirme ve en sıhhatli olanı aşk yoludur. Aşka, iştiyaka açık olmayan yollarla, o ufka ulaşmak oldukça zordur. Denebilir ki, hakikate ulaşmada, ‘acz u fakr, şevk ü şükür’ yolundan başka aşka denk ikinci bir yol yoktur.”4)
  • İbadet; insandaki iyilik, güzellik ve doğruluk düşüncesine kuvvet veren bereketli bir kaynak ve nefsin kötülük temayüllerini iyileştirip melekler âlemine çeviren sırlı bir iksirdir. Her gün birkaç defa zikr u fikriyle bu kaynağa müracaat eden ruh ‘insan-ı kâmil’ olma yoluna girmiş ve bir ölçüde nefsin desiselerine karşı da siperini bulup mevzilenmiş sayılır.”5)
  • “İnsanlığın yaratılışından gaye, insan-ı kâmil olmaktır. ‘Ben insanları ve cinleri ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım.’ (Zâriyât, 51/56) âyet-i kerimesinde, yaratılışın esas gayesi anlatılırken ‘ibadet’ kelimesinin kullanılması mânidardır. İbadet deyince bizim ilk aklımıza gelen namaz, oruç, zekât, hac nevinden yaptığımız ameller olur. Oysa kelimenin iştikakından istifadeyle yapılacak bir tahkikle meseleye daha farklı yaklaşıldığında görülür ki, ibadet, Allah yolunda duyulan, hissedilen, yaşanan ve yapılan şeylerin insan hayatı ve insan tabiatıyla bütünleşmesi ve yaşanan bu yolun şehrah hâline gelmesi demektir.”6)

İlave Okuma

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 460.
2)
M. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla-4, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 89.
3)
A.g.e. s. 150.
4)
M. Fethullah Gülen, Ölçü veya Yoldaki Işıklar, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 67.
5)
A.g.e. s. 108.
6)
M. Fethullah Gülen, Prizma-3, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 181.
insan-i_kamil.txt · Son değiştirilme: 2024/04/29 10:49 Değiştiren: Editör