“Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem)
Miraç yolculuğunda görülmezleri görmesi, erilmezlere ermesi, aşılmazları aşmasından sonra tekrar bu mihnet yurduna dönmesi
îsâr ufkunun ulaşabileceği son noktayı anlama adına çok önemlidir. Nebiy-yi Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu yolculuğunda Hazreti Mesih, Hazreti Musa, Hazreti İbrahim ve Hazreti Âdem (aleyhimüsselâm) ile karşılaşmış, bu mübarek zatlar tarafından teşrif, tekrim ve tebcil edilmiş, sonra Cennet’e girerek oranın baş döndüren güzelliklerini görmüştü. Ardından da Cenâb-ı Hakk’ın cemâl-i bâ-kemalini müşâhede buyurmuştu. Kim bilir insan ruhu
müşâhedetullahı nasıl duyuyor ve nasıl hissediyordur! Bed’ü’l-emâlî’de, Rü’yetullah’la müşerref olan mü’minlerin Cennet nimetlerini bile unutacakları söylenmiştir.”
4)