“…
dünya, dârü’l-
hikmet ve
âhiret, dârü’l-kudret olduğundan;
dünyada Hakîm, Mürettib, Müdebbir, Mürebbî gibi çok isimlerin iktizasıyla
dünyada îcad-ı eşya bir derece tedricî ve zaman ile olması,
hikmet-i rabbâniyenin muktezasıyla olmuş.
Âhirette ise,
hikmetten ziyade kudret ve rahmetin tezahürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan birden eşya inşâ ediliyor.”
12)