Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


firar

Firar

  • “Herhangi bir şeyden kaçma ve uzaklaşma mânâlarına gelen firar; erbâbınca, halktan Hakk’a seyerân etmenin, gölgeden asla ilticâda bulunmanın, damlayı bırakıp deryaya yönelmenin, zerreden vazgeçip güneşe teveccühün ve benlikten sıyrılıp vücudu Hak şuaları içinde eritmenin unvanı olmuştur ki; bunu insanın ‘seyr-i kalbî’ ve ‘seyr-i ruhâni’sine işaret eden: فَفِرُّوا إِلَى اللهِ ‘Kaçıp Allah’a sığınınız’ (Zâriyât, 51/50) meâlindeki âyetle irtibatlandırmak mümkündür.
  • İnsan, imanı hesabına, beden ve cismâniyetin öldürücü atmosferinden uzaklaştığı ölçüde Allah’a yaklaşmış ve kendine karşı da saygılı ve anlayışlı davranmış sayılır. Böyle bir firârî ve Hak mültecîsinin nasıl pâyelendirildiğini, o kapının sadık bir bendesi olan Hz. Mûsa (alâ Nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm) Efendimiz’den dinleyelim: فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ ‘Sizinle beraber bulunmaktan korkup kaçtığım için, Rabbim bana hâkimiyet lütfetti ve beni mürselînden kıldı.’ (Şuarâ, 26/21). Bu beyânıyla Hakk’ın nebîsi, zevk ve vuslata, hilâfet ve kurbete varan yolun firardan geçtiğine dikkati çekiyor ve peygamberâne irâdelere öncülük ediyor.
  • Avamın firarı; varlığın dağdağasından, ma’siyetin çirkinliğinden Allah’ın üns ve gufrânına sığınma şeklinde olur. Bunlar gözlerini her açıp kapayışlarında: رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ ’Yarlığa Rabbim ve merhamet buyur; buyur ki, ‘Sen merhameti en hayırlı olansın.’ (Mü’minûn, 23/118). âyetini okur.. ve oturur-kalkar:أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ ‘Rabbim işleyegeldiğim şeylerin şerrinden Sana sığınırım.’1) der inlerler.
  • Havâssın firarı; sıfatlardan sıfatlara, sırdan şuhûda, rüsûmdan usûle ve nefsânî duygulardan ruhâni ihsaslaradır ki: اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ ‘Allah’ım Senin gazabından rızâna, ukûbetinden afvına sığınırım.’2) sözleri onların her zamanki vird-i zebânlarıdır.
  • Haslar üstü hasların firarı ise, sıfâttan Zât’a ve Hak’tan yine Hakk’adır ki, her zaman: أَعُوذُ بِكَ مِنْكَ ‘Sen’den yine Sana sığınırım.’3) der, heybet ve mehâbet soluklarlar.”4)

Ayrıca Bakınız

Dipnotlar

1)
Buhârî, Deavât, 2; Tirmizî, Deavât, 15.
2)
Müslim, Salât, 222; Tirmizî, Deavât, 76, 113; Ebû Dâvûd, Salât, 340. Lafız Ebû Dâvûd’dan alınmıştır.
3)
Müslim, Salât, 222; Tirmizî, Deavât, 76.
4)
M. Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri, İstanbul: Nil Yayınları, 2008, s. 61–62.
firar.txt · Son değiştirilme: 2024/01/16 11:53 Değiştiren: Editör