“…
insan, hayalini böyle
yüce bir gaye ve hedefe kilitlediği zaman, onun bu yolculuğunun sonu hiçbir zaman gelmeyecek ve bu mübarek yolcu, hep O’nu anma ve O’na yürüme sayesinde
iman-itmi’nan arası gelip gidecek ve hep
huzur yudumlayacaktır. Hele
insan bir de O’na ait hususlar içinde benliğini tamamen unutup kendinden geçiverse artık o, sadece hedeflediği şeyi düşünecek ve onunla oturup kalkacaktır. Buna mukabil,
Allah’a götürmeyen bir yolda yürüyen ve kendisini yenileyemeyen kimseler ise kendilerinin dışına çıkamayacak ve bencilliğin dar mahbesinden kurtulamayacaklardır.”
5)