“En ziyade muhtaç olduğum ve hayatımda en esaslı düstur olan,
hürriyetimdir. Asılsız evham yüzünden, emsalsiz bir tarzda
hürriyetimin kayıtlar ve istibdatlar altına alınması, beni hayattan cidden usandırıyor. Değil hapis ve zindanı, belki kabri bu hale tercih ederim. Fakat,
hizmet-i imaniyede ziyade meşakkat ise ziyade sevaba sebep olması bana sabır ve tahammül verir. Madem bu insaniyetli zatlar benim hakkımda zulmü istemiyorlar, en evvel benim meşru dairedeki
hürriyetime dokundurmasınlar. Ben ekmeksiz yaşarım,
hürriyetsiz yaşayamam.”
9)