Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


hel_min_mezid_kahramani

“Hel Min Mezid?” Kahramanı

  • “Daha Yok mu?” mânâsına gelen “Hel min mezid?”, insanlığa hizmet yolunda ciddi gayret sarf eden bir kimsenin, sıkıntılar karşısında yılmadan yoluna devam etmesi, kendisini asla yeterli görmemesi ve sınırlarını zorlayarak hak ve hakikatin temsilcisi olma adına, azm u cezm u kast etmesiyle alakalıdır. Bu uğurda zirveleri kollayan bir insan, “Hel min mezid?” kahramanıdır. Bu duyguya sahip bir kimse, bütün insanlık için dünyada sulh adacıkları oluşturmak üzere, kendisine ihsan edilen her türlü nimeti ve kabiliyeti kullanır. Böyle bir kahraman, mârifetullah yolculuğunda hiçbir zaman kendisini yeterli görmez, daima Rabbini daha da iyi tanımaya gayret eder.
  • “Hakiki mü’min, Allah’ın rahmet ve inayeti sayesinde her türlü zorluğun altından kalkabileceğine inanmakla beraber fıtrat itibarıyla diğer insanlara muhtaç olduğunu ve insanî yanlarının ancak çevresinin desteğiyle ortaya çıkacağını daha baştan kabul eder ve hiçbir zaman, hiçbir açıdan kendisini yeterli görmez. O, bir iş ya da makam teklif edildiğinde hemen ileri atılmaz, o yere kendisinden daha ehil kimselerin olup olmadığına bakar ve şayet böyle birini görürse bir adım geriye çekilip onu işaret eder. Bulunduğu konumun hakkını verdiğine hiç inanmaz; sürekli daha verimli olabilmenin yollarını araştırır. Mevcut bilgi birikimiyle yetinmez; okuyup öğrenmeyi mezara kadar sürecek olan bir vazife bilir ve yeni marifet ufuklarına ulaşma gayretinden asla dûr olmaz. Özellikle de Allah’a yaklaşma mevzuunda durumunu kat’iyen yeterli saymaz, kurb (yakınlık) adına kat’ettiği mesafeleri kâfi görmez ve her zaman dergâh-ı ilâhîye daha yakın olma cehdinde bulunur. Evet, mü’min kendini yeterli görmeyen ve ‘Hel min mezîd?’ (Daha yok mu?) deyip her meselede daha iyiyi, daha güzeli arayan bir kuldur.”1)
  • “Bilginin amele dönüştürülebilmesi için, öncelikle bu bilginin, düz ve sathî bir malumat konumundan çıkarılıp; ‘bir meseleyi mahiyet-i nefs’ül-emriyesiyle bilme, şuur ve sistemli düşünce ile o meseleyi kavrama’ mânâsında ilme dönüştürülmesi gerekir.
  • Zira Cenâb-ı Hak, Tâhâ sûresinde Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) hitaben şöyle buyuruyor:
  • ‘De ki; Rabbim, ilmimi artır benim.’ (Tâhâ, 20/114).
  • O hâlde her birimiz, ilim talebi adına, peygamberâne bir iştiyakla ‘Hel min mezid?’ mülahazasına bağlanmalı, hiçbir zaman sahip olduklarımızı yeterli görmemeli, ‘Acaba bunun ötesinde, arka planında daha başka bir şey var mı?’ demeli ve sürekli derinleşme peşinde koşmalıyız. Mesela bize mutlak mânâda Kur’ân-ı Kerim okumamız emredilmiştir. Ancak biz hafız olsak, Kur’ân’ı baştan sona ezberlemiş bulunsak dahi, onu anlama ve onda derinleşme hedefine bağlı bir okuma gayreti içinde olmadığımız takdirde, Kur’ân’ın hazineleri bize kapanır, cihanları aydınlatan o ışık kaynağından istifade edemeyiz.”2)
  • “… ihlas, samimiyet ve vefa, imanla mebsuten mütenasiptir. İnsan ne kadar derince inanırsa o ölçüde ihlasa muvaffak olur. O hâlde insan, iman meselesini hiçbir zaman olduğu yerde bırakmamalı, ‘Hel min mezîd?’ anlayışıyla sürekli tekvinî ve teşriî emirleri araştırmalı, karıştırmalı, sorgulamalı ve böylece iman ve marifet adına hep mesafe kat etme peşinde olmalıdır. Evet, bu mevzuda kesintisiz bir sa’y u gayret içinde olmalı, yakînin mertebelerinde dolaşmalı ve hep bir mertebeden başka bir mertebeye sıçramalıdır.”3)
  • “O mütefekkir yolcu her sayfayı okudukça saadet anahtarı olan imanı kuvvetlenip ve manevî terakkiyatın miftahı olan marifeti ziyadeleşip ve bütün kemâlâtın esası ve madeni olan iman-ı billâh hakikati bir derece daha inkişaf edip mânevî çok zevkleri ve lezzetleri verdikçe onun merakını şiddetle tahrik ettiğinden; semâ, cev ve arzın mükemmel ve kat’î derslerini dinlediği halde, ‘Hel min mezîd?’ deyip dururken, denizlerin ve büyük nehirlerin cezbekârâne cûş u huruşla zikirlerini ve hazin ve leziz seslerini işitir. Lisan-ı hâl ve lisan-ı kal ile ‘Bize de bak, bizi de oku.’ derler.”4)

Ayrıca Bakınız

Diğer Diller

Dipnotlar

1)
M. Fethullah Gülen, Diriliş Çağrısı (Kırık Testi-6) , İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 221.
2)
M. Fethullah Gülen, Mefkûre Yolculuğu (Kırık Testi-13), İstanbul: Nil Yayınları, 2014, s. 126–127.
3)
A.g.e. s. 34.
4)
Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 101.
hel_min_mezid_kahramani.txt · Son değiştirilme: 2023/10/15 20:37 Değiştiren: Editör