Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


isaret

İşaret

  • “Bir şeyin var olduğunu, meydana çıktığını gösteren belirti, alâmet, emâre.”1)
  • “Keşif, müşâhede vb. yollarla sûfînin kalbine gelen, sözle ifâde edilmesi imkânsız mânâ ve ilim.”2)
  • “Latife, tatmakla bilinen ilimler gibi, ibarenin ifade edemediği ve ancak anlayışa beliren ince mânâlı her işarettir.”3)
  • “Misal, bir işaretin tamamıyla izahı için zikredilen şeydir.”4)
  • İşaret, mânâsının gizlilik arz etmesi sebebiyle, konuşan tarafından sözle açıklanmayan şeydir.”5)
  • İşaretin maksadı, muradı başkasına sözsüz olarak anlatmaktır.”6)
  • “… nasıl ki yeryüzünde bulunan parlak şeylerin güneşin akisleriyle parlamaları ve denizlerin yüzlerinde kabarcıkları ziyânın lem’alarıyla parlayıp sönmeleri, arkalarından gelen kabarcıklar yine hayalî güneşçiklere aynalık etmeleri bilbedâhe gösteriyor ki; o lem’alar, yüksek bir tek güneşin cilve-i in’ikâsıdırlar ve güneşin vücudunu muhtelif diller ile yâd ediyorlar ve ışık parmaklarıyla ona işaret ediyorlar.”7)
  • Akıl ve hikmet ve istikrâ ve tecrübenin şehâdetleri ile sabit olan hilkat-i mevcudattaki adem-i abesiyet ve adem-i israf, saadet-i ebediyeye işaret eder.”8)
  • “Hem zeminde kısa bir zamanda hadsiz vazifeler gören ve hadsiz bir zaman yaşayacak gibi istidat ve mânevî cihâzât ile techiz edilen.. ve zemin mevcudâtına tasarruf eden insan için bu tâlimgâh-ı dünyada ve bu muvakkat ordugâh-ı zeminde ve bu muvakkat meşherde bu kadar ehemmiyet, bu hadsiz masraf, bu nihâyetsiz tecelliyât-ı rubûbiyet, bu hadsiz hitâbât-ı sübhâniye ve bu gayetsiz ihsânât-ı ilâhiye elbette ve her hâlde, bu kısacık ve hüzünlü ömre ve bu karışık kederli hayata, bu belâlı ve fâni dünyaya sığışmaz. Belki, ancak başka ve ebedî bir ömür ve bâkî bir dâr-ı saadet için olabildiği cihetinden, âlem-i bekâda bulunan ihsânât-ı uhreviye ye işaret, belki şehâdet eder.”9)
  • Tasavvufta belli işaret kristalleri sayılan ‘hâl’ ve ‘makamrıza ve muhabbet yörüngeli Hak yolculuğunda, riyazâtla ulaşılan ve duyulan bir kısım ukbâ buudlu televvünlere ve televvünler ötesi tariflere sığmayan zevk-i ruhanî havuzlarıdır. Bu havuzlara ulaşabilme ve onlarda ruhun muhabbet ve rıza kanatlı ferah-fezâ dünyasını duyma, yaşama hep riyâzetin kolları arasında, nefsin terbiyesi ve ruhun tehzibi vadilerinde gerçekleşir.”10)
  • “Âhir O’dur; seyr u sülûk-i ruhanîde ve urûc-i umumîde her şey O’na dönmekte ve O’na dayanmaktadır. Zâhir O’dur; varlık kitabı, eşya meşheri, kâinat sarayı bütün işaret, alâmet, âyet ve şahitleriyle O’nu haykırmaktadır. Bâtın O’dur; melekûtî bütün mertebelerin müntehâsı O’na bakmaktadır. O’nun ötesi yoktur; bu konuda ‘öte’ diye bir şey de yoktur ve işte bu nokta öteden beri قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى hakikatiyle işaretlenegelmiştir.”11)
  • “Ey Masum Nebi! On dört asır evvel zuhur ettiğin gibi bir kere daha zuhur et. Arap’ın karanlık dünyasını aydınlattığın gibi, dokuz asırdır dinine hizmet eden ve bu kudsî vazifenin bayraktarlığını yapan şu asil ve necip milletin iklimine de uğra, orayı da aydınlat! Ne olur atını mahmuzla, bir de bizim ülkemize gel! İnan ki yetişen ışık süvarileri artık seni yalnız bırakmayacaktır. Senden görecekleri tek bir işaret, tek bir tebessüm onların, bütün varlıklarını istihkar etmelerine yetecektir.”12)

Ayrıca Bakınız

Dipnotlar

2)
A.g.e.
3)
Ali ibn Muhammed es-Seyyid eş-Şerif Cürcani, Tarifat: Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü, tercüme ve şerh: Arif Erkan, İstanbul: Bahar Yayınları, 1997, s. 194.
4)
A.g.e. s. 203.
5)
Ebu Nasr Serrac et-Tusi, Kitabü’l-Luma, nşr. Abdülhalim Mahmud-Taha Abdülbaki Sürur, Bağdat, 1960; El-Luma: İslam Tasavvufu, trc. Hasan Kamil, Yılmaz, Altınoluk, İstanbul, 1996, s. 414.
6)
Ebu'I-Hasen Ali b. Osman b. Ebi Ali el-Cüllâbi el-Gaznevî el-Hücvirî, Keşfi’l-Mahcub, nşr. İbrâhim ed-Düsukî Şitâ, Dâru’t-Türâsi’l-Arabî, Kahire, 1974; Keşfu’l-Mahcub: Hakikat Bilgisi, haz. Süleyman Uludağ, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1982, s. 467.
7)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 115.
8)
A.g.e. s. 565.
9)
Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 41–42.
10)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 219.
11)
A.g.e. s. 555.
12)
M. Fethullah Gülen, Sonsuz Nur, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 416.
isaret.txt · Son değiştirilme: 2024/05/03 16:19 Değiştiren: Editör