Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


zikir

İçindekiler

Zikir

  • “Bir şeyi telaffuz etmek, unutmamak için bir şeyi zihinde hazır bulundurmak, Allah’ı belirli cümleler veya kelimelerle anmak.”1)
  • “İyi bilin ki gönüller ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 13/28.)
  • “Habibim! Tekrar tekrar hatırlat; çünkü zikir ve hatırlatma mü’minler için mutlaka yararlıdır.” (Zâriyât, 51/55).
  • “Onlar Allah’ı unuttular, Allah da onlara kendilerini unutturdu.” (Haşir, 59/19).
  • “Resulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Allah’ı zikretmenin en üstün şekli, ‘La ilahe illallah’ demektir.’”2)
  • “Anmak, hatırlamak, yâd etmek mânâlarına da gelen zikir; sofîlerce, Allah’ın (celle celâluhu) ad ve unvanlarının teker teker veya birkaçının bir arada tekrar edilmesinden ibarettir. Zikir, Allah’ı münferiden veya topluca anma yollarının –bu yolun adı ne olursa olsun– bazılarında اَللّٰهُ, bazılarında لَا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ –mürşid ve rehberin tayinine göre– bazılarında da daha değişik isim ve unvanlarla eda edilir.
  • Zikir de, tıpkı şükür gibi hem lisan hem kalb hem beden hem de vicdanın bütün erkânıyla yerine getirilen bir vazife ve bir kulluk borcudur. Cenâb-ı Hakk’ı bütün esmâ-i hüsnâsıyla, bütün sıfât-ı kudsiyesiyle yâd etmek, O’nun hamd ü senâsıyla gürlemek, yerinde tesbîh u temcîdlerle gerilmek, yerinde Kitab’ını okumak ve onun rehberliğine sığınmak; kâinat kitabındaki âyât-ı tekvîniyesini mânâ-i harfiyle mırıldanmak; aczini, fakrını dua ve münâcât lisanıyla ilan etmek… evet, bütün bunların hepsi lisana ait birer zikirdir.”3)
  • Zikir bütün ibadetlerin özüdür ve bu özün özü de Kur’ân-ı Kerim’dir. Ondan sonra da, Hazreti Sahib-i Şeriat’tan sâdır olan nurlu sözler gelir. Cehrî, hafî her şekliyle zikir; duygu, düşünce ve şuur çevresinde halkalanan ziya-i ‘sübühât-ı vech’in bedene taşınması ve ruha mâl edilmesi ameliyesidir.”4)
  • Zikir sadece bazı şeyleri dille vird-i zeban etmek demek değildir; aynı zamanda o, bazı şeyleri anmak ve hatırlamak suretiyle tefekkür etme ameliyesidir.”5)
  • “Hakikî bir mü’min, şükür-nimet, nimet-şükür daireleri içinde dolaşır ve ömrünü bir tefekkür üveyki gibi geçirir. Şayet bir tümseğe ayağı takılsa, fikir dünyasını zikirle buutlaştırır; tedbirden teslime, temkinden tefvîze geçer; âlemin mesâfelere esir düştüğü yerlerde o, göklerde tayerân ederek hedefine ulaşır.”6)
  • Zikirle fikir yolu açılır, zikir size yeni düşünme ufukları açarsa, oradaki çok küçük esintilerle bile, sizin onca beyin cehdi ortaya koymanıza rağmen elde edemediğiniz şeylere mazhar olabilirsiniz. Bu, Kur’ân’a tam teslimiyetinizin, onu tam kabullenmenizin, nefsinize rağmen aklınızın ermediği noktalarda bile baştan tam teslim olmanızın bir semeresidir. Zaten, bizler için kapalı gibi görünen hususlar da ancak böyle bir teveccüh ve teslimiyet sayesinde açılabilir.”7)
  • “Mün’im-i Hakiki, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise; üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta ‘Bismillâh’ zikirdir. Âhirde ‘El hamdülillâh’ şükürdür. Ortada, ‘Bu kıymettar harika-yı sanat olan nimetler; Ehad-i Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek’ fikirdir.”8)

İlave Okuma

Dipnotlar

1)
Ali ibn Muhammed es-Seyyid eş-Şerif Cürcani, Tarifat: Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü, tercüme ve şerh: Arif Erkan, İstanbul: Bahar Yayınları, 1997, s. 109.
2)
Tirmizi, Deavat, 9.
3)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 176.
4)
A.g.e. s. 178–179.
5)
M. Fethullah Gülen, Yenilenme Cehdi (Kırık Testi-12), İstanbul: Nil Yayınları, 2013, s. 146.
6)
M. Fethullah Gülen, Kırık Testi-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 226.
7)
A.g.e. s. 229.
8)
Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 6.
zikir.txt · Son değiştirilme: 2024/03/18 16:24 Değiştiren: Editör