Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


isimsiz_musemma

İsimsiz Müsemma

  • İsmi olmayıp zatı var olan. İsmi olmadığı hâlde zihnin haricinde var olan. (Mesela: Henüz keşfedilmemiş bir canlı).1)
  • “İlk dönemlerde, Sahib-i Şeriat tarafından ortaya konulmuş olan bu tür esaslar isimsiz müsemma olarak vardı. Fakat adı konulup bir disiplin olarak dile getirilmemişti. Daha sonra gelen İmam Maturîdî ve Ebu’l-Hasan el-Eş’arî gibi âlimler, en önemlisinden daha az önemli olana doğru bir çizgi takip ederek kendilerine ulaşan bu hakikatleri hem sistematik bir yapıya kavuşturdu hem de yanlış anlama ve sapmaların önüne geçme adına tafsilatlı açıklamalar yaptılar.
  • İslâm’ın, Kur’ân ve Sünnet çerçevesinde nasıl hayata hayat kılınacağı, bu iki kaynaktan hüküm istinbat ederken hangi metotların takip edileceği, karşılaşılan problemlerin nasıl çözüleceği gibi Fıkıh Usûlü’ne dair konular da belirli bir dönemde isimsiz müsemma olarak bilinmiştir. Daha sonraki dönemlerde Fıkıh sahasının önde gelen âlimleri tarafından bu konular disipline edilmiş ve madde madde çerçevesi belirlenmiştir.”2)
  • “… o dönem (Asr-ı Saadet) itibarıyla âlimler, isimsiz birer müsemma idiler. Bu yüzden de onların hiçbirisi âlim olduğunu iddia etmemiş, başkaları da onlar için “allâme” gibi mübalağalı vasıflar kullanmamıştır. Aynı şekilde o dönemde âlim yetiştirmek için kurulmuş Daru’l-fünûn gibi özel müesseseler de yoktur. Sahabe döneminde böyle olduğu gibi, tâbiin döneminde de böyle çok sayıda âlim vardır. Gerek ilk dönem itibarıyla henüz isimsiz birer müsemma olarak varlıklarını devam ettiren seleflerin, gerekse sonraki dönemlerde toplum içerisinde âlim olarak bilinen şahısların İslâm dünyasındaki yerleri çok büyüktür. Özellikle beşinci asra kadar âlimler hem teşriî emirlerin izahı hem de tekvinî emirlerin keşfi mevzuunda çok önemli hizmetler gerçekleştirmişlerdir.”3)
  • “… Hazreti Ali'nin (radıyallâhu anh) maneviyata açık, ilhamları coşkun, vilâyet silsilesinin pederi konumundaki hususiyetleri göz önünde bulundurulduğunda, bu türden beyanlar birer ilham eseri olarak onun tarafından söylenmiş olabilir. İsimsiz müsemmanın, isimli müsemma hâline geldiği ve terminolojinin oturduğu dönemde bazı kişiler, söyledikleri güzel sözleri ona nispet etmiş olabileceği gibi, ondan gelen bazı sözleri kendi dönemlerinin mazmun ve mefhumlarıyla zenginleştirerek ifade etmiş olmaları da muhtemeldir.”4)
  • “Ya Rab! Bizleri şu adsızlarla beraber eyle! Sen'in hoşnutluğun isimsizlikte olduğu için adlarla bulandırmadım. Bizi onlarla beraber, yolunun erkânına âşina kıl! Sen'den uzaklığımız cihetinde değil, merhametinin yakınlığı nisbetinde irfan ufkumuza vüs’at ver.”5)

Ayrıca Bakınız

Diğer Diller

Dipnotlar

2)
M. Fethullah Gülen, Dert Musikisi (Kırık Testi-16), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2019, s. 51–52.
3)
A.g.e. s. 86–87.
4)
M. Fethullah Gülen, İstikamet Çizgisi (Kırık Testi-17), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2020, s. 202.
5)
M. Fethullah Gülen, Hitap Çiçekleri, İstanbul: Nesil Yayınları, 2000, s. 110.
isimsiz_musemma.txt · Son değiştirilme: 2024/04/15 10:12 Değiştiren: Editör