“İnkılâplar neticesinde, her iki taraf arasında geniş geniş dereler husûle geliyor. O dereler üstünde her iki âlemle münasebettar köprüler lâzımdır ki her iki âlem arasında gidiş geliş olsun. Lâkin o köprülerin inkılâbat cinslerine göre şekilleri,
mahiyetleri mütebâyin; isimleri mütenevvi olur. Mesela uyku âlemi,
yakaza ile
âlem-i misal arasında bir köprüdür.
Berzah,
dünya ile
âhiret arasında ayrı bir köprüdür. Ve misal, âlem-i cismanî ile âlem-i ruhâni arasında bir köprüdür. Bahar, kış ile yaz arasında ayrı bir nevi köprüdür.
Kıyamette ise, inkılâp bir değildir. Pek çok ve büyük inkılâplar olacağından, köprüsü de pek garip, acîb olması lâzım gelir.”
6)