“Yakîn’in
ilme’l-yakîn,
ayne’l-yakîn,
hakka’l-yakîn gibi mertebeleri vardır. Buna göre bir insan inandığı hakikatleri ilme dayandırarak yorumlayamıyorsa, onun hiç yakîni yok demektir. Yani insan, Allah’a, peygamberlere, kitaplara, haşre ve
imanın sair unsurlarına olan
imanını ilimle besleyememiş, onu kâinattan alınıp süzülen âfâkî deliller e dayayamamış veya enfüsî deliller le irtibatlandıramamış ise, bu insanın hiç ama hiç yakîni yoktur. Dikkatinizi çekerim, yakîn azlığı değil, yakîni yok! Çünkü yakînin başlangıcı
ilimdir. İnsan için ondan daha aşağı bir mertebe bahis mevzuu değildir. Zira bunun aşağısı behâimin içinde yaşadığı bir hayattır.”
9)