“… bizim dünyamızın, şu beyanname-bu beyanname, şu tarihli kararlar-bu tarihli kararlardan daha çok bu ölçüde güçlü, kararlı, yüksek performans sahibi insanlara ihtiyacı var.. yaşadığı devirle sımsıkı irtibatlı.. engin bir tarih şuuruyla içli dışlı ve yay gibi gergin.. toplumun gizli ve dağınık bütün ızdıraplarını toplayıp bir güç kaynağı hâline getirmede fevkalâde basiretli ve muzdarip.. her zaman
iradesini tarih rüzgarlarıyla kanatlandırmasını bilen ve eli dümende, gözü pusulada, sonsuza yelken açmış
aşk,
şevk ve irade insanlarına… O insanlar ki; onlar, geçmişin tomurcuk ve meyvesi, geleceğin de
fikir işçisi, mimarı ve müessisidirler. Onlar, istikbale yürürken, karşılarına çıkan bütün olumsuz dalgaları kıra kıra yürür ve her zaman arkalarındakilerin sinelerinde bir kalb gibi ritmik ve bir nabız gibi sımsıcak atarlar.”
3)