“
İnsan bir makama, bir mertebeye, bir seviyeye ulaştıktan sonra ‘Oldum, piştim, bittim, vardım, ulaştım, gördüm.’ dememeli; seyrini devam ettirmelidir. Süreklilik, her gün yeniden bir kere daha baştan başlamak, bu yolun değişmez esasıdır. Daha önceden kat ettiği mertebelerin, almış olduğu seviyenin yeni yapacağı yolculuğa elbette katkısı ve faydası vardır/olacaktır; ama önemli olan tezkiye-i nefs etmemek suretiyle tezkiyeye ulaşmaktır.
Nefsi sıfırlamak suretiyle, sıfırın kıymetsizliğini, sonsuzun kıymetini kavrama ufkuna vasıl olmaktır. Zira hiçbir
insan,
kendini sıfırlamadan sonsuza açılamaz. Sonsuza açılanlar ise
kendilerini sıfırlamış, Hak karşısında bir hiç olduklarının idrakine varmışlar demektir. Dolayısıyla bunlar mü’minlere karşı tevazu, mahviyet ve hacâlet ufkuna çok daha çabuk ulaşırlar.”
8)